PYD’ye de Peşmergeye de silah yağıyor…

NECDET BULUZ

Artık şu gerçek iyice görüldü:

Amerika da, Rusya da, koalisyon güçleri de PYD’ ye ve Kuzey Irak’taki Peşmergelere doğrudan yardım ve destekte bulunuyor. Türkiye’nin bütün çabalarına, ağırlığına rağmen dış güçlerin bölgemizde PYD, PKK ve Peşmergelerle işbirliğin, tercihe ettiklerini de son gelişmelerle bir kez daha görmüş olduk.

Aşağıda özetlediğimiz haberlere göz attığınızda bu gerçekleri daha yakından görmüş olacaksınız:

ABD-İsrail ortaklığında İslam dünyası üzerinde kurgulanan Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) kanlı çarkları dönmeye devam ediyor. Bölgeyi önce 4 parçalı Kürdistan ardından da büyük İsrail devletine hazırlamak isteyen Haçlı-Siyonist ittifakı çalışmalarına devam ediyor. Görünürdeki ilk somut hedef, tıpkı Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi Suriye’nin kuzeyinde de ABD-İsrail kontrolünde bir devletçik oluşturmak. Bu amaçla terör örgütü PKK uzantısı PYD-YPG’ye her türlü desteği veren ABD, stratejik ortak dediği Türkiye’nin itirazlarını ise dikkate almıyor.
Bu satırlar yazılırken, Rusya’nın da sınır boylarımızdaki PYD/YPG’lilerle yeniden buluştuğu, Rus bayraklarının bu örgütün bulunduğu yerlerde dalgalandığı haberleri geliyordu.
Halbuki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmede, Rus askerlerinin PYD ile birlikte fotoğraflarını Putin’e iletmiş, Rusya Devlet Başkanı da “Rus askerleri böyle bir şey yapmaz, bunu incelettireceğim” demişti. Sonuç ortada. Kimse sözünde durmuyor. Kaldı ki, Amerika ve Rusya’dan sonra İngiltere de PYD’lilerle birlikte hareket etmeye başladı.
Terör örgütü PYD-YPG’ye son günlerde 100 TIR dolusu silah sevkiyatı yapan ABD, aynı desteği Barzani’ye de vermeye başladı. ABD, yeni kurulacak iki Peşmerge taburu için 110 milyon dolar tutarındaki silah ve mühimmat gönderiyor. 2018’in başında oluşturulması öngörülen taburların eğitimlerini de ABD’nin üstlendiği söyleniyor.

Ağır silahla donatılacak Peşmerge taburlarının eğitim ve diğer masraflarla birlikte bu rakamın 200 milyon dolara çıkacağı bildirildi. İki yeni tabur oluşturulması ve bu taburların ağır silahlarla donatılması hamlesinin ABD, İngiltere ve Almanya ile ortaklaşa yürütülen tüm Peşmerge güçlerinin Peşmerge Bakanlığı bünyesine alınması projesi kapsamında yapıldığını belirten Peşmerge Bakanlığı yetkilileri, bununla Peşmerge güçlerinin uluslararası düzeyde bir güç olmasının hedeflendiğini belirtti. Söz konusu silah ve mühimmatın Eylül ayında ilgili taburlara verileceği kaydedildi.

Bizim yıllardır yazıp, dikkat çektiğimiz önemli nokta şu olmuştur:

PYD’ye verilen Amerikan silahları PKK’lıların eline geçiyor. Bu da Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. Türkiye, haklı olarak bu konularda önlem almak, kendi göbeğini kendi kesmek durumundadır. Bu nedmnle bizi yönetenlerin bu konudaki kararlılıklarını destekliyoruz.

Konu ile ilgili son günlerdeki gelişmelere de değinelim:

Terör örgütü YPG’yi ve Peşmergeyi uluslararası düzeyde bir ordu haline getirmek isteyen ABD, böylece bölgede kurmak istediği devletçik hedefine daha kolay ulaşmayı planlıyor. ABD’nin terör örgütlerine gönderdiği silahlar aynı zaman da Türkiye’ye de tehdit oluşturuyor. Terör örgütü PKK’nın eline geçen silahlar Türkiye’ye doğrultuluyor.

ABD silahlarının terör örgütlerine gittiğine dair önemli bir açıklama geçtiğimiz hafta içinde ABD Savunma Bakanlığı Başdenetçi 2016 denetim raporunda yer almıştı. Irak’a gönderilen silahların izinin kaybedildiği ifade edilen raporda “Kara Kuvvetleri Komutanlığı Birinci Bölge Teçhizat Komutanlığı’nın, Irak Eğit-Donat Fonu’ndan alınan Kuveyt ve Irak’taki ekipmanların miktarına ve bulunduğu yerlere ilişkin kayıtları doğru ve güncel bir şekilde tutmadığı tespit edildi” denilmişti.

Nereden bakılacak olursa dış güçler oyun içinde oyun oynuyor.

ABD, İsrail ve Avrupa ülkelerinin Suriye ve Irak’ta terör örgütlerini desteklemesinin ana nedenlerinden biri de bölgedki petrol ve enerji kaynakları olarak gösteriliyor. ABD’nin desteği ile Suriye’nin petrol ve doğalgaz rezervlerine konan PYD, gözünü şimdi de Deyrizor’a dikti. Ülkenin en büyük ikinci petrol bölgesini IŞİD’tan almak için ABD ve İngiltere ile ortak saldırı planı yapan örgüt aşiretlerle görüşüyor.

Deyrizor 2014 yılından bu yana yüzde 85 oranında IŞİD tarafından kontrol ediliyor. PKK’nın Suriye uzantısı PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarla Deyrizor kırsalında son iki haftalık dönemde 20’den fazla yerleşim birimi IŞİD’tan alındı. PYD-ABD ittifakı bölgenin en zengin rezervlerinin yer aldığı Meyadin kasabasına ise saldırılarını aralıksız olarak sürdürüyor. Deyrizor bölgesinde El Tenak, El Ömer ve Tabiya petrol rezervi açısından en büyük potansiyele sahip bölgeler olarak dikkat çekiyor. Tabka sonrası karadan ilerleyişini sürdüren terör örgütü PYD’ye ABD ve Koalisyon uçaklarının hava desteğinin de devam etmesi bölgede ne gibi gelişmelerin meydana gelebileceğini de ortaya koyuyor.

Bu arada şu notu da düşelim:

Esad’ın da PYD ile yakın ilişkide olması, dış güçlerin bölgedeki esnekliğini de artıran diğer bir konu olarak ortaya çıkıyor.

necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - 1445340974368

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir