1.. Aşağıda linkleri verilen web sitelerinde yer alan habere göre; Mogherini AB’ nin Ermenistan ile işbirliğini yaygınlaştırmaya ve derinleştirmeye istekli olduğunu bildirdi… AB – Ermenistan İşbirliği Konseyi çalışmasını i takiben Ermenistan DİB Edward Nalbandian ve Yüksek Temsilci / Başkan Yardımcısı Federica Mogherini basın toplantısı tertiplediler…. Basın toplantısında yapılan konuşmaların tam metni haberde yer alıyor…Mogherini, konuşmasının başlangıcında Manchester şehrindeki terörist saldırısından üzüntü duyduğunu ve ilgililere taziyelerini bildirdi ve devamla ; “ Ermenistan DİB ile çok verimli görüşme yaptıklarını ve olumlu görüşler teati ettiklerini, AB’ nin Ermenistan’ ın bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini, bugün ilişkilerindeki sonraki adımları tartıştıklarını, AB’ nin Ermenistan ile işbirliğini yaygınlaştırmaya ve derinleştirmeye istekli olduğunu…..,” ifade etti….
- Ermeni Radyosu, DİB Edward Nalbandian’ ın Brüksel Zirvesinde AB ile anlaşmayı imzalayacaklarını ümit ettiğini, Riga Taahhütlerinin uygulanmasında dikkat çekici ilerlemeler sağladıklarını bildiriyor… Nalbandian’ ın Brüksel’ deki Ermenistan – AB 17 nci İşbirliği Konseyinde yaptığı konuşmanın tam metni ve videosu habere ilave edilmiş…
3 . Armedia.am’ de yer alan habere göre, daha önceki bir mesajımızda Ardahan’ da mezarının bulunduğunu bildirdiğimiz Rus askerinin kimliğinin belirlendiği bildiriliyor…Söz konusu kişinin Rus yarbayı Karl Rzhepetsky olduğu ve 1894 yılında hastalık nedeniyle öldüğü ve ceset kalıntılarının Kars Müzesine gönderildiği ifade ediliyor….
- Tert.am’ de ve Asbarez.com’ da yer alan habere göre : ABD Senatörü Anthony J. Portantino, Devlet Senato Eğitim Bütçesine Tarih ve Sosyal Bilimler eğitim programını desteklemek üzere 16 milyon dolarlık ödenek tahsisinin alt komite oturumunda kabul edildiğini bildiriyor.
(Not: Haberi veren web siteleri ödeneğin Ermeni <sözde> soykırımı eğitimi için tahsis edileceğini bildiriyorlar !.., o.t.)
- Aşağıda belirtilen web siteleri, Ermenistan – Avrupa Konseyi Yönetim Kurulu’ nun 2015 – 2018 Eylem Planı Toplantısı’ nın 23 Mayıs’ ta Erivan’ da yapıldığını bildiriyorlar….Toplantıya Ermenistan DİB Yardımcısı Garen Nazarian ve Avrupa Konseyi Genel Programlar Direktörü Verena Taylor eş başkanlık yaptılar…. Garen Nazarian, açış konuşmasında Eylem Planı’ nın kabulünden beri ulusal ve uluslar arası alanlarda onlarca proje ve yüzlerce etkinlik yapıldığını bildiriyor..….Ekim 2015’ te benimsenen ve Mayıs 2016’ da başlatılan plan çerçevesinde silahlı kuvvetlerde insan haklarında gelişim, adalet reformlarına destek, lokal demokrasi ve diğer projeler geniş çapta uygulandı…Bu projelere AB, İngiltere, İsviçre ve diğer bazı ülkeler tarafından finans sağlandı…
- Armenpress’ te yer alan habere göre, Ermenistan ve İran tarım alanında iş adamları ve yatırımcıların çıkarlarını korumak üzere birleşik bir komisyon kuracaklar.
- Armenpress’ te yer alan habere göre, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini AB ‘ nin Dağlık Karabağ anlaşmazlığının barışçı yollarla çözümünü özel olarak desteklediğini bildirdi….
http://www.armenpress.am/eng/news/891929/eu-supports-exclusively-peaceful-settlement-of-nagorno-karabakh-conflict-–-mogherini.html
- Panarmenian.net, BBC’ nin verdiği bilgiye atfen , Türkiye’ nin, NATO’ nun Avusturya ile işbirliğini veto ve 41 ülke ile ortaklık faaliyetlerini bloke ettiğini bildiriyor….Türkiye, ABD’ den sonra NATO’ ya en büyük askeri güç sağlıyor. Avusturya, NATO üyesi değil, ancak, yakın bir işbirliği çerçevesinde…..Kosova’ da 400’ den fazla askeri görev yapıyor…Ankara, Türkiye ile AB üyelik müzakerelerini durdurması nedeniyle Avusturya’ ya kızgın….NATO Toplantısı Perşembe günü yapılacak…İki ülke arasında yükselen tansiyon nedeniyle, NATO’ nun Viyana Hükümeti ile işbirliği çalışmaları bir yıldır engellenmiş durumda….NATO, sorunu aşmak üzere şu sıralarda, ortaklık konusundaki anlaşmaların devletler ile ikili anlaşmalar şeklinde yapılmasını düşünüyor….
- Asbarez.com’ da yer alan habere göre, Los Angeles Ticaret Odası 25 Mayıs’ a planlanmış olan “Los Angeles – Türkiye iş Forumu” nu iptal ettiğini Pazartesi günü bildirdi….Forum, Türkiye’ den tanınmış 12 firmanın genel müdürleri ve yönetim kurulu üyeleri ile bir yuvarlak masa şeklinde yapılacak, Los Angeles ve Türkiye’ de iş ittifakları geliştirilecek idi… İptalin nedeni, Erdoğan’ ın korumaları ile ilgili Washington D.C. de meydana gelen olaylar üzerine L.A. Belediye Meclisi üyesi Paul Krekorian’ ın önerisi… (Not : Haberde, Erdoğan’ ın korumaları olayda yine suçlu görülüyor, Senatör John McCain’ in Türk Büyükelçisinin sınır dışı edilmesi için ABD Yönetimine yaptığı öneri dile getiriliyor, o.t.)
- Avim Büleni’ nde Sean Patrick Smith’ in, Brendon J. Cannon’ ın “Gerçeği Yasalaştırma ve Tarihi Siyasileştirme: Ermeni Soykırım İddialarının Çerçevelendirilmesi” başlıklı kitabı ile ilgili analizi yer alıyor…Yazarın görüşlerinden bazı alıntılar : “ Söz konusu kitap Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilerin sevk ve iskanına ilişkin tartışmalara olumlu bir katkıdır. Cannon’ın kitabı Ermenilerin sevk ve iskanının tarihi veya Ermeni diasporasının tarihine ilişkin bir kitap değildir. Cannon kitabında, daha ziyade, esasen 1915 olaylarının diaspora grup kimliğinin birleştirilmesinde nasıl kullanıldığına ve bu grup kimliğinin 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına yönelik siyasi kampanyada nasıl şekil bulduğuna odaklanmaktadır. Cannon daha sonra dikkatini Türkleri ve Ermenileri uzlaştırmaya yönelik çabalara vermekte ve Ermeni diasporasının yürüttüğü kampanyanın Türkiye, Ermenistan ve Ermeni diasporası arasındaki ilişkileri nasıl olumsuz etkilediğini tartışmaktadır… Cannon’ın birincil savı, Ermeni diasporası tarafından 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına yönelik olarak yürütülen kampanyaların esasen Ermeni kimliğini pekiştirecek şekilde yürütüldüğüdür. Cannon “oldukça duygusal, güçlü” olan kampanyanın dolayısıyla topraktan ziyade hafızaya odaklandığını yazmaktadır (s. 125). Bu hafıza siyasi görüş, din ve dil açısından farklılaşmış Ermenilerin birleşmesine hizmet etmektedir. Bu özellikle Ermeni diasporasının Ermenice bilmeyen sonraki kuşakları için geçerlidir…. Cannon, Ermeni soykırım iddialarının Ermeni diasporası, Ermenistan Cumhuriyeti, Kuzey Amerika, Rusya ve Avrupa basınının çoğunluğu, birçok siyasetçi ve bazı önemli akademisyenler tarafından tarihsel gerçek olarak kabul edildiğini kaydederken, bu tarih okumasını “önyargılı, eksik ve hatalı” olduğunu savunan önemli miktarda insan, bilim adamı ve kurumun olduğunu da yazmaktadır (s. 32)…… Cannon, ‘inkar’ ve ‘mağduriyet’ sözcüklerinin sürekli olarak kullanıldığını ve bu sözcüklerin eleştirilerin yönünün saptırılması, eleştirel düşüncenin engellenmesi ve daha derin araştırmaların önüne geçilmesi için bir tür engel görevi gördüklerini belirtmektedir (s. 66)……. Cannon, siyasetin ötesinde, 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına yönelik kampanyanın tüm ilgili taraflar için yüksek ekonomik maliyetleri olduğunu ileri sürmektedir. ……, sorunun çözümü imkânsız görülmektedir, çünkü “Ermeni diasporası ‘Ermeni Soykırımının’ tanınması yolunda muhalefete tahammül edememektedir. Diaspora kendi kendini kaçamayacağı bir köşeye sıkıştırmıştır. ‘Soykırım’ teriminin dışında başka bir terimin kullanılması şöyle dursun, müzakere bile [Ermeniler tarafından] yenilginin kabulü olarak algılanmaktadır” (s.319). ( Not: Bu analize konu kitabın yazarı Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Halife Üniversitesinde görevli siyaset bilimci Yrd. Doç. Dr. Brendon J. Cannon’ un Anadolu Ajansı muhabirine “ Osmanlı İmparatorluğu Ermeni Vatandaşlarına soykırım yapmadı” başlığı ile yaptığı değerlendirmelerine ait link de aşağıda verilmiştir…,o.t.)
- Avim Bülteni’ nde yer alan haberin başlığı : “ Cumhurbaşkanı Erdoğan, KEİ zirvesinde Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Haşot Hovakimian’ın Azerbaycan’a yönelik suçlamalarına tepki gösterdi.” Haberden bazı alıntılar : “ …..Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hovakimian’ın konuşmasının ardından açılış toplantısını yönettiği oturumda, Ermeni temsilciye şu ifadelerle tepki gösterdi: “Tabii Karadeniz Ekonomik İşbirliği’ nin bir siyasi suçlama merkezi olmaması gerektiği ifadesini ben de paylaşıyorum. Ama buradaki konuşmalarda herhangi bir siyasi suçlama, değerlendirmeyi hiçbir temsilci yapmadı. Fakat siz bayağı geniş, hemen hemen konuşmanızın tamamını siyasi değerlendirmeye dönüştürdünüz. Bu da bana göre doğru olmadı. Bu işi, çok daha önemli olan Minsk Üçlüsü’nün yürütmesi gerekir. Minsk Üçlüsü’nü temsilen Rusya Federasyonu’ nun Sayın Başbakanı zaten burada. Tabi ABD ve Fransa aramızda yok. Onlar, bu değerlendirmeyi keşke bir an önce bitirmiş olsalar. 20 yılı aşkın süredir devam eden bu müzakerelerin çok daha fazla devam etmemesi gerekir. Artık bu işin bir neticeye vardırılmasında büyük faydalar var….”
- Agos Gazetesi’ nde yer alan haberin başlığı : “ 1915’te Ercişli Ermenilere ne oldu?” Haberden bazı alıntılar : “ Gomidas Enstitüsü’nün geç Osmanlı ve modern Ermeni tarihi uzmanı müdürü Ara Sarafian’ ın, University College London’ da yaptığı kapsamlı sunumun özeti şöyle ; “ Ara Sarafian sunumunda Erçiş’te yaşananlardan yola çıkıp Van isyanını tarihsel bağlamına oturtarak açıklamayı denedi. 1914 yılı itibariyle elliden fazla Ermeni köyü ve 10 bini aşkın Ermeni nüfusa ev sahipliği yapan Erciş, Türk-Rus çatışmalarına sahne olmuş bir bölge….. Sarafian’a göre, geç Osmanlı tarihini ve modern Ermenistan’ın erken dönemini anlamak için Türkiye’nin doğusunun demografik yapısını bilmek hayati bir öneme sahip. Ancak bir yanda da bu alan, arşivlere erişimin sınırlı olması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun doğu illeriyle ilgili zaten az sayıdaki demografik ve coğrafi araştırmaların çok sayıda yanlış içermesi nedeniyle konu tartışmalı kalmaya devam ediyor. Sarafian bu çalışmasını Rus istihbaratçı Mayevski’nin Van ve Bitlis incelemelerinde elde ettiği bulgular üzerine bina etmiş…… Mayevski’ye göre Erciş nüfusunun yüzde 17’sini oluşturan Ermeniler, bölgedeki Müslüman nüfusun içinde azınlıktaydı, Kürtler yüzde 61’ken, Türkler yüzde 22’ydi…. Hovhannes Mardirosyan 1914-1916 yıllarındaki olaylar hakkında bir rapor hazırlamak amacıyla Van’a gönderilmişti….. Sarafian, Erciş çalışmasına, Hovhannes Mardirosian’ın çalışmalarının bağımsız bir değerlendirmesini yapabilmek için giriştiğini ve söz konusu çalışmanın bu sınamadan dikkate değer bir başarıyla geçtiğini de sözlerine ekledi….. Kıyımlar 19 Nisan 1915’te başlamıştı. Tanıklıklara göre bölgedeki Ermenilerin herhangi silahlı bir eylem yaptıklarına dair hiçbir kanıt yoktu. Erciş’teki Ermeniler devlete sadıktılar, kaymakam Rıza Bey’e güveniyorlardı ve yaklaşan kıyımın farkında değildiler. Ancak ustaca tuzağa düşürülerek, iki gün içerisinde topluca öldürüldüler……..Bu katliamların bazı özellikleri, bu suçun bazı amaçsız katil sürülerinin işi değil, arkasında bir planın olduğuna işaret ediyor. Kadınlar ve çocukların genel olarak öldürülmeyip yiyecek yardımına dahi tabi tutulmaları üst düzey yöneticilerin işin içinde olduklarını ele veriyor. Öte yandan, bölgedeki başlıca katiller soyguncular değildi. Devlet daha sonra köyleri yağmalayıp yakmak için Kürt unsurları harekete geçirmişti. …..Van şehri öz savunma amaçlı geniş bir altyapı hazırlamıştı, fakat Ercişli Ermenilerin buna benzer bir planı yoktu, karşı koymak yerine mümkün mertebe Kafkasya’ya kaçma eğilimindeydiler. Osmanlı Devleti’nin Van bölgesindeki Ermeni nüfusunu imha etmek gibi bir politika güttüğü açıktı…….Konuşmanın devamındaki soru-cevap bölümünde Ara Sarafian , soykırım inkârcısı Justin McCarthy’nin üç Türk tarihçiyle birlikte yazdığı The Armenian Rebellion in Van (Van’da Ermeni İsyanı) adlı kitaba da değindi. Sarafian, bölgedeki Ermenilerin 1912’den itibaren isyan planlayan asiler olarak tanımlandığı kitapta, 1915’te yaşananlara ve köylerde yapılan katliamlara herhangi biçimde değinilmediğini aktardı…..Sarafian inkârcı tarih yazımına başka bir örnek olarak Yusuf Sarınay’ın çalışmasını gösterdi. 24 Nisan 1915’le ilgili bir çalışmasında Sarınay, İstanbul’da tutuklanıp Ayaş’a gönderilen siyasi mahkûmların serbest bırakıldıkları zamana dek devlet koruması altında tutulduklarını iddia etmiş ve bu iddiasını Osmanlı kaynaklarına dayandırmıştı. Sarınay’ın iddialarını araştırarak, bunların kurgu olduğunu tespit eden Sarafian, Agos’ta Sarınay’ın öne sürdüğü bu iddiayı ele alan bir yazı yazmışsa da, söz konusu tarihçiden herhangi bir cevap alamamıştı.
Bir yanıt yazın