EVET Mİ, HAYIR MI?

Günümüzün sorusu; Anayasa değişikliğine evet mi diyeceğiz hayır mı diyeceğiz? İktidar yanlısı olan insanlar hiç düşünmeden evet diyecekler. Çoğu niye evet dediğini bilmeden, sırf partisi istediği için evet diyecek. Evetlerin sonunun neye mal olacağını bilmeden takım tutar gibi evet diyecekler. Hayır diyenlerin çoğu da ne yazık ki aynı durumda. Niye hayır dediğini bilmeden, sırf çevreleri veya partileri öyle dediği için hayır diyecekler. İşte bu noktada parti liderlerinin ve parti yöneticilerinin yaptıkları propaganda, açıklama ve söylemleri etkili oluyor. Kısaca reklamını iyi yapanlar daha iyi satış yapacaklar.

Oysaki gerçek nedir? Aslında yapılan; bizden yani halktan istenilen, dayatılan anayasaya evet veya hayır demektir. Önümüzde bir tek seçenek var. İkinci bir anayasa veya bir üçüncüsü yok. Diğer bir deyişle halk kitlelerini temsil eden veya onların sesini duyuran bir anayasa taslağı yok. Sonuç ne yaparsak yapalım sadece oy veriyoruz. Hazırlanan anayasaya evet, hayır ikilemi yerine halkın sesini ifade eden değişiklikleri yapma fırsatımız olmalıydı.
Demokrasi dediğimiz bir oyun değil midir? Örneğin seçimlerde partilerin milletvekili sıralaması dışında birinin seçilme şansı var mı? Tabiî ki yok. Hangi parti olursa olsun parti yönetiminin yaptığı sıralama dışında birisi milletvekili veya belediye başkanı olması zordur. Yani belirleneni onaylamak veya onaylamamak durumundasınız. Başka bir alternatifiniz yok. Zorunlu olarak sevmediğiniz veya inanmadığınız kişiye oy vermeniz gerekiyor. İşte demokrasimiz bu. Demokrasiyi halka, geniş kitlelere ne kadar yayarsak o kadar demokrasiye işlerlik kazandırabilirsiniz demektir.
Bu anayasa oylaması da demokrasi oyunu içersinde bir aldatmacadır. Önemli olan bu oyuna gelmemek için, hayır diyerek istedikleri at oynatmalarını engellemektir. Böylece bir avuç kişinin değil de halkın isteklerinin olması gerektiğini yüzlerine çarpmaktır, belki de boykot etmek doğru tavır olacaktır.
Memura verileceği söylenen haklar, 12 Eylül’cülerin yargılanması gibi parmakla verilen bala kanmamak gerekir. Bunlar güzel sunulan paketin ambalajıdır. Ama paketin içi olmayan demokrasiyi, laikliği, Cumhuriyeti ve tüm değerleri yok edecektir. Onun yerine teokratik bir düzenin gelmesi için, yeni bir düzenin yapılanmasını sağlayacaktır. Onun için en azından hayır demek gereklidir. HAYIR demeli bu oyunları bozmalıyız.

12 Eylül darbe anayasası elbette iyi bir anayasa değildir. Ama onun iyi bir anayasa olmaması, yeni yapılandıran anayasanın daha iyi olduğu anlamına gelmez. Kötüyü örnek gösterip daha kötü sonuçlara neden olacak bir anayasaya yol açmak mantıklı değildir. Öldürülen, asılan gençlere sözüm ona sahip çıkmak, devrimci, sol türkü ve şiirleri ağızlarına dolamak, 12 Eylül faşist cuntasını eleştirmek, yargılanmalarının önünü açacağız demek, özgürlük ve demokrasiyi ağızlarından düşürmemek, Atatürk ve Devrimlerini savunur gözükmek, bunun gibi bir sürü yalan ve aldatmaca ile özledikleri hedefe varmak için kullandıkları bir yoldur. Bunlar her zaman yaptıkları takiyyeden başka bir şey değildir.

Tüm dertleri, halk edebiyatı yaparak, insanların inançlarını kullanarak yapılan kendilerini kurtarmak ve istedikleri düzenin yolunu açmaktır. İşçinin, memurun, esnafın, ücretlinin, çalışanın haklarını elinden alarak, insanları yokluk içinde bırakarak, vaatlerle, umutlar ve inançlarla oy avcılığı yapmak, iktidar olmak, elbette hüsranla bitecektir.
Halkı bir dilim ekmeğe muhtaç edip, işine geldiği zaman önüne yemek vermek ne Müslümanlıktır, ne insanlıktır.

HAYIR demeliyiz ki oyunlarını bozalım, aldatmacalara, gizli amaçlara alet olmamak için HAYIR demeli ve gerçekleri herkese anlatmalıyız.

Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir