Kıran kırana Türk-Amerikan savaşı
Amerika’nın PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’ye ağır silah verme kararı gerilen Türk-Amerikan ilişkilerine derin bir neşter daha attı. Son dönemlerde Türkiye’nin ve Amerika’nın karşılıklı hamleleri oldukça sertleşti. Türkiye’nin Sincar ve Karaçok Dağı’na yönelik hava harekâtından Amerikan askerleri kıl payı kurtuldu. Amerika ise buna yanıtı PYD’ya ağır silah yardımı kararıyla verdi. İşte son 15 günde yaşananlar.
10 Mayıs 2017
Fırat Kalkanı Harekâtı’yla Suriye‘de denklem değişti. Suriye sahasında Türk ve Amerikan ordularını karşı karşıya geldi.
Son 15 günde Türk-Amerikan savaşında diplomatik ve askeri karşılıklı adımlar yaşandı.
Tarih: 25 Nisan 2017… Türk savaş uçakları Irak’ın kuzeyindeki Sincar bölgesi ile Suriye’nin Kuzeyi’ndeki Karaçok Dağı’nda 30’un üzerinde PKK–PYD hedeflerini vurdu. Terör örgütü çok ağır yara aldı. Terör örgütünün Amerika ile birlikte 1 buçuk yıldır yaptıkları yığınak 1 gecede yok edildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri operasyondan kısa süre önce Amerika’ya bilgi verdi. “Askerlerinizi bölgeden çekin” dedi. Bu harekat Amerika’yı çok rahatsız etti. Washington’dan peş peşe açıklamalar yapıldı, Türkiye ve Türk ORdusu hedef alındı. Karaçok harekatının yapıldığı bölgede Amerikan general ve askerleri de PKK’lılarla birlikteydi. Amerikan askerleri Türk Savaş uçaklarının bombardımanından kıl payı kurtuldu.
Tarih: 26 Nisan 2017… Operasyondan bir gün sonra Amerikalı bir subay helikopterle Karaçok bölgesine gitti ve Türk Ordusunun imha ettiği bölgelerde incelemeler yaptı. O incelemeler sırasında da Türkiye’de kırmızı listede arananlar arasında olan PKK yöneticisi Abdi Ferhad Şahin bulunuyordu. Amerikalı komutan, işte bu PKK’lıyla Türkiye’ye poz verdi.
Tarih: 27 Nisan 2017… Sincar ve Karaçok’taki operasyondan 2 gün sonra Amerika’nın kara gücü YPG sınır hattındaki Türk karakollarını hedef aldı. 2 günde 11 karaloka 13 saldırı düzenlendi. Teröristler roketatar ve doçka uçaksavarları kullandı. Hatay, Şanlıufa, Kilis ve Mardin sınırındaki Mehmetçik de saldırının yapıldığı noktaları anında imha etti. 18 PYD’li öldürüldü.
Tarih: 29 Nisan 2017… Amerika “müttefikini” TSK bombardımanından korumak için bu kez zırhlı araçlarını sınıra gönderdi. Amerikan bayrağı asılı zırhlılar namlularını Türkiye’ye çevirdi. Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı, PYD’ye yönelik operasyonları önlemek için devriye yapıldığını itiraf etti.
Amerika’nın hamlesine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan “bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek kara harekatı mesajı verdi.
Tarih: 3 Mayıs 2017… Türkiye Amerika’ya bu kez diplomatik bir yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’ya yapacağı ziyaret öncesi Rusya‘ya gitti. Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü. Çatışmasızlık bölgesi kararı alındı.
Tarih: 4 Mayıs 2017… Astana barış görüşmelerinde Türkiye, Rusya ve İran Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması kararına vardı.
Bu kararla Suriye sahasındadaki bazı bölgeler Amerikan savaş uçaklarına kapatıldı.
Tarih: 5 Mayıs 2017… Amerika Astana kararlarının tarafı olmadığını açıkladı.
Tarih: 9 Mayıs 2017… Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın Beyaz Saray‘da Amerika Başkanı Donald Trump ile görüştü. Görüşmenin ardından Trump bölücü terör örgütü PKK’nın suriye kolu PYD’ye doğrudan ağır silah verilmesi için Pentagon‘a talimat verdi.
Şimdi gözler Türkiye’nin atacağı adıma çevrildi. Erdoğan, 15-16 Mayıs’ta Amerika’ya gidecek. Ancak Erdoğan Trump’la görüşmeden önce Çin Halk Cumhuriyeti‘ni ziyaret edecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 3’lü toplantı yapacak. Gündem de Suriye konusunda bulunuyor.
ulusalkanal.com.tr
“ABD’nin hamlesine karşı Türkiye PYD hedeflerini vurmalı”
Washington’un terör örgütü PYD’ye silah yardımı kararına karşı Ankara’nın atması gereken adımlar tartışılıyor. 21’inci Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan Dilek, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki PYD’ye hedeflerine acilen bir harekat başlatması gerektiği görüşünde. Dilek’e göre, harekatlar başlar başlamaz Ankara, Şam ile de doğrudan görüşmeli.
10 Mayıs 2017
ABD Başkanı Donald Trump‘ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 16 Mayıs’ta yapacağı zirve öncesi PYD‘ye silah yardımı kararnamesini imzalaması tartışma yarattı.
Peki Ankara Washington‘un bu hamlesine karşı ne yapmalı?
