Onların ne katları, ne yatları ne de İsviçre bankalarında hesapları vardı.
Onlar vatanı bölmediler, satmadılar. Kamu mallarını yandaşlara, yabancılara peşkeş çekmediler.
Gemicikleri de yoktu…
Ayakkabı kutularına milyonları gizlemediler.
Rüşvet almadılar, rüşvet vermediler.
Evlerinden çelik para kasaları, para sayma makineleri de çıkmadı…
ONLARIN TEK SERVETİ YÜREKLERİNDEKİ VATAN AŞKIYDI.
Vatan sevdasıydı.
Vatanın bağımsızlığından başka bir şey istemediler.
Tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye için savaştılar…
Hayatlarını koydular bu yola… Yaşamlarını adadılar.
Ama ne gülünçtür ve acıdır ki, Türkiye’yi emperyalizme peşkeş çekerek vatanı satanlar, Deniz’in deyişi ile “35 milyon metre kare vatan toprağı işgal altında iken seyirci kalanlar” onları vatanı bölmekle suçladılar.
Ama ne gülünçtür ve acıdır ki “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali, günümüzde olduğu gibi, anayasayı her gün ihlal edip, “Tebdil, tağyir ve ilga” suçu işleyenler, onları, anayasayı çiğnemekle, “Tebdil, tağyir ve ilga” suçlaması ile darağacına gönderdiler.
Hayatlarında bir tek karıncayı incitmeyen, bir tek cana kıymayan…
Üç fidan.
Üç can.
Üç yiğit insan.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan…
Işık oldu, güneş oldu sonsuzluğa aktı.
Oradan gönüllerimize…
YÜREKLERDE SONSUZLUĞA DEK YAŞAYACAKLAR…
Ama onları asanlar, bu kararı verenler, oylayanlar, onaylayanlar, o gün öldüler.
Ne dedi Deniz Gezmiş:
“BEN HALKIMIZIN BAĞIMSIZLIĞI VE ŞEREFİ İÇİN BİR DEFA ŞEREFİMLE ÖLÜYORUM; SİZ, BİZİ ASANLAR, ŞEREFSİZLİĞİNİZLE HER GÜN ÖLECEKSİNİZ…”
Onları asanlar, astıranlar nerede şimdi?
Tarihin hangi çöplüğünde yatıyorlar?
Adlarını bilen var mı?
Anımsayan var mı?
Üç yiğit insan…
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan…
Onlar, hiçbir çıkar peşinde koşmadan, sadece bu vatan uğruna, tam bağımsız ve gerçekten demokratik, özgür bir Türkiye uğruna şehit oldular…
Halkın çocukları, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin fidanları…
Onlar, güneşe gömüldüler…
Bir kutup yıldızı gibi, bir çoban yıldızı gibi ölümsüzler, şimdi göklerde…
Hep parlayacaklar…
Hep YOLUMUZU AYDINLATACAKLAR…
Bir yanıt yazın