KANANLAR VE KANDIRANLAR: KÜRTLER
Türkiye bir açılım süreci geçirdi. Sonu fiyasko ile biten bu süreçte PKK’lı teröristler törenle karşılandı, ayaklarına mahkeme götürüldü. Mahkemenin götürüldüğü gün ise her şey Türkiye için bitmişti. Sonunda çark edildi. Açılım için Türkiye’yi kim kandırdı? AB yıllarca kandırdı, kapıda bekletti içeri almadı. Suriye ile kuzu sarması iken düşman olundu. Rus uçağı düşürüldü, Rusya ile kanka olundu. Bütün bu olaylarda kandık mı, kandırıldık mı? ABD müttefik idi ne oldu. Türkiye’nin başını ağrıtan terör örgütünün yanında yer aldı. Aynı şekilde AB’de de. Örgüte her türlü silah ve teknik yardımı verdiler, vermeye de devam ediyorlar. Suriye’de yapılan son operasyon bu kanma ve kandırılmaların sonunda gerçekleşti. Geç oldu ama inşallah güç olmaz. Sahada kazanıp masada kaybetmeyiz.
KÜRTLERE GELİNCE (*)
Romantik Kürtler özellikle Osmanlı devletinin gerileme döneminden itibaren batı ülkelerinin teşvik ve kandırmasına uyarak Türklere karşı cephe açtılar. Kandırıldılar. Suriye olayında bile terörist liderler ABD ve Rusya bizi kandırdı diye demeçler veriyorlar. Hiç mi Dünya tarihini okumadınız, hiç mi geçmişten ders almadınız? Türkiye biterse kendinizin biteceğini hiç mi düşünmediniz? Batı ülkelerinin teşviki ile Irak-Suriye sınırı boyunca terör devleti kurmak için teşvikler, yardımlar aldınız. Bir gün gelecek destek görmeyeceğinizi neden hesaba katmadınız? Açın isyan tarihinize bakın, hangi isyanınızda başarılı oldunuz? Hep kandırıldınız ve kanmaya da devam ediyorsunuz. Sizlerin tek huzurlu yaşayacağı ve sizlere tek değer veren ülke Türkiye iken bu hainliğiniz niye? Neden kredinizi sıfırlıyorsunuz? Türkiye’de yaşayan ve TC vatandaşı olarak yasalara uyan Kürt vatandaşlarımız Türkiye’nin her yerinde, her işte, siyasette, üretimde, sanayide ve diğer alanlarda çalışmaktalar ve huzur içindeler. Terörist Kürtler onlarında huzurunu bozmakta ve gelecekten endişe duymaktalar. İnşallah son kanmanız ve kandırılmanız olur. Türkiye’nin şefkatinden yararlanırsınız.
Osmanlı’dan günümüze gelinceye kadar Kürtlerin Türklere karşı yaptıklarını, kandıklarını ve kandırıldıklarını özetleyecek olursak. Dünyada 25 milyon kadar nüfusu olan Kürtlerin büyük çoğunluğu Türkiye’de yaşamaktadır. 10 milyon (?) arasında olduğu tahmin edilmektedir. Dilleri karma bir dildir. İçinde çeşitli dillerden sözcükler içerir. Yazı dilleri gelişmediğinden kültürel geçmişleri hakkında fazla bilgi yoktur.
1996 verilerine göre Türkiye’de Kürtçe konuşanların sayısı 2.219.502 olarak tespit edilmiştir. Toplam da Türkiye Nüfusunun % 7.07’sine karşılık gelmektedir. Sünni Kürtler, Kürt nüfusunun % 70’ ini meydana getirirler. Sünni Türkler Kırmancı olarak da adlandırılmaktadır. 1990 yılı için yapılan tahminde Türkiye’nin toplam nüfusu içinde % 12 civarında, 7-8 milyon Kürt. Bunun % 70’i Sünni Kürtler, geri kalanı Alevi Kürtler olduğu hesaplanmıştır.
Kürt toplumu karma bir toplumdur. Dilleri bulundukları coğrafyaya bağlı olarak değişime uğramış, etnik yapıları da buna paralel olarak değişim geçirmiştir. Kürtçe Ermenice, Süryanice, Arapça, Farsça, Türkçe dillerinden etkilenmiştir. Adı geçen çok sayıda sözcük Kürtçede kullanılmaktadır. Köken ve dil olarak tartışmalı bir topluluktur. Hangi topluluğa ait olduğu ve ne zamandan beri var oldukları açık değildir.
Türkiye’de yaşamakta olan Kürtler, Lozan anlaşması ile asli unsur olarak kabul edilmişlerdir. Osmanlı döneminde sayısız isyanlarına, Cumhuriyet döneminde de devam etmişler hala etmeye de devam etmekteler. Bu konuda çok sayıda ve farklı çalışmalar vardır. Cumhuriyet döneminde 20’nin üzerinde devlete karşı ayaklanma gerçekleştirdiler. Son 25 seneyi geçkin sürede Türkiye’yi terörle bölmek için çalışıyorlar. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde Şeyh Sait’in 1925 yılında önderlik ettiği Bingöl, Raman, Sason, Ağrı, Mutki, Bicar, Tendürek, Savar, Zeylan, Oramar isyanları en önde gelenleridir . Kürtler konusu farklı bağımsız bir çalışma olup ilgilenenler bu konuda yayınlanmış lehte ve aleyhte çok sayıda yayına ulaşabilirler. Burada Kürt ayaklanmalarının ve son yıllarda yoğun olarak yaşanan Terör olaylarında Türk halkına ve Kürtlere verilen can ve mal kayıplarının müsebbihi olan terörist grupların amaçları çok iyi irdelenmelidir.
ÇARPITILAN KÜRT SORUNU : Bir topluluğun halk olarak tanımlanması için kendine ait bir tarihi olması gerekir. Kürtlerin böyle bir tarihinin ve kültürünün olduğu ve bunun 7 bin yıl öncesine dayandığı, kendilerine ait topraklarının olduğu, Kürtlerin bin yıldan fazla zamandır Kürdistan’da yaşadıkları, kendilerine ait dillerinin varlığı, belirli bir coğrafyada nüfuslarının yoğunlaşmış olması, farklı kimlik sahibi oldukları Kürt entelektüelleri tarafından ileri sürülür. Bütün bu savlara karşılık gerçeklere baktığımızda tarih, dil, kültür, toprak, nüfus gibi ileri sürülen savların hiçte böyle olmadığı açıktır. Konunun akışı içinde bu konu ile ilgili yeterli bilgiler verilmiştir. Gerek Avrupa ülkeleri ve gerekse ABD Kürtlerin ayrılıkçı hareketlerine 19. Yüzyıldan bu tarafa sürekli destek vermekteler ve Türkiyeyi bölme çabası içinde Kürt halkını kullanmaktadırlar.
(*) BAHATTİN AYHAN tarafından hazırlanan, ilgiyle okuyacağınız kitap Kamer yayınları arasında çıkacak olan TÜRKİYE’DE AZINLIKLAR adlı çalışmadan alınmıştır.
Kitap: kameryayinlari@gmail.com adresinden temin edilebilir.
Bahattin Ayhan
27.01.2018
Bir yanıt yazın