Özgürlük de kölelik de, sokakta değil, kendi içimiz de başlar..

Bir toplum, değerleri çökertildikten sonra, rahatlıkla tepkisizleştirilip, uyuşturulmuş hale gelir. O toplumu, topla tüfekle çökertmeye gerek yoktur artık. Zaten yerle bir olmuş demektir. Asıl bombalar evlerimize, oturma odalarımıza atılmış farkında değiliz. Birçok ailenin evinde, sadece dizi, maç, ve magazinden başka bir gerçek yoktur. Medya, insanlığı köleleştirmek, bilgisizleştirmek, kendi değerlerinden uzaklaştırmak ve bizleri tüketimtoplumu haline getirmek için büyük maddi manevi çabalar harcamaktadır.
Dünyanın yörüngesini kontrol etmeye soyunmuş bir kuruluşun raporlarına göre, ‘bir toplum nasıl çökertilir’ sorusunun cevabı dört maddeyle özetlenebilir;
1- Onların kendi paralarına olan güvenlerini sarsacaksınız.
2- O toplumun kendi değerlerini yıkacaksınız. Tarihinden, medeniyetinden, ve kültüründen, örf ve adetlerinden beslenmesine engel olacaksınız.
3- Toplumu tüketim toplumu haline getireceksiniz.
4- Toplumu bilgisizleştirip, bilgi toplumu olmaktan uzaklaştıracaksınız.
Ne acıdır ki, kendi toplumumuza baktığımızda, bu maddelerin tümü de gerçekleştirilmektedir. Her geçen gün, biraz daha, tek-tipleştirilmiş ve sürü psikolojisinin hakim olduğu bir toplum haline gelmekteyiz ve de bu sürünün nereye doğru gittiği belli değil. Aslında bu süreç tahminimizden de hızlı ilerlemektedir. Domino taşlarına benzetecek olursak, baştaki taş çoktan devrildi bile..
Asıl düşündürücü mesele, toplum olarak tepkisizliğimiz, suskunluğumuzdur. Bizlere ne zerkediliyor ki bu kadar duyarsız bir toplum haline geldik. Bir durup düşünelim diyoruz ama düşünemiyoruz. Bize aşılanmaya çalışılanın farkına varmamız ve kurtulmak için elimizden geleni yapmaktan başka çaremiz yoktur. Bilgisizlikten kurtulmak için çalışmak, okumak ve düşünmek zorundayız.
Mesela basit bir öneri olarak, bir müddet medyadan uzak duralım. Bunun yerine kendi kültür ve tarihimizi okuyalım, öğrenelim. Biolojik olarak, bir bağımlılıktan kurtulma süreci yaklaşık yirmibir günden sonra başlar. Yani, nöronların(sinir hücrelerinin) aşina oldukları yapıyı, tanımaktan vazgeçip, unutmaya çalışması yaklaşık yirmibir gün sürer. Bu süre kadar uzak durduktan sonra tekrar medyaya bakalım. Eminim, birçoğumuz medyanın gerçek yüzünü ve toplumu nereye sürüklediğini farkedecektir. Önemli olan o süreci aşmaktır. Bunu farketmenin mutlaka başka değişik yöntemleri de vardır, bu sadece kendi görüşümdür. Herkesin bir şekilde olumlu katkılar koyma maksadıyla yapacağı çalışmalar, düşünce fikir bazında bile olsa kurtuluşumuz için önemli adımlar olacaktır.

<p>Bir toplum, değerleri çökertildikten sonra, rahatlıkla tepkisizleştirilip, uyuşturulmuş hale gelir. O toplumu, topla tüfekle çökertmeye gerek yoktur artık. Zaten yerle bir olmuş demektir. Asıl bombalar evlerimize, oturma odalarımıza atılmış farkında değiliz. Birçok ailenin evinde, sadece dizi, maç, ve magazinden başka bir gerçek yoktur. Medya, insanlığı köleleştirmek, bilgisizleştirmek, kendi değerlerinden uzaklaştırmak ve bizleri tüketimtoplumu haline getirmek için büyük maddi manevi çabalar harcamaktadır.
Dünyanın yörüngesini kontrol etmeye soyunmuş bir kuruluşun raporlarına göre, ‘bir toplum nasıl çökertilir’ sorusunun cevabı dört maddeyle özetlenebilir;
1-	Onların kendi paralarına olan güvenlerini sarsacaksınız.
2-	O toplumun kendi değerlerini yıkacaksınız. Tarihinden, medeniyetinden, ve kültüründen, örf ve adetlerinden beslenmesine engel olacaksınız.
3-	Toplumu tüketim toplumu haline getireceksiniz.
4-	Toplumu bilgisizleştirip, bilgi toplumu olmaktan uzaklaştıracaksınız.
Ne acıdır ki, kendi toplumumuza baktığımızda, bu maddelerin tümü de gerçekleştirilmektedir. Her geçen gün, biraz daha, tek-tipleştirilmiş ve sürü psikolojisinin hakim olduğu bir toplum haline gelmekteyiz ve de bu sürünün nereye doğru gittiği belli değil. Aslında bu süreç tahminimizden de hızlı ilerlemektedir. Domino taşlarına benzetecek olursak, baştaki taş çoktan devrildi bile..
Asıl düşündürücü mesele, toplum olarak tepkisizliğimiz, suskunluğumuzdur. Bizlere ne zerkediliyor ki bu kadar duyarsız bir toplum haline geldik. Bir durup düşünelim diyoruz ama düşünemiyoruz. Bize aşılanmaya çalışılanın farkına varmamız ve kurtulmak için elimizden geleni yapmaktan başka çaremiz yoktur. Bilgisizlikten kurtulmak için çalışmak, okumak ve düşünmek zorundayız.
Mesela basit bir öneri olarak, bir müddet medyadan uzak duralım. Bunun yerine kendi kültür ve tarihimizi okuyalım, öğrenelim. Biolojik olarak, bir bağımlılıktan kurtulma süreci yaklaşık yirmibir günden sonra başlar. Yani, nöronların(sinir hücrelerinin) aşina oldukları yapıyı, tanımaktan vazgeçip, unutmaya çalışması yaklaşık yirmibir gün sürer. Bu süre kadar uzak durduktan sonra tekrar medyaya bakalım. Eminim, birçoğumuz medyanın gerçek yüzünü ve toplumu nereye sürüklediğini farkedecektir. Önemli olan o süreci aşmaktır. Bunu farketmenin mutlaka başka değişik yöntemleri de vardır, bu sadece kendi görüşümdür. Herkesin bir şekilde olumlu katkılar koyma maksadıyla yapacağı çalışmalar, düşünce fikir bazında bile olsa kurtuluşumuz için önemli adımlar olacaktır.</p> - osmanli kole sirp devsirme

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir