DEVLETİN MEVCUT TANIMI VE YENİDEN YAPILANDIRILMASI…

Hakan Koruk

Türkiye son elli yıl içinde Cumhuriyet Devrimlerinin rotasından çıkarıldı, rejime ait kurumlar ve ilişkileri büyük ölçüde zarara uğratıldı. Bu şartlarda devlet yapısını Kemalist Devrim’in Altı Ok programıyla yeniden yapılandırmak temelde Cumhuriyet Devrimlerine bağlı yurtsever Türk Milletinin asli görevidir..

Hedef Cumhuriyet aleyhtarı dışa bağımlı iç siyasi (vb) örgütlenmelerden koruyarak Kemalist Devrimi yıkımdan korumak ve devrim sürecini bağımsız halkçı ve aydınlamış bir Türkiye’yi yeniden kurmak ve yapılandırmak olmalıdır. Ayrıca yobaz ve işbirlikçi emperyalist unsurların “Değişim” den yanaymış gibi halkı aldatmalarına izin verilmemelidir. Halkın büyük bir çoğunluğunun mevcut siyasi ve sosyal durumdan memnun olmadığı apaçık ortadadır. Bu durumda yapılması gereken şey işbirlikçi ve batı yanlısı güçlerin maskesini indirmek, Kemalist Devrim sürecinin tamamlanmasına katkıda bulunarak Türkiye’yi Atatürk’ün bahsettiği muasır medeniyetler seviyesinin en önüne taşıma kararlığını ulusal tüm güçler birleşerek ortaya koymalı ve somut kanıtları ile göstermelidir.

Tam Bağımsızlık

Silahsız bir millet esir olmaya mahkumdur. Bulunduğumuz şartlarda Rejim ancak güçlü bir orduyla çözebileceği sorunlarla karşı karşıyadır. Türkiye’ye Kıbrıs üzerinden yapılan baskıların göğüslenmesi, K. Irak’ta fiilen kurulan kukla Yahudi Kürt devleti tezgahının bozulması, AB- ABD destekli irtica ve bölücülükle iç savaş olasılıklarına hazır olmak ancak TSK’nin güçlü bir yapıya sahip olmasıyla mümkündür.

Ulusal birliğin ve Üniter Devlet yapısının sözde yeni dünya düzeni denilen emperyalist tuzaklarla tehdit edildiği bir ortamda adı geçen bu emperyalist ve işbirlikçi kuvvetler TSK’ni parçalamadan Türkiye’yi parçalayamazlar…
İşte bu yüzden TSK’nin birliği ve NATO’ dan bağımsız yaptırım gücü, belirleyici bir unsurdur. Çünkü Türkiye’nin tam bağımsızlık ve bütünlüğü Yüce Türk Ordusunun bağımsızlık ve bütünlüğü ile eşdeğerdedir. Dünyada savaşların karakter kazandığı 21 yy’ da halk ile ordunun pekiştirilmesi kuşkusuz güçlü ve birleşik bir ordunun temel şartıdır..

Devletin Yeniden Yapılandırılması

1) Devlet egemenliğinin sürekliliği için, devletin bağımsız karar alma mekanizması yeniden örgütlenmeli, yönetim halka dayandırılmalıdır. Bu sayede ülke yönetimine halkın birebir katılımı sağlanarak alınan kararlarda halkın ortak çıkarlarının göz önünde bulundurulması şarttır.

2) TSK’ nin NATO ve diğer askeri veya siyasi kuvvetlerden bağımsız yaptırım gücünü geliştirmek ve pekiştirmek için Türkiye’nin başta insan ve tüm milli kaynaklarını değerlendirebilecek topyekun bir ulusal savunma kavramı geliştirmek ayrıca bağımsız özel bir savaş ve ulusal istihbarat örgütlenmesini kurarak savunma sanayinin gelişmesine hız vermek ve savunma teknolojileri ile savaş sanayisinin dışa bağımlı olmaktan kurtarmak acil yapılması gereken kaçınılmaz bir görevdir.

3) Atatürk’ün bölge merkezli dış politikasını canlandırarak bölgede stratejik konumun güçlendirilip merkez güç unsurunu oluşturmak ulusal çıkarların azami derecede öne çıkmasını sağlamak acilen yapılması gereken görevler arasındadır.

Çünkü, Sevr tehdidine karşı Asya’da oluşan Rusya-Çin–Hindistan eksenli yeni bir kuvvet odağı ile olası tehlikeleri dizginleyecek politikalar geliştirilmek ve buna bağlı olarak Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin Rusya-Çin ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacak konumlarından azami derecede yararlanılmalı ve dünya dengelerini Türkiye’nin amaç ve hedeflerim doğrultusunda değerlendirilmesi zorunlu bir şarttır.

Yanı sıra AB-ABD ilişkileri Türkiye’nin tam bağımsızlığına ve egemenliğine saygılı bir çerçevede karşılıklı saygı temeline oturtulmalı ve normalleştirilmelidir. Özetle 21.yy Türkiye’si stratejisi olan Avrasya seçeneği programını belirlemek ve hayata geçirmek ve uygulamakla mükellef olmalıdır.

Böylece 20.yy’ ın başında gerçekleştirdiğimiz Kemalist Devrim 21. yy’ ın ilk çeyreğinde tamamlanması için gerekli koşullar hazırlanmış olacaktır. Bu koşulları hazırlamak için yukarıda saydığım üç temel görev esas olarak Türk Milleti ve Ulusal güçler tarafından değerlendirilmeli ve benimsenmelidir.
Yine bu üç görev için Ulusal Devlet’in karar mekanizmasının yeniden yapılandırılarak bağımsız hale getirilmesi ve halkın örgütlenmesini sağlanması esas olarak ele alınmalıdır.

TSK’ nin kritik görevlerinin NATO (vb) dış güç odaklarından bağımsız hale getirilmesi bugün ki koşullarda tutulması gereken halkalardan biridir. Çünkü bir Ulusal Devlet’in bağımsız bir yaptırım gücü olmadan bağımsız bir karar mekanizmasının olması mümkün değildir ve düşünülemez…

Bölge Merkezli Dış Politika ve Avrasya Seçeneği

Bölge Merkezli Dış Politika ve Avrasya seçeneği bu politikaların uluslar arası ortamını oluşturacaktır.Tüm bu saptamalar Türkiye’yi yeniden Cumhuriyet rejiminin rotasına sokacak bütün ulusal kaynakları ortak amaç ve hedefler doğrultusunda ülkenin çıkarları gözetecek bir hükümetin kurulmasıyla mümkündür ve artık günümüz şartlarında bu milli dayanışma sergileyen halkın özlediği ulusal bir iktidar olmazsa olmaz bir şart haline gelmiştir.
Dış güdümlü Tarikat- Ticaret- Siyaset ve Mafya bağlantılı iktidarlarla Cumhuriyeti yeniden inşaa etmek bir yana olası çıkacak sorun ve tehlikeleri dahi göğüsleyemeyeceğimiz ortadadır. Dünya devletleri arasındaki rekabetin Orta Asya – Ortadoğu ve Kafkasya’da yoğunlaştığı, K. Irak’ta Türkiye için tehdit içeren Yahudi kürt sözde devletinin kurulduğu, ekonominin dış tehlikelere açık özelliklerinin koyulaştığı yani görünür bir hale geldiği bu süreçte bütün milli kaynakları bağımsızlık, bütünlük ve halkın esenliği için seferber etmek şarttır…

Son tahlilde günümüzde TSK’ nin yıpratılması çalışmalarına ağırlık veren dış güdümlü siyasi bazı unsurların neden bu denli Türk Ordusu üzerinde yoğunlaşarak cephe aldıklarını açıklamayı da ayrıca bir görev olarak kabul ediyorum. Devletin karar mekanizmasının bağımlı hale getirilerek AB ve Amerikan çıkarları doğrultusunda kullanılması Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir siyasi oyun olmakla birlikte Türkiye coğrafyasını yani haritasını değiştirmek ancak ve ancak sınır ve güvenliğin koruyuculuğunu yaparak Cumhuriyet Devrimlerinin vazgeçilmez bekçisi ve koruyucusu olan Türk Ordusu’nun yıpratılarak bağımlı hale getirilmesi ve hatta dağıtılması ile mümkündür.

İşte TSK’ne saldırıların yoğunlaşması ve ordunun halk ile bağının da bir şekilde koparılarak günümüzde NATO ve AB ile Amerika’nın tamamen orduyu da kontrol altına almak istemesi bu yüzdendir…

Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir