1963 Rum saldırılarından sonra terk edilen Türk toprakları ile 1975 mübadele anlaşmasından sonra Kıbrıs’ın güneyinde bırakılan Türk taşınmaz mallarını Rumlar tepe tepe ve hiçbir ücret ödemeden kullanıyorlar.
Larnaka yeni ve eski havaalanı, okullar, yerleşim birimleri, Rum “göçmenlerin” (kendi evini inşa kapsamında) Mormenekşe ve Binatlı’da yaptıkları evler, yollar ve Enerji Merkezi gibi benzeri kamu yapılarının tümü Kıbrıs Türk malları üzerine veya EVKAF’a ait olan Kıbrıs Türk arazileri içine inşa edildi.
Larnaka havaalanının üzerine inşa edildiği arazinin değeri yaklaşık 22 milyon Euro.
Bunların bazıları kapalı kapılar ardında mal sahibi Kıbrıslı Türklerin haberi olmadan istimlak edildi, bazıları da yasalara aykırı olarak işgal edildi.
Vakıf Mallarının istimlak edilemeyeceği yasalarda yer alıyor. Bu nedenle de Kıbrıs Türk Mallarını İdare Birimi (Vasilik) Müdürü Georgios Theodoru’nun yaptığı açıklamaya göre istimlak edilemez olan EVKAF malları, Kıbrıs “Türk Malları Vasiliği Yasa”sına dayanılarak Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na uzun vadeliğine kiralandı ve üzerine de yeni Larnaka Havaalanı inşa edildi.
Güney’de kalan Kıbrıs Türk malları üzerine yapılan ve istimlak edilemediği için tapu verilemeyen göçmen evleriyle ilgili sorunu, Kıbrıs Rum Yönetimi “Kiralama Belgesi ve Devlet Arazisinden Arsa” adlı hiçbir mevcut yasaya uymayan bir yöntemle çözmüş. Bu yöntemle son iki yılda da Rum göçmenlere toplam Kıbrıs Türk Malı 1036 arsa dağıtılırken bu hafta içinde de Mağusa bölgesindeki Franaros köyünde 44 arsa, Kokkinotrimithia bölgesinden de 200 arsa konut inşası için dağıtılacak.
Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti sınırları içinde sayılamayacak denli çok sayıda mülkün sahibi olan Barutçuzade Ahmet Vasıf Efendi Vakfı’nın Güney Lefkoşa’daki Kıbrıs Müzesi yanında, Homer Caddesi’ndeki mülkünün içinde bazı devlet daireleri inşa edilmiş durumda. Ama yıllardır da Barutçuzade Ahmet Vasıf Efendi Vakfı’na ödenen bir tek kuruş kira bedeli yok.
Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti, Türk Mallarının Vesayetine İlişkin Yasa’nın arkasına sığınarak 15/1962 sayılı kanunu ve 1960 Anayasası’nın mülkiyet hakkına dair 23. maddesini sürekli olarak ihlal ediyor ve “Tazminatınızı, istimlak bedelini veya kirasını Kıbrıs sorunu çözüldüğünde alacaksınız” diyerek hiç bir Kıbrıslı Türk’e herhangi bir ödeme yapmıyor.
Gerçekte Güney Kıbrıs’taki Türk malları, mevcut tüm yasalara aykırı olarak gasp edilmiş durumda.
Günümüzde, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin istimlak edilmiş veya göçmen evleri inşa edilmesi veya kendi evini inşa için veyahut devlet daireleri tarafından kullanılan veya üzerlerine devlet daireleri inşa edilmiş Vakıflara ait Kıbrıs Türk malları nedeniyle Vasilik Fonu’na büyük miktarda vereceği bulunmakta.
Ama ne Vasilik Fonu”nda nede Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin bütçe giderleri içinde böylesi bir bedel veya kalem yok.
2002 yılında Kıbrıs Rum Hükümeti tarafından, zemin olarak kabul ettikleri 1963 rayiçlerine göre, olası en düşük kira ve kullanım bedeli üzerinden yapılan bir hesaplama sonucunda Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türklere olan kira ve kullanım borcunun 500 Milyon Euro’nun üzerinde olduğu tespit edilmişti. Günümüzde bu borç, 1963 rayiçlerine göre yapılmış olsa dahi, yaklaşık 2 Milyar Euro civarında.
Eğer bu hesaplamalar 2010 rayiçlerine göre ve gerçek veriler dikkate alınarak yapılmış olsaydı, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türklere olan kira ve kullanım borcu, tespit edilen borcun altı yüz misli olurdu, yani 300 Milyar Euro.
Niye Rumlar hep alacaklarından bahsediyorlar da Türklere olan borçlarından bahsetmiyorlar…..
Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com
14 Haziran 2010
Bir yanıt yazın