NATO’yu 21. Yüzyıla Hazırlayacak Lizbon Zirvesi Yarın Başlıyor

NATO devlet ve hükümet başkanları, 1949 tarihli Kuzey Atlantik Antlaşması ile kurulan Soğuk Savaş döneminin ürünü ortak savunma örgütünü 21'inci yüzyılın şartlarına hazırlamak için yarın Portekiz'in başkenti Lizbon'da toplanacak. - portekiz natoNATO devlet ve hükümet başkanları, 1949 tarihli Kuzey Atlantik Antlaşması ile kurulan Soğuk Savaş döneminin ürünü ortak savunma örgütünü 21’inci yüzyılın şartlarına hazırlamak için yarın Portekiz’in başkenti Lizbon’da toplanacak.

Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün de bulunduğu bir heyetin temsil edeceği zirvede NATO’nun gelecek 10-15 yılını şekillendirecek yeni Stratejik Konsept onaylanacak.

ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Madeleine Albright başkanlığında, aralarında emekli büyükelçi Ümit Pamir’in de bulunduğu 12 kişilik Akil Adamlar Grubunca hazırlanan ve haftalardır üye ülkeler arasında müzakere edilen yeni Stratejik Konseptle birlikte füze savunması ve siber savunma gibi yeni sorumluluklar üstlenmesi beklenen NATO, yapılanmasını yeni tehditlere uyarlayacak şekilde gözden geçirecek ve uluslararası işbirliğini derinleştirmeye çalışacak.

-FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ-

Zirvenin en önemli gündem maddesi olarak görülen füze savunma sisteminde zirve öncesindeki yoğun müzakerelerle önemli mesafe kaydedildi.

Füze savunma sistemiyle ilgili zirvede alınacak çerçeve kararında Türkiye’nin hiçbir ülkenin tehdit olarak gösterilmemesiyle güvenliğin bütünlüğü ve bölünmezliği ilkesi çerçevesinde tüm NATO üyelerinin ve topraklarının aynı güvenlik şemsiyesi altına alınması taleplerinin karşılanması bekleniyor.

Büyük ölçüde ABD katkısıyla NATO’nun 10 yıl içinde geliştirmeyi planladığı füze savunma sistemi kapsamında radarların veya avcı füze bataryalarının nerelere yerleştirileceği, bunun için NATO’da nasıl bir yapılanmaya gidileceği ve kontrolün kimlerde olacağı yeni müzakerelerin konusu olacak.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, birçok konuşmasında İran tehdidi nedeniyle füze savunma sistemine gerek duyulduğunu belirtse de, zirveyle ilgili 15 Kasımdaki basın toplantısında “Dünyada 30’dan fazla ülke Avrupa, Atlantik bölgesindeki hedefleri vurmaya yetecek menzilde füze teknolojisine sahiptir ya da bunun için çalışmaktadır. Bu tür tehditlere karşı kendimizi korumak istiyoruz. Herhangi bir ülke ismi vermenin gereği yok” diyerek yeni bakışını yansıtmıştı.

ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi İvo Daaldier da zirveyle ilgili basını bilgilendirme toplantısında benzer soruyu, “Belli bir ülkenin ötesine geçen balistik füze teknolojisinin yaygınlaşmasından doğan tehditlere odaklandık” şeklinde cevapladı.

Öte yandan, füze savunma sisteminin Rusya’ya karşı olmadığını ısrarla vurgulayan NATO, Moskova yönetimine bu projede işbirliği teklifinde bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Rasmussen’in önerisiyle ilgili yaptığı açıklamada NATO’nun füze savunma mimarisini ve bunu nasıl geliştirmeyi planladığını anlamaya çalıştıklarını belirterek, “sistemi kimin kontrol edeceğini ve hangi enstrümanların kullanılacağını görmek istiyoruz” demişti.

Daha önce NATO’yu devreye sokmadan Çek Cumhuriyeti’ne radar ve Polonya’ya önleme sistemi kurarak füze kalkanı geliştirmek isteyen ABD, NATO üyeleri Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Türkiye’yi kapsamayacak olan bu projeden Rusya’nın tepkisiyle vazgeçmek zorunda kalmıştı.

ABD’nin geçen yıl resmiyete döktüğü yeni yaklaşımında NATO öne çıkarılırken öncelikle İttifak üyelerinin mevcut füze savunma sistemlerinin entegrasyonu öngörülüyor. Halihazırda Afganistan gibi görev alanlarındaki İttifak askerlerini muhtemel füze saldırılarına karşı koruyan bir sisteme sahip olan NATO, bunu, yaklaşık 900 milyonluk nüfusu barındıran tüm üyelerini kapsayacak şekilde genişletmek istiyor.

Füze savunma sisteminin gelecekte daha büyük ihtiyaç haline geleceğini savunan NATO Genel Sekreteri Rasmussen, geçen ay yaptığı açıklamada, “Bu konuda başarısı test edilmiş ve kullanılmaya hazır bir teknoloji mevcut. Maddi açıdan bunu karşılayabilecek güce de sahibiz. Birliklerin korunmasında kullanılan mevcut sistemi genişleterek, tüm vatandaşlarımızı kapsayacak hale getirmenin maliyeti, 200 milyon avrodan düşük olacak ve bu rakam, NATO müttefikleri arasında bölüşülerek on yıl zarfında ödenecek. Bu şekilde oldukça avantajlı bir maliyetle yüksek düzeyde bir savunma elde edilmiş olacak” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Rasmussen’in bahsettiği 200 milyon avro, NATO üyelerinin mevcut füze savunma sistemlerinin entegrasyonu için gerekli yazılım maliyetinden ibaret. İhtiyaç duyulacak radarlar ve avcı füze bataryalarının çok daha yüksek bir rakama ulaşacak maliyetinin ise ikili anlaşmalarla büyük ölçüde ABD tarafından karşılanması bekleniyor.

-NATO-AB İLİŞKİLERİ-

Zirvede NATO’nun kapsamlı yaklaşım olarak adlandırılan uluslararası işbirlikleri kapsamına NATO-AB işbirliğinin ilerletilmesi de gündeme gelecek.

Prensipte işbirliğinin geliştirilmesine destek veren Türkiye, AB’nin kendi üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerine yönelik taahhütlerini hayata geçirmesini bekliyor.

Türkiye, NATO’nun yeni Stratejik Konseptinde AB ile işbirliğine güçlü vurgu yapmasını ve “stratejik ortaklıktan” bahsetmesini isteyen bazı Avrupalı NATO üyelerinin taleplerine, AB’nin şimdiye dek bu işbirliği konusundaki isteksiz yaklaşımı nedeniyle soğuk bakıyor.

-NATO KOMUTA REFORMU-

Zirvede NATO’nun süregelen reformu kapsamında komuta kademesinde radikal değişiklik kararının alınması beklenirken, bu kapsamda bazı karargahların kapanacak olması üye ülkeleri karşı karşıya getiriyor.

NATO personelinin mevcut 13 binden 9 bine düşürülmesi yönünde prensip kararının alınması beklenen zirvede, aralarında İzmir’deki hava üssünün de yer aldığı karargahlardan hangilerinin kapanacağı daha sonraki müzakerelerle belirlenecek.

İzmir hava üssünün kapanmasına soğuk bakan Türkiye, NATO komuta kademesinin yeniden yapılanmasında tehdit algısına uygun coğrafi dağılıma önem verilmesini istiyor.

-NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ-

Rusya ilişkilerinde Soğuk Savaş mantığını tamamen geride bırakmaya çabalayan NATO, Moskova yönetimini hala en önemli tehdit olarak gören Doğu Avrupalı üyelerini ikna etmekte zorlanıyor.

Zirvenin ikinci gününde, Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev’in de katılımıyla toplanacak olan NATO-Rusya Konseyinde, özellikle Afganistan’da işbirliği noktasında bazı önemli adımların atılması bekleniyor.

Afganistan’a Pakistan üzerinden ikmali sık sık saldırıya hedef olan NATO, kendi toprakları üzerinden Afganistan’a silah dışında kargo transferine izin veren Moskova yönetiminin kapsamı genişleteceğini umuyor.

NATO ayrıca Rusya’dan Afgans hükümetine 20 helikopter sağlayarak bunları kullanacak pilotların eğitmesini bekliyor.

Medvedev’in NATO liderleriyle toplantısında en önemli gündem maddesi ise füze savunma sisteminde işbirliği olacak.

-AFGANİSTAN-

Yine zirvenin ikinci günü, uluslararası ortakların da katılımıyla gerçekleştirilecek Afganistan toplantısında bu ülkede gelinen aşama, Afgan yönetimi önderliğinde Taliban’la uzlaşma arayışı ve Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi ele alınacak.

Afganistan misyonunda önemli bir aşamaya ulaşıldığına inanan NATO, 2011 başlarından 2014 sonuna kadar kademeli olarak güvenliğin Afgan makamlarına devrini masaya yatıracak.

NATO, planlandığı gibi 2014 sonuna kadar sorumluluğu Afgan makamlarına devretse bile bu ülkede özel kuvvet ve askeri eğitmen bulundurmayı sürdürecek.

Son 10 yılın en önemli NATO zirvesi olarak görülen Lizbon’da İttifak 21’nci yüzyılda oynamak istediği rolü tanımlayacak ve gelecek aylarda beklenen yeni doğumların hazırlığını başlatacak.

AA

NATO devlet ve hükümet başkanları, 1949 tarihli Kuzey Atlantik Antlaşması ile kurulan Soğuk Savaş döneminin ürünü ortak savunma örgütünü 21'inci yüzyılın şartlarına hazırlamak için yarın Portekiz'in başkenti Lizbon'da toplanacak. - portekiz nato

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir