Türkiye’yi Türkler yönetmeyecekmiş

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yüreğimde kefenlerinden kan damlayan şehitlerin acısıyla televizyonlardaki İsrail haberlerini izliyorum. Türkiye’de bu kadar Filistinlinin olduğunu bilmiyordum. Gösterilerdeki binlerce Filistin bayrağı, lig şampiyonluğundan dolayı ortada dolaşmadığına göre, ülkelerinin hasretiyle yanıp tutuşan onbinlerce Filistinli mi var? Hadi Filistin bayrağına sözümüz yok, ama yanında ay yıldızın gözükmeyişi insanının aklına başka şeyler getirmiyor mu? Oysa İstanbul Belediyesi’nden satın alındığı söylenen geminin birçok yerine, Türk bayrağı asılarak savaş meydanına gider gibi hazırlık yapılmamış mıydı? Aklıma gelmişken söz konusu gemiyi satın alma kampanyası sırasında AKP’li milletvekillerinin de Gazze’ye gideceği de pompalanmıyor muydu? Sahi o gemide niye AKP’li milletvekili yoktu? Gemiye doldurulan medya mensuplarıyla canlı yayında cenge gider gibi yol alan bu adamlara bu gaz niye verildi? Gazı verenler bunun sonucunun ne olacağını bilmiyor muydu? Allah rahmet eylesin gemide ölenlere ve mazlum Gazzelilere hepimiz üzülüyoruz. Ancak bu olay için meydanlara inenler İskenderun’daki yedi şehit için niçin kılını kıpırdatmadı? Olup bitenlerin hepsini İsrail’e fatura etmenin kolaylığına kaçanlar aslında neyi kamufleye çalıştığını sorunca biz Siyonist yanlısı mı oluyoruz?
Sözü fazla uzatmaya gerek yok; bu sütunlardan defalarca yazdım. Basit dedektif mantığıyla, “Bu olayda kimin çıkarı olabilir, kim karlı?” sorusunu sorup, iz sürmeye başlarsak meseleyi aşağı yukarı çözmüş oluruz.
Deniz Baykal’a yapılan alçaklıktan sonra Kılıçdaroğlu rüzgârıyla ilk defa CHP birinci parti konumuna geldi. Milli Görüş gömleğini çıkardığını ifade eden AKP’nin Erbakancı tabanı Numan Kurtulmuş’un SP’nin başına geçmesiyle kaymıştı zaten. Anayasa dayatmasıyla sağ duyulu vatandaşın cepheleşmesine sebep olan AKP bir taraftan İsrail kriziyle propaganda üstünlüğünü ele geçirip, referandumda avantaj sağlamaya çalışacaktır. Diğer taraftan BOP’un eş başkanlığı için İsrail karşıtlığı ile prim yapıp yüklendiği misyonu yerine getirmeye gayret edecektir. Yani AKP ile beraber Tayip Erdoğan bu krizden kârlı çıkmaya çalışacaktır. Bunu bile bile salt İsrail karşıtlığı için Erdoğan’a alkış tutmak gafletin ötesine gitmez mi?
Gelelim İsrail krizinin öteki boyutuna. Söz konusu Türk olunca akan kanı domates suyu zannedenler, Irak’ta, Felluce’de Kerkük’te, Telafer’de Türkmen kanı oluk oluk akarken hiç meydanlara inmiş midir? Doğu Türkistan’da Uygur Türk’ü soykırıma uğratılırken bayrağını alıp sokakta yürümüş müdür? Azerbaycan’da Ermeniler katliam yaptığında kılını kıpırdatmış mıdır? Lafa gelince Kur’an’dan dem vurup inanç sömürüsü yapanlar, alemin zekat paralarını hortumlayanlar Cenab-ı Allah’ın “Önce yakınlarınızdan başlayın” emrini niye hiçe sayarlar? Filistinli Arap için niçin Suudi Arabistan Bahreyn, Katar, Ürdün, Mısır, Fas, Cezayir’in Arap’ı kılını kıpırdatmaz da Türkiye’nin Müslüman’ı koşar diye hiç sordular mı? Kayseri’de yüreği şehitlerimize yanarken, Selçuklu’ya başkentlik yapmış memleketimin bir dönem belediye başkanlığını yürütmüş olan Doç. Dr. Şükrü Karatepe’nin “Artık eskisi gibi içeride ne krallarda, ne de milli meclislerde temsil edilen mutlak otorite yok. Diğer devletlerde de olduğu gibi, Türkiye’yi de artık Türkler idare edemeyecek” sözlerini okuyunca tepem attı. Değerli dostum Tevfik Demirezen’in getirip uyardığı Server dergisindeki konuşmasını okuduğum Şükrü Karatepe’ye Türkiye’yi kimlerin yönetmesini istediğini sorarken Karatepe ve aynı zihniyette olanların peşini bırakmayacağımı ifade ediyorum.

Yavuz Selim DEMİRAĞ - TurkiyeHalki

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir