NEDEN “ERGENEKON“ ADI, TERÖR ÖRGÜTÜ OLUYOR?

Av. Ergun Ozgen, TF Danisma Kurulu Uyesi

ERGUN OZGEN

Tarih  anlatımının bir bölümü  , yazılı ve belgesel  anlatımlardan  önce, destanlar, mitolojiler, efsaneler üzerinden kuşaktan kuşağa aktarılan soyut  düzenlemeler  içinde toplumların kültür  değerlerinde yer almıştır…

Bu destanlar  ile, o  toplumların var oluşlarının aktarımı yapılmıştır… Diğer yönden  içeriğine göre de, kahramanlarının hikayeleri  de  kuşaktan kuşağa iletilmiş ve  giderek de bunlar  sözlü ve yazılı edebiyatın  bölümleri içinde görülmüştür…

Tarihi geçmişi asırlar ötesine uzanan köklü kültürel değerleri olan  toplumların edebiyatlarında  bu destanların  yer aldıklarına ait   birçok örnek  mevcuttur…  Bu bağlamda;

*  Türk Dünyasının  İslamiyet’ten önceki dönemlerinde yer almış olan ( Yaradılış Destanı, Alp  Er Tunga Destanı, Şu Destanı, Oğuz  Kağan Destanı, Bozkurt Destanı, ERGENEKON DESTANI,   Türeyiş Destanı, Atilla Destanı, Göç Destanı yanında, İslamiyet sonrası destanlar içinde de , Saltuk Buğra Destanı, Manas Destanı, Timur Destanı, Battalgazi Destanı, Danişmend  Gazi Destanı,  Dede Korkut Destanı, Genç Osman Destanı, Köroğlu Destanı gibi)  önceleri sözlü sonraları yazılı hale getirilmiş kültür değerlerin varlığını, edebiyat tarihinde görürüz…

  • Alman edebiyatı içinde yer alan  ( Nibelungen Destanı, Hidebrand Destanı, Watthari Destanı )
  • Fransız’ların  Chanson de Roland  Destanı
  • İngiliz’lerin  ve Kuzey Avrupa toplumlarının  (Beawulf  Destanı )
  • İsveç’in yaradılış  (ODİN  Destanı)
  • Yunan  destanları içinde ( Herkül, Odyssia, İlyada  Destanları)
  • İtalyan destanlarından  ( Romus- Romulus Destanı ile Vergilius’un  Aneneas Destanı )
  • İspanyolların  El Cid Destanı
  • İnsanlığın bilinen  en eski destanları içinde yer almış olan  (Gılgamış  Destanı ) gibi, belli başlı   örnekler, yerleşik  kültür  değerleri içinde ifade edilebilir…

Belirtilmeye çalışılan destan örnekleri  dikkate alındığında, bunların  her birinin  kendi kültür alanları içindeki  oluşumların  kuşaklar arası iletişimine  hayal  değerlerinin de katılması ile  bir şekilde  aktarım  araçları oldukları anlaşılmaktadır…  Bunların her birinin de gene kendi kültür değerleri    o toplumlar  yönünden ayrı bir manevi değeri vardır…

Konu, bir Türk  efsanesi olan   Ergenekon  Destanı   adı açısından ele alındığında; ,   neden  bu destanımız  bir terör örgütünün adı olarak   kamu oyunun bilinç altına oturtulmak istenilmesi  ile ilgilidir…

Bilindiği üzere, İkinci Dünya Harbi,  Hitler Almanya’sının   dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemdir… Bu savaşa neden olan  Nasyonel Sosyalist Almanya’sının  maliyeti ise, 50 milyondan fazla  insanın ölümü ile biten bir yıkım savaşı olmasıdır..

Şiddetin, yıkımın, zulmün, kısaca insanlık için bir terör  dönemi olan savaş sonrasında,  sonuçları itibariyle , NURBERG  Şehrinde savaş suçluları için bir  mahkeme kurulmuştur… Bu mahkemenin adı ise NURBERG  MAHKEMESİ  OLARAK ADLANDIRILMIŞTIR …. Dava  dosyasının adı ise  savaş suçları ile ilgilidir….

Alman  Nazi felsefesinin ırkçı yaklaşımlarının da yargılandığı bu davada, savaş galibi ülkeler  her türlü ezici üstünlüğe sahipken ve kayıtsız şartsız teslim olmuş olan Alman  mağlup otoritesini  yargılarken,  Nurberg   Mahkemesinde  görülen  davanın adının bir  Alman  Destanı olan  Nibelungen’in ,  Hildebrand’ın veya Watthani destanlarından birinin adını, bu  suç dosyasının  adı olarak neden  belirtmemişlerdir?….

Nibelungen Destanı aynı zamanda  Hitler’in  çok sevdiği  bir operanın da adıdır… Galipler  intikam  hesapları içinde istemiş olsalardı ! Nurberg  Mahkemesindeki  davanın adını  (Nibelungen  terör ve şiddet davası )adını vererek  konuyu  tarihe bu şekilde  aktarabilirlerdi!…. Bunu yapmadılar….

Ne şekilde olursa olsun, Nibelungen Destanı Alman ulusun  manevi değerleri içinde yer alan  destanlardan biri  olarak  görüldüğü için  buna saygılı oldular….

Bu güne kadar, çeşitli ülkelerde  görülmüş olan çeşitli  şiddet veya  benzeri terör  davalarına karşı açılmış olan davalardan hiçbirisine o ülkenin  var oluş efsanelerinden , destanlarından herhangi birinin  suç dosyasının adı olarak verilmiş olduğunun örneği de yoktur…

Bu bağlamda, neden Türkiye’de  son senelerde gündem oluşturan  ve TSK üzerinden yürütüle gelen  dava  ERGENEKON  SUÇ ÖRGÜTÜ olarak tanımlanmıştır…. Dikkat edildiğinde, çeşitli konularda bile  farklı  suçlara  yönelik  yorum yapanlar bile farkında olmadan , içeriğe göre,  bu da bir başka ERGENEKON  diyebilmektedirler…. Diğer ifade ile, ERGENEKON  kavramı , insanların bilinç altlarına suç unsuru olarak yüklenmiştir…

Gene, süreç içinde gelinen noktaya bakıldığında, Ergenekon  üzerinden süre gelen  davanın gerçekte bir tertip olduğu netleşmektedir. Bu konuda,  TSK aleyhine  dış kaynaklı bir  KUMPAS kurulmuş olduğu da ileri sürülmüştür….

Ayrıca,ileri sürülen delillerin  sahte ve maksatlı olarak bi yerlerde düzenlenmiş olduklarına ilişkin  mesajlar da güncel haberler içinde yer almaya başlamıştır…Konu bu açıdan da ele alındığında , sürecin gerisinde dış kaynaklı  oyun kurucularına  ait KUMPASIN, yarı resmi  beyanlarda  yer aldığı sık sık görülmektedir…

Konuya dönüldüğünde, hiçbir ülkede, o ülkenin  aydınlarının, kendi kültürünün  ulusal değerleri ile  bağdaşabilecek şekilde konuyu  bir suç örgütü ile özleştirecek  düzenlemeler yaptığı görülmez!… Ayrıca, o ülkenin  manevi değerlerinden birinin adını da , suç dosyasının  adı olarak nitelemez!…Türkiye’deki  ERGENEKON  DAVASI uygulamasında  ise, gelişmelerin seyrine bakıldığında , bazı çevrelerin   KUMPASIN  kurucularının elemanları içinde yer aldıklarına ilişkin karineler  giderek  daha da iyi anlaşılmaktadır…

Kısaca, izlendiği ve anlaşıldığı kadar  KUMPASCILAR BUNU yaptılar ve yaptırdılar ,bazı istisnaların dışında,   Türk Yargısı da  konunun bu yönünü maalesef  kavrayamadı…

Psikolojik harekatı yürütenlerin ,  hedef  gördükleri  ülkelerde insan beyinlerini maksatlarına göre yönlendirmedeki  uzmanlıkları hatırlandığında, kendi tarihimize  ve manevi değerlerimize yönelik  saldırılar içinde  bu  kumpascıların  ERGENEKON  TERÖR ÖRGÜTÜ  tanımı ile konuyu , topluma nasıl kabul ettirmiş oldukları anlamak, düşünme refleksi yerinde olanlar için zor olmayacaktır…

Olayların seyrine bu açıdan bakılınca, genç beyinler, İlk öğretim  çağındaki  gençler için  kendi değerlerini , tarihini , efsanelerini bilmeyenler ERGENEKON  denilince  neyi, nasıl algılayacaklardır?  Veya,  algılamaktadırlar?…. Kısaca, dışarıdan ve içeriden birileri, Türkiye’de  bunu,  tarihe kötü bir miras  ve misal  kalacak şekilde becerdi…

Yakın geçmişte, Bayan Kare Fogg  , devşirilmiş   bir gazeteciye  ne demişti?….  Türkleri tarihlerinde nasıl uzaklaştırırız ?

Bir diğer basın mensubu da ne demişti?   İstanbul Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir şehirdir….

KONUNUN GELDİĞİ YER ORTADADIR….. Dün TSK ne ve Aydınlara yapılan operasyon bugün ise,  siyasi iktidara  karşı  değişik modellemelerle  ve aynı yöntemlerle  gene  aynı KUMPASCILARLA  sahnelenmeye çalışılmaktadır….

Bu oyun kurucular için , ülkelerin  yönetimlerinde hangi siyasi iktidarın ve  kimlerin  olduğu önemi yoktur…Bunların,  asli hedefi,  hedef ülkenin    coğrafyasının ve kaynaklarının  üzerindeki mutlak  vesayetlerinin çıkarlarına uygun şekilde tesisidir…. Kullandıkları  ara elemanlar ise, son kullanma tarihleri  gene  kendilerince belli olan taşaronlarıdır….

Son  günlerde, neocon kurmaylarından Abromowitz, Edelman, ve Blaise Misztal’in gibi etkili Siyonistlerin  asabiyet içeren  yazıları  da  dikkate alındığında,  oyun kurucular  veya diğer  yönü ile   KUMPASCILARIN  aynı merkez üzerinden  ifade birliğinde olmaları dikkate çarpmaktadır…Bu husus da  yürütüle gelen operasyonlar konusundaki   karineleri  güçlendirmektedir….

Geçmişte ,rahmete  kavuşmuş olan  bir tarih hocamız öğrencilerine şu hatırlatmayı  yapmıştı!…. ( TARİHİNİ BİLMEYEN ULUSLARIN  COĞRAFYASINI  BAŞKALARI ÇİZER )….

Tarihimizin, önemli destanlarından biri olan ERGENEKON DESTANININ adını , hangi akılla  Terör Örgütü olarak adlandırarak  bir davaya konu yapabildik?….Ya da, hangi  KUMPAS merkezi davaya bu adı verdirdi?…. MİLLETÇE DÜŞÜNMELİYİZ!!!  VE KENDİMİZİ  SORGULAMALIYIZ !!!

Kısaca, bu sıkıntıları neden yaşamaktayız?….Ülkede, diplomalı üretim merkezlerinden, aydın görüntülü cehalet servise konulursa, ve bu gibiler  de kendilerini inkar ettiklerinde bunu  medeniyet zannederlerse, neden destanlarımızın  terör örgütü ile özdeşleştirildiği konusu anlaşılır ve başka yorum yapmaya  da  gerek kalmaz….   27/01/2014

ERGUN  ÖZGEN

Av. Ergun Ozgen, TF Danisma Kurulu Uyesi - Screenshot 2020 03 19 ergun ozgen pictures in turkish forum — Yandex 2 million results found

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir