DEGERLI DOSTLARIM, SEVGILI TURKISHFORUM UYELERI
Daha oncede belirtmisdik .. Dunyanin en iyi delilleri ve en iyi ifadeleri ile istersek binlerce sayfalik bir durum ozeti yazalim Ermeni konusu hakkinda .. sayet hitap ettigimiz kimselere okutamassak .. durumda bir degisiklik getirmez .. Yazdigimiz yazilar karsimizdaki kisinin bilgi seviyesine ve vaktinin kisitligina hitap etmeli .. YANI BASLANGICDA KISMEN GORSEL OLAN, 10 SAYFALIK BIR CEB KITABI ve daha sonra istiyenlere yavas yavas dozu arttirarak bilgi iletimi , istemiyenler icin bu sefer 5 sayfalik bir ceb kitabi .. ONCE ILGIYI CEKELIM SONRA BILGI YUKLIYELIM .. Sayin Agabeyimiz Sukru Server Ayanin kitabini okuyan bir Turk Birokrat bile mevcut degil.. halbuki o kitap hakikati tum delilleri ile ifade etmekde .. Kitap yazildiginda herseyi cozecek bir eser olarak hepimiz sevindik.. dogru, kitap emsalsiz amma okuyan yok, KITABIN POSTEDILDIGI WEB SITESI ISE , ULUSLARARASI ILGIYI CEKMEYEN BIR SITE MALESEF. uluslar arasi arenada tesir ISE SIFIR BU SEBEBDEN. Sukru beye birer sahis olarak destek verelim, kitabini degil ondan alacagimiz ozetleri ilgi icin dagitalim.. veya dagitmak isteyen kuruluslara maddi destek iletelim..Turkish Forum bunu cok uzun senelerdir yapiyor.. Kitapdan once bile .. Kamu oyunda bilgi oldu ise isde bu yuzden.. basladigimizda daha Turkiyede bile sozde soykirim bilinmiyordu .. bu duruma getirdik ..akademisyen olan veya sukru bey gibi olmayan degerli arkadaslarimiz yetisti. VE DEGERLI KATKILARDA BULUNMAKTALAR. yurt disinda temaslarimiz cok artti.. simdi tumuyle batiya odaklanmamiz lazim ingilizce , Almanca, fransizca, ispanyolca , ve rusca ozetlerle, ceb kitaplari ile . Tum dunya senatolarina..
Turkish Forum kendine duseni yapiyor, destek veren uyelerinin maddi olarak verdigi destekle .. kafi degil malesef , bizde maddi bakimdan problem yasiyoruz amma yola devam ..
Yukarida belirtigim sozlerdeki hakikatin payini asagida sayin Sukru beyin izahatinden ve sayin lale hanimin ozetlemesinden acikca goreceksiniz , sabirli olun ve bu mesaji butun alfabe hatalarina aldirmadan, tam olarak okuyun
SIZ OLMADAN BIZ BIR EKSIGIZ VE TAMAM DEGILIZ
www.turkishnews.com/tr/content/bagislar-ve-uye-aidatlari/
Unutmayin sadece fanatic Ermenilerle degil, icimizden cikmis satilmis yazar ve akademisyelerlede mucadele etmekteyiz ve edecegiz
Cok tesekkur ederim
Dr. Kayaalp Buyukataman, Baskan
Turkish Forum _ Dunya Turkleri Birligi
SIZ OLMADAN BIZ BIR EKSIGIZ VE TAMAM DEGILIZ
On Tuesday, March 4, 2014 3:08 AM, Prof. Dr. Nuran ATMANOĞLU <[email protected]> wrote:
Konu: BUGÜN KATILMA FIRSATI BULAMAYANLAR İÇİN…
Değerli dostlar,
Bugün İstanbul Akatlar Kültür Merkezi’nde MİLLİ MERKEZ KEMERBURGAZ GÖKTÜRK, BEŞİKTAŞ VE ŞİŞLİ TEMSİLCİLİKLERİ şemsiyesi altında “ERMENİ MESELESİ, AİHM KARARI, GERÇEKLER” konulu panel vardı. Sayın Şükrü Server Aya, Sayın Haluk Dural ve Sayın Türker Ertürk’ün konuşmacı oldukları panelin katılımcıları da çok nitelikli idi.
İlk konuşmayı yapan Türker Ertürk sıklıkla katıldığı konferans, panel gibi etkinliklerle giderek çok aranan bir “hatip” olma yolunda…Anlatımları içten. Aklının denetimindeki coşkulu duyguları, dinleyenleri de etkiliyor…Türker amiralin peşine takılıp gidesi geliyor insanın…
Türker Ertürk’ün anlattıkları:
“Gerçek soykırım Türkler’e yapılmıştır. Balkanlar’da ve Kafkasya’da 5.5 milyon Türk ve Müslüman katledildi. Erivan, bir Türk şehriydi. Nüfusun %78’i Türk idi. 1923’e gelindiğinde ise, Türklerin elinde kalan, yalnızca Anadolu ve Trakya’nın bir parçası idi.
Yahudiler’e yapılan soykırımı yalnızca Hitler yapmadı! Bütün Almanlar yaptı! Hatta İngilizler, Fransızlar yaptı; anti-semitizm Avrupa’nın her yerinde vardı, Shakespeare’in eserlerinde de var! İngilizler 30 bin İrlandalı’yı kesti, sonra da “iç savaş sırasında oldu” dedi ve bitirdi konuyu?!”
Şükrü Server beyin anlattıkları:
“Her şeyin başı, bilgidir. Öncelikle hastalığın tanısı yapılmalıdır. Benim Sayın Doğu Perinçek’le tanışmam, 2005 yılında rahmetli Günseli Başar Hanımefendi’nin Bodrum’da oluşturduğu “Sözde Soykırım” panelinde oldu. Doğu bey 24 Nisan 2013 tarihindeki yazısında şöyle saptamıştı konuyu: “Bu mücadele Türk-Ermeni mücadelesi değildir!”.
Ben de öyle düşünüyorum, ben milliyetçilik yapmıyorum. Benim için önemli olan iyi insan olmak, kötülüğün ortaya çıkması. Geçmiş, sağlam belgelerle tartışılır, gazete haberleriyle değil. Benim son kitabım, İngilizce. İrlandalı bir kitabevi bastı, dağıtımını üstlendi. Kitabın tanıtımı için Londra’ya gittiğimde, oradaki ADD ve Türk Federasyonları sahip çıktı. Başta Londra’daki Türk Büyükelçiliği olmak üzere 80 Elçiliğe davet gönderildi, kitabımla birlikte. Bir tanesi bile gelmedi, Türk Büyükelçisi dahil…2005 yılında Başbakan Münih’te yabancı devlet adamları önünde konuştu. Oldukça da ağır konuştu, soykırım yapılmadığı ile ilgili. Dinleyenlerin hepsi sustu. 2007’de ABD’de de bir tv programına çıktı, konuştu. Yine Türklerin soykırım yapmadığını anlattı. 2008’de Gül, Erivan’a gitti. Geçen yıl Davutoğlu’na fanatik hıristiyanlar Wilson ödülünü verdiler, o da aldı! Diyaspora her şeye hakim. Ben kitaplarımı TBMM üyelerine yolladım, sadece bir tanesinden teşekkür aldım, hiç birinden yorum almadım, geri dönüş almadım. Çalışmalarımda bana yardımcı olan, destek olan buralı olduklarını söyleyen ama ortaya çıkmayan Ermeniler. Onlar sitelerinde benim makalelerimi yayınlıyorlar. Bana ne devlet desteği var ne de yardımı. Tek başınayım. Ermenilere TESEV, SOROS, İSVEÇ VAKFI, HÜRRİYET DAILY NEWS, ZAMAN GAZETESİ, BİLGİ ÜNİVERSİTESİ, SABANCI ÜNİVERSİTESİ hem parasal hem de manevi destek veriyorlar.
AB’den para alanların listesi yayınlandı da bir teki bile itiraz edemedi.
Bu ülkenin yetiştirdiği en büyük hainlerden Taner Akçam, bir kaç yabancı akademisyenle birlikte İsviçre mahkemesine yazı yazdı, AİHM kararını bir üst mahkemeye götürsün diye. 27 Şubat 2014’de Türkiye’deki İHD 250 üyesi de mahkemeye baş vurdu, AİHM kararının kaldırılması için. Bunlardan 33’ü Türk, içlerinde Ufuk Uras da var!”.
Haluk Dural’ın bilgilendirmeleri:
“Bu mesele 1960’lardan sonra çıktı ortaya. O zamana kadar en küçük bir şey yoktu. 1970’lerde ABD’den heyetler bir çok kez geldi, gitti fakat hiç bir açıklama yapılmadı. 1974-76’da Asala çıktı ortaya. O bitti, PKK çıktı. Bende 540 PKK’lının seceresi var; ya ana ya da baba tarafından, Ermeni.
1. Körfez savaşından sonra ABD’liler buraya geldi (raporlarda var), Irak’ı bölmek istediklerini, Türkiye’yi federal bir yapıya dönüştürmek istediklerini anlattılar. Büyük resmi görmek gerek: Mesele, soykırım meselesi değildir. Mesele; ABD, Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar olan bölgeyi denetimine almak istemekte. Tehdidi giderek azgınlaştırmaktadır.”
Sayın Dural bu noktada, Doğu Perinçek ve arkadaşlarının çeşitli yıllarda Avrupa’nın çeşitli kentlerindeki etkinliklerini anlattı. Bu arada Cemil Çiçek’in uçağa atlayıp İsviçre’ye gittiğini, orada İP için “marjinal partidir” dediğini ve Ermeniler lehine konuştuğunu anlattı.
“2. Dünya Savaşı’nda Yahudiler, Çingeneler, Polonyalılar, engelliler soykırıma uğradı. Nurnberg’deki mahkeme sırasında soykırım suçu henüz olmadığı için yargılananlar, insanlığa karşı suç işlemekten yargılandılar. BM 1948’de Soykırım Sözleşmesi hazırladı, 1952’de tamamlandı, 35 ülke kabul etti.
Perinçek’i cezalandıran mahkemeden notlar: “Enver, Cemal Paşalar Talak Paşa’nın (Talat demek istiyor) kardeşleridir. Perinçek çok kararlı savundu, onun için cezalandırdık”.
“AİHM kararı, pek çok tabuyu yıktı. İsviçre’yi mahkum etti. AİHM’in bu kararda söylediği, “soykırım iddiası tartışılıyor, verilmiş bir karar yok. Yahudi soykırımı tespit edilmiş, bunun ise o soykırımla ilgisi yok.”
17 Mart’a kadar İsviçre temyize gidebilir fakat duyumlarımıza göre, ikinci kez rezil olmak istemiyorlar, temyize gitmeyecekler.
İsveç ve Danimarka’da 1996’ya kadar yürürlükte kalan bir kanun var: Türkler, Yahudiler, Çingeneler herhangi bir nedenle hastaneye yattıklarında iğdiş edilirlerdi. Örneğin, Danimarka’da bir Türk kadın apandisit için hastaneye gittiğinde tüplerini bağlamışlar, çocuk sahibi olamayınca çıktı ortaya. AVRUPALILAR BİZE DERS VEREMEZLER!
Temyizde aleyhimize karar çıkarsa neler yapılmalı:
TC Lahey’e baş vurmalı, İsviçre’ye nota vermeli.
Bu hükümetle bunlar yapılamaz. MİLLİ HÜKÜMET kurulduğunda yapılabilir ancak, hiç bir parti tek başına yapamaz”.
Konuşmacıların hepsinin de ricası; bu bilgilerin paylaşılması, halka yayılması…
Bu ricanın yerine getirileceği inancıyla…
Lâle Gürman
Bir yanıt yazın