TSK’nın operasyon yapmak için yeterli güç ve imkana sahip olduğunu vurgulayan Dilek, harekatın başlamasıyla birlikte Türkiye’nin Suriye ve Rusya ile de doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
Dilek, Amerika’nın “garanti” adı altında söylediği “Silahlar Türkiye’ye çevrilmeyecek” sözlerinin bir tuzak olduğunu vurguladı.
Haber: Gürkan Demir
Kamera: Barış Yurteri
ulusalkanal.com.tr
YPG’ye ağır silah verilmesi kararına en net ve sert tepki Doğu Perinçek’ten
Amerikan Başkanı Trump’ın YPG’ye ağır silah verilmesini öngören kararı onaylamasına en net ve sert tepki Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’ten geldi. Perinçek, Amerika’nın bozguna uğrayacaklarını söyledi. CHP’den ise konu hakkında açıklamayı Bülent Tezcan yaptı, “kabul edilebilir bir şey değil” dedi. MHP ise kararı, Türkiye ile dalga geçmek diye yorumladı.
10 Mayıs 2017
Amerika’nın terör örgütüne silah desteğini canlı yayın sırasında öğrenen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, çok net ifadelerle teröre verilen desteği vurguladı. Mehmetçiğin Amerikan piyonlarıyla savaştığını belirtti.
Perinçek, Vatan Partisi’nin tavrınını da açıkladı. “Amerika bozguna uğratılacak” dedi.
Konu ana muhalefet partisinin de gündemindeydi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeni sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “ABD ziyaretini gözden geçirmeli” çağrısı yaptı.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman da kararın MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsünün Amerika’da temaslarda bulunduğu sırada alındığına dikkat çekti, “Diplomatik nezaketsizlik olmasının ötesinde Türkiye ile dalga geçilmesi anlamına gelmektedir” dedi.
MHP Genel Sekreteri kararı, “ABD’nin Türkiye’ye yönelik hasmane tutumunun açık bir kanıtı” olarak niteledi. Büyükataman “Menbiç’in temizlenmesi için gerekli harekât başlatmalıdır” dedi.
ulusalkanal.com.tr
Tehdit varsa her türlü savunma meşrudur
Bülent Esinoğlu
10 Mayis.2017
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16-17 Mayıs tarihlerinde Amerika’ya bir çalışma ziyareti yapacaktı. Amerika’nın PKK/YPG’ye ağır silahlar vereceği belli olduktan sonra, böyle bir ziyaret gerçekleşir mi bilinmez.
Önce Amerika’nın bölgemizde ne yapmak istediğini bir kez daha hatırlamakta yarar var.
- Rusya’yı bölgeden çıkarmak ve bölgeye ABD kuvvetlerini yerleştirmek.
- Bölgede, 20 yıl daha kalabilecek koşulları oluşturmak için IŞİD’ı kullanabildiği kadar kullanmak.
- Stratejisinin asıl çekirdeği olan Kürdistan kurma planında ısrarını sürdürmek.
- İsrail’in güvenliğini en üst düzeye çıkarmak ve bunun için İran’ı sürekli tehdit altında tutmak.
- Körfez ülkelerini kullanarak sürdürdüğü petro dolar finans istemini sürdürebilği kadar sürdürmek.
Altmış yıllık, Türk Amerikan ilişkileri mevcut tehditler altında sürdürülemez bir noktaya taşınmıştır. Aslında ülkemizde defalarca darbe ve hükümet değişiklikleriyle iç işlerimize bu ölçüde karışmış bir ABD ile dostluk sürdürülemez.
Amerikan ilişkileri dostluk ve müttefiklik noktasında değil, doğrudan Türkiye’ye tehdit noktasındadır.
Peki Türkiye ne yapmalıdır?
Elbette “ABD’ye hemen savaş açalım” gibi bir stratejiden hareket edilemez.
Amerika’dan gelen tehdidin yükselmesine karşı kademeli olarak alınacak tedbirler şunlar olabilir.
- İkili istihbarat antlaşmaları askıya alınmalıdır.
- Kürdistan inşasında kullanılan, İncirlik, Diyarbakır, Kürecik Üsleri derhal kapatılmalıdır.
- YPG/YPJ hemen şimdi vurulmalıdır. Ve bu vurma işi defalarca tekrarlanmalıdır.
İlk aşamada bu tehdit yükselmesine karşı alınacak tedbirler yürütülürken, Rusya, İran, Irak ile olan işbirliğini çıkabileceği en üst seviyeye çıkarılmalıdır.
Alınabiliyorsa, Çin’in siyasi desteği alınmalıdır.
Elli yıldır Amerika ve yaptıklarını yakından takip eden birisi olarak, hemen şunu söyleyebilirim. Bu üç tedbir alınsın, ABD hemen geri adım atacaktır. Ve yeniden Türkiye’yi kazanmanın yollarını arayacaktır. Çünkü bölgede Türkiye’nin desteğini alamayan bir ABD, Rusya’yı bölgeden çıkarmak bir tarafa, başka ittifaklarını da tehlikeye sokar.
Türkiye’nin kendisinin varlığına karşı sürdürülen bu tehdit savuşturulmazsa, ABD tehdit seviyesini bir üst düzeye taşıyacaktır.
Suriye bölünürse, Türkiye de bölünür tespitinin haklı çıktığı bir kez daha doğrulandığı yerdeyiz. Suriye devleti ile işbirliği görünen kilit noktasıdır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
Bir yanıt yazın