Demirtas Bayar <Demirtas@CelalBayar.org>
Arkadaslar,
(Sehvar Caglayan araciligi ile)
Güner Sarıoğlu’ndan…
Profesyonel Satışçı olmadan önce 7 yıl bilgisayar programcılığı yaptım. Bu dönemde öğrendiğim en önemli kavram sudur; sanal ortam literatüründe imkânsız benzeri bir kavram asla yoktur.
Bir bilgisayar programcısının yaptığı engelleme, şifreleme benzeri olağan üstü olan bir güvenlik yazılımı, diğer bir programcı tarafından rahatça kırılabilir, kilitleri açılabilir, verileri değiştirilebilir. Bir atasözü vardır hani -el elden üstündür- der. Bu söz sanal ortam için çok uygundur. Bir programcı çözemez ise başka bir programcı mutlaka çözer istenen problemi.
Son genel secim sonuçlarının hiçbir zaman hilesiz, normal sonuçlar olduğuna inanmadım. Yıllardır tek parti hükümeti görmemiş ülkemizde, milyonlarca insanin meydanlarda toplanarak tepki gösterdiği bir partinin böylesine büyük bir oy farkı ile iktidara gelmiş olması
mümkün olamazdı. Bu konuda, açıklayıcı olduğunu düşündüğüm bir alıntı gönderisi adlım ve sizlerle de paylaşmak istedim.
22 TEMMUZ SECİMLERİNIN SONUÇLARI BİLGİSAYARDA NASIL DEĞİŞTİRİLDİ?…
22 Temmuz sonuçlarını AKP’nin ve Erdoğan’ın kendisi de beklemiyordu çünkü bu secim sonuçlarını değiştirme sahtekârlığı onlardan habersiz yapıldı, sadece halk ve AKP bu secim sonucuna Tarhan Erdem’in sözde anket sonuçlarıyla psikolojik olarak hazırlandı. Türkiye genelinde Türkiye toplamının %25 oyları secimin bitmesinin ilk bir saatinde merkez bilgisayarı üzerinden tamamen AKP’ye aktarıldı ve AKP secime %25 oyla baslarken diğerleri sıfır oyla başladı ve sonra normal dağılıma bırakıldı.
Bu yüzden AKP’nin gerçek oyları %47 değil % 22-%28′ arasındadır. Bunun en büyük kanıtı da benim ve birkaç arkadaşımın incelediği tüm YSK sonuçlarında hiçbir sandıkta AKP oyunun %25 altına düşmemesidir. Yani Türkiye’nin her sandık bölgesinde dört kişiden en az birinin AKP’ye oy vermesi mümkün müdür? Özellikle Çankaya’da, Alsancak’ta ve diğer tüm Atatürkçü ve milliyetçi sandık bölgelerinde ve şehirlerinde, kasabalarında, semtlerinde, köylerinde. HAYIR, mantık olarak kesinlikle mümkün değildir. Secimden emperyalist güçlerin istediği sonuçlar cıktı, Türkiye’nin verdiği oylar değil!
SEÇİM SONUÇLARI NASIL DEĞİŞTİRİLDİ?
Secim sonuçlarının hızlı bir şekilde duyurulmuş olması 22 Temmuz seçimlerinin sonuçlarına gölge düşürmek için yeterli mi? Ya da YSK’nın bu secime kısmi bir bilgisayar sistemi ile girmiş olması?
Bizce yeterli. Özellikle gizli servislerin dünyada birçok secime müdahale ettiği gerçeğini göz önüne alırsak ve bazı güçlere göre bazı ülkelerin kaderini insanlarının demokrasi kandırmacası altında attıkları oylarının secim sonucunu hakli olarak değiştirebilmesinden haksiz olarak değiştirmek daha akıllıca ve daha önemli ise ve o ülke diğer büyük bir ülkenin planlarının bas aktörü olarak yaralıyorsa sadece ve sadece bu nedenden dolayı bile yeterlidir.
İste biz yukarıda saydığımız bu olasılıkları inceleyip şu sonuca vardık.
Gizli servislerin seçimleri etkilemeleri 1948 İtalya seçimleriyle başladı, daha sonra Türkiye’de 1954 yılında Menderes’le devam etti ve birçok ülkede yapılan ve yapılmaya çalışılanlardan sonra bugünlere gelindi. Bugün seçimlerin sonuçları değiştirmek bilgisayar ortamında daha kolaydır.
Türkiye’deki secimde hilenin nasıl yapıldığını su anda son aşamasında inceledik ve secim gecesinde tahmin ettiğimiz gibi hile yapıldığı olasılığı çok yüksektir ve bazılarının dışında bu müdahale yapılırken kimsenin ruhu da ne yazık ki duymadı, hatta AKP’liler de hilenin nasıl olduğunu bilmedikleri için secimde başarılı olduklarını zannettiler.
Su anda seçim sandık sonuçlarının çoğunluğunu tek tek kontrol ettik ve yüzdelerini dikkatle inceledik, bulgular tam tahmin ettiğimiz gibi, sonuçlar bilgisayarda saat 5:30’da ilk secim sonuçlarının gelmeye başladığı zaman il il değiştirildi, AKP secime %25 fazla oyla başladı, elimizde tüm sandık sonuçlarının imzalı belgeleri olsa yapılan hile hemen görülebilir.
Su ana kadar gördüğümüz durum AKP’nin hiçbir sandıkta %25 altına düşmemesidir.
Her sandıktan en az %25 AKP’ye oy çıkması mümkün müdür?
Hayır, çünkü çok partili demokrasilerde her bölgeden ayni şekilde oy çıkması matematiksel olarak milyonda bir olasılıktır ve mantıksal olarak mümkün değildir.
