NECDET BULUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında yapılan görüşmede ele alınan konular tartışılırken, Suriye’de yeni hareketlilikler de hız kazanmış görünüyor. Bir yandan Suriye’de siyasi çözümden söz ediliyor, öte yandan dış güçlerin ortaya koymaya çalıştığı oldu-bittiler kafalarda soru işaretlerini artırıyor.
Çok uzaklara gitmeye, çözümü başka yerlerde aramaya gerek yok. Aşağıda sıralayacağımız gelişmelere baktığımızda yanı başımızda neler olduğunu, ileride nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalabileceğimiz bize gösteriyor:
– PKK-PYD/YPG’li teröristlerin ABD’nin sahadaki en önemli müttefikleri olduğu her fırsatta ABD’lilerce dile getirildi. Rakka Operasyonunun da PYD’lilerle birlikte yapılacağını açıkladılar.
– ABD, çoğunluğunu PKK-PYD/YPG’li teröristlerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçlerini (SDG) hızla silahlandırıyor. Bu satırlar yazılırken, Amerika’nın 40 zırhlı araç eşliğinde yeni silahları PYD/YPG güçlerine teslim ettiği haberleri geliyordu.
– Suriye’nin kuzeyinde konuşlanmış olan ABD’li askerler kollarında terör örgütü YPG armalarıyla poz veriyor. Bunlara ek olarak Rus askerlerinin de PYD’lilerle birlikte pozlar verdiğini gördük. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan bu fotoğrafları Soçi’deli görüşmede Putin’e gösterip teslim etti ama, Rus yetkililerinin bundan habersiz olmaları mümkün mü?
Kaldı ki Rusya Moskova’da PKK’ya da, PYD’ye de büro açma izni vermedi mi? Türkiye’nin bütün itirazlarına rağmen bu bürolar halen kapatılmadı.
– IŞİD Karşıtı Koalisyonunun Sözcüsü ABD’li Albay Dorrian, “PKK, Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) bir parçasıdır” dedi.
Şunu özellikle vurgulayalım: Amerikalı bir yetkilinin bunu ağzından kaçırması mümkün değil. Bilerek söylenmiş bir sözdür. Sonradan düzeltme yoluna giderken bile alaycı bir tavır takınmasına dikkat ettiniz mi?
– Türkiye-Suriye sınırında PKK-PYD/YPG’li teröristlerle ABD askerleri birlikte devriye geziyorlar. Bunların fotoğrafları da kare kare yayınlandı. Amerikalı bayraklı zırhlı araçların namluları sınırımızda bize doğru konuşlandırılmış durumda.
– Suriye’nin kuzeyinde Irak’taki Barzani yapılanmasının bir benzeri adım adım inşa ediliyor.
Kerkük’te Kürdistan bayrakları ile kriz çıkaran Mesud Barzani, Irak’ın merkezi yönetiminin zayıflığından faydalanıp tarihteki ilk Kürt devletini kurmaya hazırlanıyor. Bunun için kararlar alan Barzani, referanduma gidileceğini duyurmuştu. Bu yıl bitmeden bağımsız Kürdistan devletini ilan etmeyi planlayan Barzani referandum için tarihi de belirledi. Barzani’nin danışmanı Muhammed Hacı, referandumun Ağustos ayında yapılmasının beklendiğini söyledi.
Mesut Barzani, 2 Mayıs’ta Fransız Le Figaro Gazetesinde yayımlanan mülakatında “Kürtlerin bağımsızlığı ilan etmesi zamanı geldi. Ancak biz, Irak’tan barışçıl biçimde diyalog ve müzakere yoluyla ayrılmak istiyoruz” demişti.
PKK, PYD/YPG içinde Barzani’nin de işbirliğinin olduğunu artık görmemiz gerekiyor. Amerikan kuklası Barzani, Irak’ın işgali ile başlayan süreçten günümüze kadar İsrail tarafından da destekleniyor, besleniyor.
Bunun yanında Kuzey Irak’a giden Amerikalı üst düzey bir heyet ile İsrailli bir üst düzey heyetin Barzani ile yaptığı görüşmeyi de gözlerden uzak tutmamak gerektiğini düşünüyoruz.
Şimdi bütün bunları alt alta koyduğumuzda ortaya çıkan tabloya bakalım:
Türkiye çeşitli şekillerde oyalanıyor. Suriye’deki “çatışmazlık Bölgeleri”nin oluşması ve koordinasyonunda Türkiye’ye de rol biçiliyor.
Bir tarafta Rusya, öte tarafta İran var.
Bu iki aktör şu anda Esad ile işbirliği yapıyor ve Esad’ı destekliyor. Daha açıkçası Esad’ın ayakta kalması bu iki ülkenin sayesindedir. Biz, arada ne kadar etkili olabiliriz, neler kazanabiliriz, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumasını sağlayabilir miyiz?
Daha da önemlisi PKK ve uzantısı PYD ‘nin Türkiye’ye tehdit oluşturmasının önüne geçebilecek önlemleri alabilir miyiz? Yüzümüzü özellikle buna çevirmemiz gerekiyor.
Halen PKK ve PYD koruma altında. Halen Amerika PYD’ ye zırhlı araç ve silah sevkiyatı yapıyor. Sınır boylarımız dış güçlerce ve çeşitli terör örgütlerince abluka altına alınmış durumda. Bu gelişmeleri gördükçe sıkıntının büyüklüğünü de görebilmekteyiz.
Bize göre asıl çözüm PKK ve PYD konusunda olmalıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce söylediği “Bizi tehdit eden unsurlar yok oluncaya kadar onları bulundukları yerde vuracağız” sözlerinin kâğıt üzerinde kalmaması gerekiyor.
Ya da siyasi ağırlığımız varsa bunu ortaya koyarak bu konuda bir çözümü gerçekleştirmemiz yeterli olacaktır.
Ancak, yazımızın başında sıraladığımız bazı gerçekler, bugün için Suriye’de ve bölgemizde oyun içinde oyun oynandığını gözler önüne seriyor. Bizi yanıltıyor ve oyalıyorlar. Rus turist ve domates muhabbeti de dahil, bize bazı konularda rol biçerek önümüzü kapatmak istiyorlar.
Şunu bir kez daha yineleyelim:
Suriye konusunda Amerika ile Rusya’nın anlaştığı ve birlikte hareket ettiği görülüyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın