Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, geçen yılın Ekim ayında Barbaros sismik araştırma gemisinin Kıbrıs Rum Yönetiminin tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesine (Türkçe MEB, İngilizce EEZ) girmesini ve araştırma yapmasını bahane edip masadan kalkmış, masaya oturmak için de Türkiye’nin ilan ettiği Navtex’i kaldırması gerektiğini ilan etmişti.
Avrupa Birliği’nin kendi arkasında duracağı ve Türkiye’yi geri iteceği, böylece de tek başlarına Kıbrıslı Türklerin onayını almadan tek yanlı ilan ettikleri Münhasır Ekonomik Bölgeye sadece Rumların egemen olacağını hesaplıyordu Rum lider.
Aslında hesabı bir taşla iki kuş vurmaktı.
Bu girişimi ile hem Münhasır Ekonomik Bölgenin üzerine konacaktı, hem de AB’nin yardımıyla Türkiye’nin Kıbrıs Rum Yönetimini tanımasını sağlayacaktı.
Daha ilk günden, çok güvendiği Yunanistan’dan beklediği desteği görmedi. Samaras’ın Atina’dan çıkıp Lefkoşa’ya gelmesini ve kendisine kayıtsız koşulsuz destek vermesini bekliyordu. Çağrı da yaptı kendisine… “5 Dakikalığına olsun gel, yanımda dur bana destek çık” mesajını gönderdi ama Başbakan Samaras, “Durup dururken Türkiye ile başımı derde soktun. Ne halin varsa gör” yanıtını iletti ve Lefkoşa’ya aradan birkaç hafta geçtikten sonra, Kahire’ye giderken kerhen uğradı.
Avrupa Birliği ise laf ola bir açıklama yaptı hepsi o kadar. Anastasiadis Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye karşı yaptırım kararı çıkartmasını bekliyordu ama çıka çıka hiçbir yaptırım gücü olmayan bir çağrı çıktı AB’den.
Türkiye’nin ilan ettiği Navtex’in süresi 31 Aralık’ta dolunca, hemen AB’yi devreye sokmayı ve masaya dönmek için de Türkiye’nin hem Navtex açıklaması yapmaması koşulunu, hem de bir daha Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi’nin bölgeye gelmemesi garantisinin verilmesini istedi. Üstüne üstlük bir de Türkiye’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını fiilen tanıması” talebinde bulundu masaya dönmek için.
Söylemeye tüm bunları söyledi ve talep etti ama Yunanistan, Fahri Büyükelçisi Pavlos Apostolidis kanalı ile endirekt bir yanıt verdi kendisine ve aynayı yüzüne tutmasını tavsiye etti ikide bir masaya koşul koyacağına.
Türkiye ile Yunanistan arasında sürdürülmekte olan istikşafı (bilgi toplamak ve gerçekleşme olasılıklarını saptamak amacı ile yapılan ön araştırma) görüşmelerde Yunanistan’ın temsilcisi olan Fahri Büyükelçi Pavlos Apostolidis, tam da bu günlerde Yunanistanda yayınlanan Kathimerini gazetesine bir açıklama yaptı. Bu açıklamasında Apostolidis, Yunanistan Milli İstihbarat Teşkilatı (EYP) başkanlığı döneminde elde ettiği deneyimlere ve bilgilere dayalı olarak “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin de oyuncu olduğu gerçek. Dolayısıyla deniz bölgelerinde Türkiye’nin gıyabında sınırlama yapılamaz. Sayın Davutoğlu bu konuda haklı. Mısır ile Türkiye’nin hak iddia ettiği bölgeleri kapsayan bir alanda sınırlama yoluna gidersek ve Türkiye’nin çıkarlarını göz önüne almazsak bu, her türlü fiili ve hukuki sonuçlarıyla Türkiye tarafından kabul edilmez” ifadeleriyle Anastasiadis’e, Yunanistan’ın resmi mesajını iletti. Aynı açıklamanın devamında da “Kıbrıs gelişmelerinin artık Yunanistan-Türkiye ilişkilerinde belirleyici olamayacağı” sözlerine yer verdi Apostolidis.
Açıkçası Yunanistan Apostolidis kanalı ile Anastasiadis’e, “otur oturduğun yerde ve kendini dev aynasında görme” mesajını gönderdi.
Anastasiadis kendi kendisini fena bir şekilde köşeye sıkıştırdı şimdi. Yaptığı stratejik hatadan “tükürdüğünü yalamadan” kurtulmaya çalışıyor ve bu nedenle de Kıbrıs Rum tarafından ne kadar eski politikacı varsa saraya çağırıp görüş alıyor.
Büyük bir olasılıkla yeni stratejisi, bir bahane ile Türkiye’de Haziran ayının ilk haftasında yapılacak olan TBMM seçimlerine kadar müzakere masasına oturmamak ve seçim sonuçlarını beklemek olacak. Anastasiadis’in 2015 falı, siyasi hayatının 2015 yılında biteceğini ve 2016 yılının Ocak ayını göremeyeceğini söylüyor.
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com
Facebook: Ata Atun
12 Ocak 2015
Bir yanıt yazın