Peki, bu %25’e tekabül eden yaklaşık 7- 8 milyon oy nereden ortaya çıkmıştır? Nüfus kütükleriyle seçmen kütükleri arasındaki 7 milyon farktan mı; yani muhalefet oylarının bir kısmının yok edilmesinden mi? Yoksa diğer partilerin oylarının secimin ilk bir saatinde sıfırlanıp AKP’ye aktarılması ve secimin diğer partiler %0 ile baslarken AKP’nin %25 ile başlaması mı? Her ikisi de mümkün. Fakat bir gerçek var ki kesinlikle göz ardı edilemez.
Secimin ilerleyen saatlerinde oyları düşen bir partinin(AKP) %25 ile başlayıp secimi kaybetmesi imkânsızdır. İşte hile de buradadır!
Hilenin sekli:
Bizim başından beri tahmin ettiğimiz bu sekil sandık secim sonuçlarıyla bu iddiamızı tamamen güçlendirdi.
Secim sonuçları YSK merkez bilgisayarından, Cihan (Fetullah’ in) Haber ajansı aksam 6’dan sonra ilk secim sonuçlarını açıklamadan önce, ilk secim sonuçlarının gelmeye başladığı saat 5:30 civarında 15- 20 dakika bir görevli tarafından değiştirildi veya hack edildi ve AKP %25 oyla secim yarışına baslarken diğerleri de % 0 oyla başladı ve saat 6:00-6:30 arası o ana kadar alınan sonuçların Türkiye’nin %50 ‘si olduğu ilan edildi, bu ayarlamadan sonra AKP’nin oyları düşse de diğerlerinin yükselse de AKP’nin secimi kaybetme ihtimali yoktu ve plan AKP’nin en az 367 milletvekili çıkaracak kadar yani Türkiye’nin en az %50 oyunu alabilecek şekilde yapıldı.
Oysaki ileriki saatlerde sonuçlar açıklandığından müdahale yapılamadı ve bu yüzden AKP’nin oyları düşmeye ve CHP, MHP’nin oyları yükselmeye başladı, GP ve DP’nin oyları da sıfırdan başladığından oyları yükselse bile %10 barajını asma olanakları yoktu. Mantıki ve matematiksel olarak secim sonuçlarında ilk bir saatte Türkiye’nin %50 oyunu almayı basarmış bir parti diğer yüzde ellilik oylar da okunduktan sonra daha da yükselmesi gerekmektedir. Fakat öyle olmadı, merkez bilgisayarı sonuçlarına ilk bir saatte müdahale secimin sonucunu AKP lehine tamamen değiştirdi.
Dikkat ettiyseniz web sitesindeki seçim sonuçlarındaki pdf dosyalı dokumanlar Excel veya access programından çıkma, yani ana dokümanda yapacağınız bir değişiklik otomatikman diğer tüm il ve sandık sonuçlarını değiştirebilir, sandık secim sonuçları fotokopi (scan) yoluyla pdf dosya programı yapılmamış bu da şüphelerimizi tamamen doğruluyor.
Bakiniz İzmir’de AKP’nin CHP ile ayni sayıda oy alıp 5 er millettekileri çıkarmaları olanaksızdı fakat ilk bir saatte müdahaleden dolayı AKP’nin (%25 + gerçek değer) olarak değiştirilen oyları müdahale sonrası normal oyların gelmesiyle %30’a kadar geriledi. Yani tüm Türkiye sonuçlarına müdahale olmasa AKP’nin gerçek oyları gerçekte %22+%6 veya %8=%28 veya %30 civarında olacaktı.
CHP ve MHP ve diğer partilerin oyları gerçekte ortalamada bir bucuk katlarına yakindi. CHP özellikle İzmir’de 1 milyon seçmen üzerinden oyların %60’ini alıp 5 milletvekili yerine 8-9 milletvekili çıkaracaktı ve AKP’nin İzmir’deki toplam oy oranı %13 olarak çıkacaktı. Ayni oranı Türkiye’ye uygularsak AKP’nin gerçek milletvekili sayısı 190, CHP’nin 190 ve MHP’nin ise 150 olacaktı.
Artik eskisi gibi sandıklarda hile yapmaya gerek yok, basit bir bilgisayar müdahalesi bir ülkenin kaderini iste böyle çizebiliyor. Bu konuda tek izlenecek yol; Anayasa mahkemesinin huzurunda tüm imzaları kontrol edilmiş sandık seçmen kâğıtlarındaki seçmen sayılarının ve sandık secim sonuçlarının YSK elektronik kayıtlarıyla tek tek karsılaştırılması.
YSK bunu yapabilir fakat yapmıyor (hatta sandık dokümanlarının aralarından 100 adedini seçip foto kopya yoluyla ellerindeki elektronik dokümanlarla birlikte web sitesine koyabilir ve karşılaştırma bu şekilde yapılabilir fakat bunu yapmıyorlar ve sandık sonuçlarını elektronik dokuman halinde web sitesine koyuyorlar, koymaları gereken foto kopya dosyası(pdf) halinde imzalarla birlikte gerçek sandık dokümanlarıdır elektronik dokumanlar değil).
Endişelendiğimiz nokta yakında birileri bu isin üzerine gidebilir ve gerçek ortaya çıkar diye merkeze getirilen sandık resmi belgelerini elektronik kopyaları var mazeretiyle imha yoluna bile gidebilir…
Bu e-postayı lütfen ulaştırabileceğiniz en fazla kişiye iletin edin..
Bir şeyler yapılmalı ve bir yerden başlanmalı çok geç olmadan…LÜTFEN..
Güner Sarıoğlu
Bir yanıt yazın