NEW YORK — Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, daimi üye ABD’nin talebi üzerine İran’daki hükümet karşıtı protesto gösterilerini görüşmek amacıyla acil olarak toplandı. ABD, konuyu Güvenlik Konseyi’ne taşıyarak İran’daki hükümet karşıtı gösterilere desteğini teyit etmiş oldu.
Konseyde söz alan ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, hükümet karşıtı gösterilerde yer alan kişilerin protesto hakkının meşru bir hak olduğunu belirterek, İran hükümetini insan hakları ihlalleri konusunda uyardı.
Tartışmalı geçen toplantıda Rusya ABD’yi, Güvenlik Konseyi’ndeki görevini kötüye kullanmakla ve bahaneler bularak İran’ın içişlerine karışmakla suçladı.
ABD’ye diğer bir tepki de İran’ın BM Daimi Temsilcisi Gholamali Khoshroo’dan geldi. İran hükümetinin ülkedeki isyanların yurtdışından yönetildiğine dair kanıtı olduğunu söyleyen Khoshroo, “ABD, Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırarak konseyin daimi temsilcisi olarak bu gücünü kötüye kullanmıştır” dedi.
Haley: “Dünya İran halkının cesaretini alkışlamalı”
ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada İran halkının ülke genelinde 79’dan fazla noktada hükümete karşı ayaklandığını belirterek, tüm dünyanın gözünün İran’ın üzerinde olduğunu söyledi.
Haley, “İran halkı kendi kaderlerini tayin edecek” dedi. İran halkının hükümetlerine ‘teröre destek vermeyi kesin’ mesajını verdiğini de savunan Haley, “Kimse ABD’nin İran halkına verdiği desteği durduramaz. Baskı yapan bir hükümetten bıkmış yürekli insanlar, hayatlarını riske atarak protestolara katılıyor. Dünya İran halkının cesaretini alkışlamalı” dedi.
“Halk son on yılda fakirleşti”
Haley, İran’ın Yemen’de de Husi militanlara milyonlarca dolar değerinde balistik füze gönderdiğini belirterek bu nedenlerden dolayı İran’da ortalama gelir düzeyinde olan halkın on yıl öncesine göre yüzde 50 oranında fakirleştiğini belirtti. ABD temsilcisi ayrıca İran halkının hükümetine karşı çıkma nedeninin teröre destek vermek yerine milyarlarca doları katillere ve diktatörlere göndermemesi için sokaklara çıktığını kaydetti. Haley, “Özgürlükleri destekleyen ülkeler İran halkına destek verdi, ama daha fazlasını yapmalıyız. İran’da insan hakları ihlal ediliyor. Rejim, internet erişimini engelleyip halkını susturmak istiyor. İran halkının yanındayız. Bu konuda sessiz kalmayacağız” diye konuştu.
Rusya: “ABD düzmece bahanelerle İran’ın içişlerine karışıyor”
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia yaptığı konuşmada, ABD’nin İran’daki protestoları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşımasını eleştirdi. ABD’yi İran protestolarını “düzmece bir bahane” ile Güvenlik Konseyi’ne taşımakla suçladı.
Nebenzia, ABD’nin sahte bahaneler uydurarak İran’ın içişlerine müdahale ettiğini iddia ederek, “Bugün bir kez daha ABD’nin, BM Güvenlik Konseyi’ni kötüye kullandığına tanıklık ettik. ABD, Güvenlik Konseyi’nin enerjisini boşa harcıyor. Bırakın kendi sorunları ile İran uğraşsın“ dedi. Rus büyükelçi, ABD’nin BM platformunu istismar ettiğini belirterek protestoları bahane edip, İran nükleer anlaşmasının altını oymaya çalıştığını öne sürdü.
‘Barışın yolu sadece İranlılardan geçer’
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre, İran’daki protestoların uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmediğini belirterek, bu ülkeye yönelik herhangi bir müdahalenin ters tepebileceği söyledi.
Delattre, “İran halkının temel hakları ve özgürlüklerine saygı temelinde barışçı bir diyalog kurulmasının yolu sadece İranlılardan geçer” diye konuştu.
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft da protestolar sırasında yaşanan ölümlere işaret ederek, şiddet olaylarının son bulması çağrısında bulundu.
İran’daki protesto gösterilerinde 22 kişi öldü
İran’daki hükümet karşıtı protesto eylemleri sırasında şu ana kadar 22 kişi öldü, binden fazla kişiyse yaralandı. Son günlerde özellikle Tahran sokaklarında hükümet yanlısı göstericiler öne çıkıyor.
İranlı yetkililer Donald Trump’ın başkan olmasının ardından komşu ülkelerle aralarında artan gerilim nedeniyle CIA, İsrail ve Suudi Arabistan’ın kendilerine komplo düzenlediğini söylüyor.
Beyaz Saray ise rejim aleyhtarı göstericilerin yanında yer alıyor.
Amerika Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada “Protestoculara karşı şiddet uygulayanlardan, sansüre katkı sağlayanlardan ve İran halkından çalanlardan hesap sormak için yeterince yetkimiz var. Rejimin kurbanlarına ‘Unutulmayacaksınız’ diyoruz” ifadeleri yer aldı.
28 Aralık’ta başlayan gösteriler İran’ın birçok küçük kentine, kasabasına ve kırsal bölgesine sıçradı. Protestocular hayat pahalılığını ve yolsuzlukları protesto ediyor.
“Protesto dalgası zayıfladı”
İranlı yetkililer Perşembe günü hükümet karşıtı protesto dalgasının zayıfladığını açıkladı.
Genelkurmay Başkanı Abdulrahim Musavin, güvenlik güçlerine “ayaklanma ateşini söndürdükleri için” teşekkür etti.
İçişleri Bakanı Abdulrıza Rahmani Fazlı ise gösterilere 42 bin kişinin katıldığını açıklarken Devrim Muhafızları’ndan bir yetkili ise yalnızca 15 bin kişinin “sorun çıkarttığını” söyledi.
Devlet televizyonu da Perşembe günü İranlı liderlere destek amacıyla İsfahan, Erdebil ve Meşhed’de sokağa çıkan kalabalık gösterici gruplarının görüntülerine yer verdi.
Gösteriler 2009’da İran’da yapılan başkanlık seçiminin ardından yaşanan ayaklanmadan sonra görülen en geniş çaplı protesto gösterisi olma özelliğini taşıyor.
ABD’den yeni ekonomik yaptırımlar
Amerika, doğrudan İran’daki protesto gösterileriyle bağlantılı olmasa da, Tahran’ın balistik füze programıyla bağlantılı beş İran şirketine yaptırım uygulama kararı aldı.
Maliye Bakanı Steven Mnuchin yaptırımların İran’ın kendi halkının refahından üstün gördüğü balistik füze programıyla bağlantılı kurumları hedef aldığını söyledi ve İran halkı acı çekerken hükümetleri ve Devrim Muhafızları yabancı militanları, terör gruplarını ve insan hakları ihlallerini destekliyor” diye konuştu.
ABD baskısı artabilir
Bu süreçte İran, Washington’dan daha fazla ekonomik baskı görebilir.
Başkan Donald Trump, gelecek hafta İran’a uygulanan ekonomik yaptırımların devam edip-etmeyeceğine karar verecek. İran’a uygulanan bu yaptırımlar 2015’te yapılan ve İran’ın nükleer silah programını sınırlandırma sözü verdiği uluslararası anlaşmayla askıya alınmıştı. Ancak Trump çok kez anlaşmayı eleştirmiş ve Tahran’ın Suriye, Irak ve Yemen’deki faaliyetlerini buna gerekçe göstermişti.
Bir yanıt yazın