KADINA ŞİDDETE HAYIR

Köyde ,kasabada,şehirde pek çok kadın tanıdım mesleğim gereği.Şiddete maruz kalan kadınları incelemeye çalıştım,araştırdım yıllarca.

“Neden Kezban,neden izin veriyorsun,seni dövmesine…”Kançanağı gibi gözlerini dikti yüzüme”He hocanım geçenlerde dilekçe verdiydim emme ,dinlemiyo beni gene dövüyo işte…Hocanım,sen benimle dalga mı geçiyon,gidecek bir yerim olsa birgün çeker miyim ben bu adamı!Senin gibi elimde mesleğim mi var,babam vurur beni geri gidersem,elim mahkum bu adama benim.Hem ne diycem hakime!Onların da çoğu erkek,kimbilir beni boşayacak hakim bilem dövüyordur karısını…”

yaşından önce göçüp gitti zavallım…

Gözlerimin dolma sırası bana gelmişti.Yeni evlenip gelmiştim kazaya.Çok tatlı bir arkadaşım olmuştu,mahsun,gözlerinin feri kaçmış,gülümsemezdi bile.Birgün okul dönüşü uğramıştım,yolumun üstüydü.Kapıyı çalmak için elimi kaldırdım,kapı aralıktı ve kanlar içinde merdivenin başında yatıyordu.Kanaması vardı.Hepimizin hayran olduğu,ağırbaşlı, sessiz,vakur kaymakam karısı,baygın ,kanlar içindeydi.Doktora götürmek istedim gitmedi,yüzü gözü morluklar içindeydi,sonunda koşarak gidip doktoru alıp geldim.Meğer biliyormuğ doktor,bu ikinci çocuğuymus kaymakamın dayağı yüzünden düşen…”Neden…neden izin veriyorsun bunu yapmasına”önce sustu taş gibi…Ben bırkamadım soruları…”Yeter…yeter…Benim 4 erkek kardeşim de Erzincan depreminde öldü,babam oların acısına dayanamayıp öldü.Hayatta bir tek annem kaldı.Kızım kaymakam karısı,çok şükür hiç olmasın bir tanesinin mutluluğunu görüyorum diye kendini avutuyor,bunu ona nasıl yaparım”

Aklım almadı.Hadi cahil dediğimiz insan babasından gördüğünü yapıyordu!Ya üniversite bitirmiş,üstelik bir kazanın herşeyi ona emanet edilmiş,koskoca kaymakam olmuş adam bunu yapyıorsa artık sözün bittiği yerdeyiz demektir.

Yıllar sonra duyduğumda kendi memleketlerine taşınmışlar ve dört erkek çocukları olmuş.

Yine öğretmenlik yaptığım bir kasabada,sabahın alacakaranlığında kapım çalındı.Öğretmen arkadaşımın çocuğu kapıda…Ağlıyordu,daha 5 yaşındaydı”Annem kanıyor,konuşmuyor teyzeceğim,öldü mü acaba!”Üstüme ters giydiğim kocamın gömleğiyle arkadaşımın yardımına koşmaya çalışırken,kocamdan yediğim yumrukla,takla atmıştım,yine de koşup gitmiştim.Doktor arkadaşımız başındaydı,5 aylık erkek çocuğunu düşürmüştü,lise müdürü olan kocası ,arabanın zinciriyle döverken…Çocuk ellerimde can vermişti kuş yavrusu gibi sesler çıkararak…

Arkadaşım her ayrılmaya kalktığında,adam silahı doğrultup”seni de çocuklarını da öldürürüm,hele bir dene benden ayrılmayı”derdi.Arkadaşım 60 yaşında ayrılmayı göze alabildi…İşin en garip yanı,bu adam 18 yaşında aşık olup kaçırmış bu kadını…

Eğitimsizlikten de diyemiyorum,bunları gördükçe…

Hepimizin çevresinde var pek çok örnek,keşke hayatımızda bize yön verecek olumlu örnekler olsaydı…

Sonra döven erkekleri araştırmaya çalıştım yıllarca…

“Hocanım,sen anlamazsın,kadın kısmının sırtından sopayı,karnından sıpayı eksik etmeyeceksin,yoksa şımarır önünü alamazsın mazallah”

“Hiç düşünmuyor musun seni dünyaya getiren de bir kadın!Sen karına el kaldırdığında bilesinki anana,bacına ve kızına el kaldırıyorsun.Hani cennet anaların ayaklarının altindaydı…”

“Hocanım açmayasın bizim karıların gözünü,hem babam da döverdi anamı ,nolmuş yani,erkek adam döver de sever de,hem atasözlerimizden de mi haberin yok senin,kasap sevdiği deriyi,yerden yere vururmuş”

“Iyi de kardeşim,ne sen kasapsın,ne de karın deri…”

“Bilmiyorum,anlamıyorum nasıl oluyor,birden kan beynime zıplayıp, o bakmaya kıyamadığım karımın kırılmadık yerini bırakmıyorum,sonrada dizlerine yatıp ağlıyorum,sana nasıl kıydım affet beni diye”

“Nasıl bilmezsin kardeşim,o zaman sen hastasın,git bir doktora tedavi ol”

“Hocanım,bak sever sayarım seni,kırmayım kalbini ben delimiyimki doktora gideyim!Sonra elalem ne der!”

Biz kendimiz için değil elalem için yaşıyoruz bir ömür….El alem ne der…

En çok şaşırdığım şey, çocuklarının gözünün önünde dayak attığı,onurunu incittiği,ezdiği,küçülttüğü kadını,nasıl oluyor da akşama koynuna alabiliyor…

Çocuklar ağlıyordu babaları baltayla annesini kesmeye çalışırken çığlık çığlığa…O çocuklarin ruh saglığı korkutuyordu beni…Şiddete maruz kalan çocukların coğu,şiddet kullanıyordu gözlemlerime göre…

Az da olsa kendi çektiklerini başka çocuklar çekmesin diye çok iyi baba olmaya çalışanları da gördüm.

Kimdi suçlu burda…

Eğitim sisteminin bozukluğu; Evet,biz eğitemiyorduk,sadece öğretiyorduk,bildigimiz bazı şeyleri…

Kültürümüzden kaynaklanan,erkek evlat düşkünlüğü; Evet,erkek çocuklarını sürekli pohpohlayarak büyütüyor,ellerine sopa ve silah veriyor,arkadaşını dövdüğü zaman gururlanıyoruz.

Siz hiç çıplak kız çocugu resmi gördünüz mü?Göremezsiniz,ama oğlu olunca ilk işi çıplak resim çektirmek olur babaların.Niye”Erkek adamın,erkek oğlu olur.”

Daha doğarken ayırıyoruz çocuklarımızı erkek-kız….

Bunları yaparken de aslında hem çocuğu şiddete yönlendiriyoruz,hem de omuzlarına çok büyük bir yük yüklüyoruz.”Erkek güçlü olur,erkek kadın gibi ağlamaz”…Daha pek çok şey…

Niye ! Erkek insan değil mi,onun da zayıflıkları,merhamet duygusu,içinin çok acıdığı bir anda ağlama ihtiyacı olamaz mı!

Çocuklarımızı doğduğu andan itibaren, cinsiyet gözetmeden ,önce insan olarak yetiştirirsek ,bu soruna bir nebzecik de olsa ,çözüm üretmeye başlayabiliriz belki diye düşünüyorum.

Erkek kendini aciz görmekten korktuğu için,güçlü olduğunu kanıtlamak için,en önemlisi de çocukkken şiddete maruz kaldığı ve annesini sürekli dayak yerken gördüğü için dövüyor.

Aslında dikkat ederseniz,dayak atan erkekler,aciz korkak insanlardır…Bu duygularını bastırmak için kadına şiddet uygular…

Sadece acıyorum bu zavallılara ve kızıyorum,kendisine şiddet uygulanmasına izin veren kadınlara…

Devletimize sesleniyorum,bunun için bir kanun yasağı ya da kadınları koruyacak birşeyler yapmayı düşünüyor musunuz?

Kadına şiddet ne zamana kadar devam edecek…Çocuklarımız şiddet olmayan bir dünyaya göz açsın artık…

Köyde ,kasabada,şehirde pek çok kadın tanıdım mesleğim gereği.Şiddete maruz kalan kadınları incelemeye çalıştım,araştırdım yıllarca. - umran unlu

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir