NECDET BULUZ
7 Haziran seçimlerinden yeni çıkmıştık. Hemen herkes “Bundan sonra ne olacak? Kim kiminle koalisyon ortaklığı yapacak? Yoksa yeniden seçim sandıkları mı kurulacak?” gibi sorulara odaklanmıştı. Biz ise, daha çok yanı başımızdaki Suriye’deki tehlikeli gidişi sizlerle paylaşmaya başlamıştık.
Birçok çevreden çok olumsuz tepkiler yağmaya başladı. Bazı okurlarımız “İşin gücün yok da Suriye diye tutturmuşsun” diyordu. Bazıları içe dönmemizi öneriyordu. Ancak, biz yine de çok önemsediğimiz Suriye konusuna ve buradaki gelişmeler değinmeye, görüşlerimizi yansıtmaya devam ettik. Bugün yine bu konu üzerinde duracağız.
Suriye’de PKK’nın kolu PYD’ ye Amerika’nın sempatisi ve desteği bugüne kadar bizimkiler tarafından görülemedi, ya da önemsenmedi. Bugünlere gelinmesinin kırılma noktası 19 Ekim 2914’de olmuştur. Buna kısaca göz atalım:
ABD Başkanı Obama, bu tarihte Erdoğan’a telefon açmış, PYD’ ye silah desteği yapmaya başladıklarını söylemişti. Erdoğan’ın itirazına rağmen Amerikalıların Suriye’deki PKK’nın uzantısı PYD’ ye silah yardımı yapmaya başlaması aslında bugünlerin de habercisi idi. Bugüne kadar neden uyuduk?
Dış politikada gelişmeleri iyi okuyabilmek önemlidir. Bir de güvenliğin tehdit edilmeye başlandığı noktada harekete geçmek ve zamanlamayı iyi yapmak kaçınılmazdır. Bugüne gelinen noktaya baktığımızda Türkiye’nin bu iki konuda da sınıfta kalmış oluğunu görmekteyiz.
Amerika’nın IŞİD’ı kullandığı bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. PYD’nin Suriye’de “Kürt Koridoru” açma girişimi Amerika, Batı ve Arap ülkelerince de destekleniyor. Yanı başımızda istesek de istemesek de bu koridor açılacak. Türkiye bölgede iyice yalnızlaştırılacak. Bölgede de Amerika’nın en büyük müttefiki Kürtler olacak. Bunun planı programı yapılmış, uygulamasına başlanılmış. Bu saatten sonra adama “Geçmiş olsun” derler.
Gelişmelere seyirci kalınması halinde Suriye parçalanmaya sürüklenecek. Türkiye’ye akın akın gelen sığınmacıların da geri dönmesi imkânsız hale gelmiş olacak. Bu arada Suriye’de Kuzey Irak modeli bir Kürt bölgesi de oluşacak.
Bu durum karşısında en sıkıntılı ülke Türkiye’dir. Şimdi gelişmeler karşısında kara karar düşünülüyor. Ancak, hiçbir şey yapılamıyor.
Şu anda IŞİD, Tel Abyad’ın 100 kilometre Güneyindeki Rakka için en önemli lojistik kapısını kaybetmiş bulunuyor. Buradaki ince nokta, Tel Abyad’ın düşmesi ile Amerika ve Batı’nın Türkiye’den bekledikleri sınır güvenliğinin NATO üyesi Türkiye değil, PKK’nın uzantısı PYD sağlamış olacaktır. Bu durum aslında Türkiye’ye vurulan çok önemli bir darbedir. Sonucu bekleyeceğiz, alacağımız yaranın bu kadarla da sınırlı kalmayacağını göreceğiz.
Burada şunu söylemek istiyoruz:
Bizi yönetenler Esad’ı devirmek için uyguladıkları yanlış politikalarla Türkiye’yi bakınız nasıl bir noktaya getirdiler. Nasıl hala uyguladıkları yanlış politikalarda ısrarcı oluyorlar. Yanı başımızdaki yangın giderek bizi de içine alabilecek boyutlara çıkmak üzere. Buna özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
Türkiye, şimdi “PYD IŞİD’ dan daha tehlikeli” diyor. En büyük müttefikimiz Amerika ise sürekli olarak PYD’yi destekliyor. Kuzey Suriye sınırında koridor açılması yönünde her türlü desteği veriyor. Dikkat edilecek olursa Amerika ve Batı bölgede çıkarlarından hiç ödün vermiyor, kimseyi de dinlemiyorlar.
Bu noktada ortaya şu çelişki çıkmıyor mu?
Müttefikimizin destek verdiği PYD’yi IŞİD’ dan daha tehlikeli gördüğümüzü söyleyerek Amerika ile aramıza bir mesafe daha koyduk. Bunun sonuçlarına da hiç kuşkusuz katlanmamız gerekecektir. Özetle PYD konusunda Amerika ile karşı karşıya gelmiş durumdayız.
Bir de şu senaryo konuşuluyor:
“Türkiye Suriye’ye girecek.”
Bunun da sakıncaları ve tehlikesi var. Eğer Türkiye Suriye’ye girip, Kürt koridorunun açılmasını önlemek için PYD güçleri ile bir çatışmaya girerse, bu Amerika ile savaşmak anlamına gelecektir. İşin bu boyuta uzanması Türkiye’yi Suriye batağına iyice saplayabilir.
Yukarıda da değindiğimiz gibi bu tehlikeleri daha önceden görmemiz buna göre önlem almamız ya da karşı çıkmamız gerekirdi. PYD’ ye yardım ve destek için Peşmergelere sınırı açan, Suriye’ye silahlı militanların geçişine izin verenler başkaları mıydı?
Cumhurbaşkanı gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada “Suriye’de sadece bir gruba destek verilerek diğer tüm kesimlerin tasfiyesini amaçlayan bir oyun oynanıyor. Sınırdaki oyuna izin vermeyiz” diyor. Amerika’nın PYD oyununun bozulacağı mesajlarını veriyor.
Bize göre bu saatten sonra bunun önlenmesi zordur. Ya Suriye batağına girilip Amerika ile çatışma göze alınacak, ya da Kuzey Suriye’deki oluşturulmak istenilen Kürt koridoru seyredilecektir. Türkiye’nin içinde bulunduğumuz şu günlerde tam bir yol ayrımında olduğunu görmekteyiz.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın