FT: “Türkiye AB’ye girmek istemiyor”

İngiliz Financial Times gazetesinin Uluslararası İlişkiler editörü David Gardner, Türkiye’nin AB’ye girmek istemediğini iddia etti.

Türkiye’nin iç ve dış ekonomisi hakkındaki düşüncelerinizi açıklar mısınız?

“Türkiye çok genç bir devlet ve çok hızlı bir biçimde büyüme göstermekte. Ülkede tek startejik eksikliğin ‘gelecege yönelik çok fazla bir yatırım olmaması’ diyebilirim. Avrupa asıllı firmaların sayısının 13 bine ulaşmış olması, Türk ekonomisinin göze alınacak unsurları arasında gösterilebilir. Bunların 4 bini Alman asıllı. Sarkozy her ne kadar otomotiv devi Renault’un yedek parçalarının Turkiye’de üretilmesine sitem etmişse de, gerçekte otomobillerin üretimini gerçeklestirecek olan fabrikalar sadece Türkiye’de bulunmakta. Bu sebeple, Turkiye’nin varlığı ve önemi, Avrupa’nın ekonomik rekabetinde büyük bir rol oynamakta ve oldukça büyük bir potansiyele sahip.”

Sizce Türkiye AB üyesi olmak için yeterince çaba gösteriyor mu?

“Biz Türkiye’nin AB’ye alınmasından yanayız, ancak Türkiye her ne kadar Avrupa Birliği’ne (AB) girmek istediğini söylesede aslında pek niyetli görünmüyor.”

Sizce Türkiye neden böyle bir şey yapıyor?

“Bana kalırsa Türk elit takımı o kadar büyük bir kesime sahip değil ve bunun dışında yer alan halk, güç ve iktidarın sona ermesini istemiyor gibi geliyor.”

Türkiye ve İngiltere arasındaki ticari işbirliği her geçen gün artıyor. Hal böyleyken, İngiltere Türkiye’nin AB üyeliğine yandaşlık gösteriyor gibi mi gözüküyor?

“AB’nin büyumesi, bütünlükte olan ortak pazarı etkileyebilir. İngiltere’nin tutumu bunu daha da ilerletmek ve genişletmekten yana. Türkiye’nin AB üyeliğine hak kazanmasının yanlızca İngiltere’nin sözüyle olabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Örnek olarak Amerika’yı bile dahil etme gibi bir düşünce geçtiğinde, acaba Meksika’yla ne olacak? sorusu ortaya çıkıyor? Bu biraz olsun Turkiye’nin AB üyeliğinde olan konumunu göstermekte. Sanırım bir iki ay önce yapılan bir buluşmada William Hay ve Finlandiya Dışişleri Bakanı bir araya geldi. İngiltere bu kadar büyük bir etkiye sahip bir ülke olsa bile ciddiye alınmaz. İngiltere bu tür bir stratejik kişiliğe sahip olmanın getirdiği bir ünvana sahip olsada, Türkiye’nin çok daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor. Özellikle Türkiye’nin şu anda yönetimini gercekleştiren hükümet bunu oldukça güç kılmakta.”

İngiltere’nin şu anda gostermiş olduğu destek çok güçlu olmasa da, gelecekte bu daha güçlü olmayacak demek değildir. Hükümetler ve yönetim değiştiği sürece bu devletler arasında olan ilişkileri etkileyecektir. Buna katılıyor musunuz?

“Siz 10-15 yıllık bir süreden bahsediyorsunuz.”

O zaman yolunda gitmediğine inandığınız, düzeltilmesi gerektiğine inandığınız sorunlar var. Yanılıyor muyum?

“Evet, size hak veriyorum. Düzeltilmesi gereken çok şey var. Neredeyse herşeyde düzeltme yapılması gerekiliyor!”

Financial Times’ın ünlü yazarlarından Stefan Wagsty de soruları yanıtladı:

Türkiye’deki gazetecilik kariyerinizden biraz bahsedebilir misiniz?

“Türkiye’de yaşadığım ve çalıştığım yıllar, FT’de en iyi zamanlarımdı. 2 yıl öncesine Financial Times’ın Ankara ofisinde ofisinde muhabirlik yapıyordum. Türkiye’de son 25 yıldır barınmaktayız. Türkiye hakkında haberleri Financial Times’tan öğrenebilirsiniz çünkü Ankara’da yıllardır çalışan muhabirlerimiz var. Ankara’daki tek global gazete biziz. Gerçekten olağan dışıydı. Ankara’da olmak ve FT için çalışmak bir çok konuya rahatlığa erişmemi sağladı. Hükümet yabancı gazetecilere karşı pek sıcak bakmıyordu. Örneğin daha ilk yılımda yayınlanan bir makalemde, okulda türban yasağıyla ilgili öğrencilerin de içinde bulunduğu bir fotoğraf yer aldı. Bu fotoğraftan rahatsız olan AKP’nin kıdemli yöneticilerinden biri beni aradı ve fotoğrafı beğenmediğini söyledi.”

Türkiye’de çalışırken YouTube’a girmeyi denediniz mi? Yasaklılar arasında yer aldığını bilir musunuz?

“Sanırım ben daha oradayken You Tube’u kapamışlardı. Hükümet devamlı uygun bulmadığı web sitelerini kapatmaktaydı. Gerçekten espiri yeteneklerini kaybetmiş gibiydiler.”