FEYM GRUBU MESAJI – ERMENİ FAALİYETLERİ  (  08 Haziran  2017 )

1.. Aşağıda  belirtilen web siteleri,  Almanya  Savunma  Bakanı  Ursula  von der Leyen’ in  İncirlik’ teki Alman birliklerinin  çekilmesini  hükümetinin  kabul ettiğini  bildiriyor…. von der Leyen : “ Türkiye’ nin halen Alman MV’ lerinin  İncirlik’ teki birliklerimizi  ziyaretlerine  izin vermediği için, oradaki birliklerimizi  Ürdün’ e yerleştirmeye  karar  verdik”  dedi….

  1. Tert.am ve Armenianweekly.com, ABD Parlamentosu  Ermeni  Grubu üyelerinin  Ermenistan’ a yardımda  kesinti yapmaya  yönelik Trump yönetimi  önerisinde  değişiklik yapılmasını araştırıyorlar….Daha  önceki mesajlarımızda  da  belirttiğimiz  gibi, Trump Yönetimi Ermenistan’ a  dış yardım konusunda  % 67 ‘ lik bir indirimle  2016 yılındaki  20. 4 milyonluk yardımı 6.8 milyon dolara  düşürmeyi  önermişti…

  1. Tert.am’ de yer alan habere  göre Birleşik Arap Emirlikleri  (BAE)  Katar’ ı destekleyenleri hapis  cezası ile  tehdit  etti…Bir  grup devlet, terör  örgütlerine  finans  desteği  sağlamakla  suçladıkları  Katar ile ilişkilerini  kesmişlerdi. Çarşamba  günü, BAE  Katar vatandaşlarının ülkelerine  girişlerini  yasakladılar ve Katar’ a  sempati  besleyen  kişileri de  15 yıla  kadar  hapis  ile  cezalandıracaklarını ilan ettiler….  ( Not ilginç bir  tehdit !..  Bizimkiler şimdi demezler mi; “ Eyyy  Katar, bizi tehdit  edemezsin, yakında  Türk askeri  de  orada  olacak, dikkatli konuş!….,o.t.)

  1. News.am’ de yer alan haberin başlığı : “ Nalbandyan: Uluslar arası toplumun Bakü’yü dizginleme yönünde işlevsel adımlar atmasının zamanıdır.” Haberden  özet : “  Uluslar arası toplum Bakü’nün provokatif politikasını dizginleme yönünde işlevsel adımlar atmalıdır. Bugün 7 Haziran’da Roma’da, Roma’ya akredite diplomatlar, uzmanlar ve medya mensuplarına Ermenistan’ın dış politikasına ilişkin yaptığı konuşmayla Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan  Dağlık Karabağ  sorununa ilişkin olarak şunları  söyledi : “  1921 yılında Josef Stalin’in tek başına verdiği kararla Dağlık Karabağ zorla Sovyet Azerbaycanı idari bünyesine otonom eyalet statüsüyle sokuldu, oysa Dağlık Karabağ sakinlerinin %90’ı Ermeniydi, asla bağımsız Azerbaycan’ın bir parçası olmamıştır….1988 yılında o zamanki büyesinin %75’ni oluşturan Dağlık Karabağ Ermenileri, kader tayinine yönelik barışçıl bir hareket başlattılar. 1991 yılında referandum aracılığıyla Artsakh bağımsızlığını ilan etti. 1999 yılında Avrupa Parlamentosu, özel bir tasarıyla Dağlık Karabağ’ın diğer eski Sovyet cumhuriyetlerinin olduğu gibi kendi bağımsızlığını ilan etmiş olduğunu teyit etti…..Son yıllarda müzakereler Dağlık Karabağ çatışması çözüm esas ilkeleri, AGİT Minsk Grubu eşbakanı ülkeler tarafından önerilen Madrid İlkeleri zemininde ilerlemektedir. Eşbaşkanı ülke liderleri,  çözümün kuvvet ve kuvvet tehdidi uygulamama, toprak bütünlüğü, halkların hukuki eşitliği ve kader tayini hakkı üzerine kurulu olması gerektiği ana hatlarını içeren 5 duyuruda bulundular. Onlar aynı zamanda Dağlık Karabağ’ın ilerdeki hukuki statüsünün sakinlerinin bağlayıcı hukuki gücü olan serbest irade beyanı aracılığıyla karar verilmesi gerektiğini de duyurdular……Müzakerelerin alternatifi yoktur ve Ermenistan eşbaşkanlarla beraber, çatışmanın kesinlikle barışçı çözümüne yönelik çabalarını sürdürecektir.ʺ

  1. Ermeni Radyosu web sitesinde yer alan haberin başlığı : “ Dışişleri Bakanı Nalbandian tarafından Ermenistan dış politikası   öncelikleri  ve  meydan okumaları –   ilk  elden  gözden geçirme.” Haberde , Ermenistan DİB Edward Nalbandian’ ın  İtalya’ da verdiği  bir konferansın tam metni yer alıyor…. Nalbandian, konuşmasının başlangıç bölümünü Ermeni – İtalyan ilişkilerinin tarihçesine  Kilikya  Krallığı  ile Genova ve diğer  İtalyan  şehir  devletleri arasındaki ilişkilerden  günümüz ilişkilerine  sitayişle  bahsederek   getirmiş… Bakan, kısa kısa şu hususlsra  da  değinmiş; “ Bu sonbaharda  Brüksel’ de yapılacak AB Doğu  Ortaklık Zirvesini,  AB ve  Ermenistan arasında  Kapsamlı ve  Geliştirilmiş  Ortaklık  Anlaşmasını sabırsızlıkla  ve   İtalya’ nın yakın gelecekteki AGİT  Başkanlığını da  dört gözle  bekliyoruz……Bilindiği gibi  coğrafya  politik kimliği şekillendirir….Komşularımızı dikkate  aldığınızda, bu  belirsiz tanım  bölgesel çevremizin  ne  kadar  karmaşık olduğunu  anlaşılır… Ermenistan  Rusya, İran ve  Gürcistan ile  iyi komşuluk ilişkileri içersinde olup Türkiye ile ilişkileri  bulunmamaktadır..…Bu konuya  soru cevap  bölümünde  değineceğim,şimdi  daha  ziyade   Dağlık Karabağ konusuna girmek,  Azerbaycan tarafından  engellenmek istenen çözümü ile ilgili ihtimalleri tartışmak  istiyorum….”  Nalbandian, Dağlık Karabağ sorununun çözümünde  AGİT politikasını  benimsediklerini ve  barışçı çözümden yana  olduklarını  belirtiyor…Önümüzdeki yıl, BM Soykırımı  Sözleşmesinin  70 inci yılı olacağına işaret ederek Ermeni <sözde> soykırımını  da  gündeme  getiriyor…..<Sözde>  soykırımdan geçirilmiş bir ulus olarak, insanlığa  karşı  suçların önlenmesinde uluslar arası  çalışmalara  katkıda  bulunmanın  manevi  borçları olduğunu belirtiyor…..

  1. Armenpress’ te yer alan habere göre,  İran etütleri uzmanı  Gohar  Iskandaryan, bir  basın toplantısında İran ile  Türkiye  arasındaki ilişkilerin   şu sıralardaki  normalleşmesinin  Dağlık Karabağ konusunda  herhangi  bir  etkisi yoktur  dedi….

  1. Massispost.com, Azerbaycan’ ın Ermenistan karşıtı girişiminin BM’ de   başarısızlığa  uğradığını  bildiriyor.  Haberde iddia edildiğine  göre,  Azerbaycan,  Ermenistan İnsan Hakları Savunucusu ( Ombudsman)  Arman Tatoyan’ ın faaliyetlerini  aylardır engellemeye  çalışıyordu…. Açıkça,  Azerbaycan, Tatoyan’ ın Dağlık Karabağ  sorunu konusunda uluslar arası  tartışmalardaki aktif çalışmalarını arzu etmiyordu… Bu nedenle,  BM’ den Tatoyan’ ın  faaliyetlerini  kısıtlamasını ve  en üst  düzey olan A  statüsünün düşürülmesini istiyordu….BM, Azerbaycan’ ın talebini  kabul etmedi,  Ermeni Ombudsman’ ın  çalışmalarından  memnun olduğunu  bildirdi…

  1. Panarmenian.net’ te yer alan habere göre, Mesud  Barzani,  7 Haziran günü twiter üzerinden   Irak  Otonom Kürt yönetiminin bağımsızlık referandumunu  25 Eylül’ de  yapmaya  karar  verdiğini  açıkladı….Kürt Yönetiminin  Iraktan ayrılıp ayrılmayacağı  da referandum  sonucuna  göre  kararlaştırılacak….( Not: Söz konusu bu mutasavver  devletin  bayrağını da  uluslar  arası  platformda ilk defa  biz  çekmiş olacağız.  Ne  diyelim,  Eyyy Barzani,  desek  de  artık  çok  geç…,o.t.)

  1. Armenianweekly.com’ da ve Asbarez.com’ da yer alan  habere  göre, Türk Dışişleri  Bakanlığı  sözcüsü  Hüseyin Müftüoğlu, 16 Mayıs’ ta Erdoğan’ ın korumalarının neden olduğu  iddia  edilen çatışma ile ilgili olarak ABD Temsilciler  Meclisi’ nin  aldığı kararı tenkit  etti…. Sözcü; “  ABD  Yasama  organlarının konuyu  çarpıtmak ve  politize  etmek üzere  attığı  adımlar  yapıcı  değildir…Önerge , ABD ile  Türkiye  arasındaki ittifak ortaklığı ruhuna  da  aykırıdır…”  dedi….

  1. Armenianweekly.com’ da yer alan habere göre ,  Söz Filmi , 5 Haziran  günü Kanada  Parlamentosunda   özel olarak gösterildi…. Özel akşam,  Kanada – Ermeni Parlamenter  Dostluk Grubu ve   Kanada  Ermeni  Ulusal Komitesi  tarafından  müştereken  düzenlendi…

  1. Agos Gazetesinde yer alan haberin başlığı ; “ İki emeklilik fonuna Türkiye yasağı.”  Haberden  bazı alıntılar ; “   Hürriyet gazetesinde 2 Haziran’da ‘California’da Ermenileri sevindiren karar’ başlıklı bir haber yayınlandı……..Geçen hafta California Eyalet Meclisi Genel Kurulu , ABD’nin en büyük iki emeklilik fonuna  Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından kontrol edilen menkul değerlere ve varlıklara yatırım yasağı getiren kanun taslağını oybirliğiyle onayladı. Kanun tasarısı Eyalet Senatosu’nda görüşülüp kabul edilirse, Eyalet Valisi Jerry Brown’ın imzasıyla yürürlüğe girecek…….. AB 1597’ adını taşıyan yasa tasarısının yatırım yasağı getirdiği kurumlar, California Kamu Çalışanları Emeklilik Fonu (CAL PERS) ve California Öğretmenleri Emeklilik Fonu (CAL STRS). 2017 itibariyle CAL PERS  325 milyar doların, CAL STRS ise 206 milyar doların üzerinde devasa bir toplam yatırım varlığına sahip. ABD’nin en büyük iki fonu olan CAL PERS ve CAL STRS, dünyada da ilk 10’a giren, çok önemli ve güçlü iki fon özelliği taşıyorlar. Halen bu iki fonun Türkiye’ye yönelik yatırımları sadece 500 milyon dolar civarında ve bunun çoğunluğunu da devlet tahvilleri oluşturuyor. Bu çok önemli bir rakam gibi görünmese de bu yasak ileriye dönük olduğu için, Türkiye’ye yönelik gelecekteki yatırımları etkileyecek. Bugüne kadar Türkiye’de konuyla ilgili çıkan haberler, bu yasağın halen mevcut olan yatırımları da kapsadığını söyleseler de bu gerçeği yansıtmıyor. …….Yasak kararı, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, hükümet kontrolünde olan herhangi bir varlığa ekleme, yenileme veya yeni bir yatırım yapılmasını kapsıyor…..Halen yatırım yapılmış Türkiye’deki varlıkların tasfiyesi ise şayet ABD (Washinton yönetimi) Türkiye’ye karşı yaptırımlar içeren bir yasayı kabul …….California Eyalet Senatosu’nda yasa tasarısı teklifi Cumhuriyetçi Parti  Senatörü Scott Wilk tarafından sunulacak. Demokrat Partili Nazarian’ın hazırladığı teklifin Cumhuriyetçi Wilk tarafından Senato’da sunulacak olması, yasanın Demokrat ve Cumhuriyetçilerin ortak çabasıyla yasalaşacağını gösteriyor……… Sonuç olarak, Ankara gerilimi artırmak yerine daha sakin ve insan hak ve özgürlüklerine saygılı bir tutum geliştirmeyi tercih etmezse California Eyaleti’nin arkasından başka eyaletler ve en sonunda da ABD Kongresi gelebilir.”  (Not :  California  Valisi  Jerry Brown’ a  bir mektup daha  gönderelim. Aramızda  bu konunun uzmanları  var, bir nevi  kampanya  olacak bu girişime  bayraktarlık yapacak üyelerimiz  bekleniyor…., o. t.)

 

Ermeni dezenformasyon ve karalamalarına karşı örgütlenelim ve işbirliği yapalım

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir