NECDET BULUZ
Suriye’den Türkiye’ye gelen sığınmacıların yerleştikleri bölgelerde çok büyük rahatsızlık verdiği görülüyor. Gaziantep, Kahramanmaraş, Urfa, Mardin, Hatay, Adana, Mersin, İstanbul, İzmir gibi kentlerde zaman zaman çatışmaların bile olduğunu gördük. Mersin’deki arkadaşlarımız “Burası sanki Suriye’nin bir kenti gibi görünüyor” diyorlar.
Bunun yanı sıra Ankara, Antalya, Bodrum, Marmaris gibi tatil yörelerine de yayılan sığınmacılar, adı geçen yerlerde de tepki görüyor. Bir de bunun yanına ucuz işçi olarak çalışmaya başlamaları da bu tepkilerin ve çatışmaların artmasına neden oluyor.
Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Başbakan Davutoğlu Suriyeli sığınmacıları savunuyorlar. Onlara sahip çıkıyorlar. Bunun bir insanlı görevi olduğunu da söylüyorlar. Biz de hiçbir zaman buna karşı olmadık. Ancak, sığınmacıların sınır bölgelerinden ayrılmamaları ve sadece geçici kamplarda barındırılması gerektiğini anımsattık. Hâlbuki bugün kayıt dışı Türkiye’nin hemen her tarafına dağılmış olan sığınmacılar bugün çok büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Elimizde bazı veriler var, bunları önce sizlerle paylaşalım:
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı sayısı 2 milyonu buluyor. Bunlardan 1 milyon 758 bini kayıt altında, diğer kalan kısmı ise kayıt dışı olarak görülüyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) verilerine göre bu Suriyeli sığınmacı nüfusunun yüzde 42’si Türkiye’de bulunuyor. Bir başka sıkıntılı durum ise, gelenlerin bir daha dönmeyeceklerini söylemeleridir. Bazıları işyeri bile açtı.
Resmi rakamlara göre Suriyeli sığınmacıların yüzde 14’üne kapsayanların 258 bini kamplarda yaşıyor. Geri kalan 1,5 milyon kişi başta Şanlıurfa (467 bin), İstanbul (330 bin), Gaziantep (253 bin), Şırnak (190 bin) ve Hatay (204 bin) olmak üzere Türkiye’deki 72 vilayete dağılmış durumdalar. Bazı illerde yetkililerin Suriyeli sığınmacıların barınamayacağının söylenmesine rağmen, sığınmacılar “Bizi buraya Erdoğan çağırdı, hiçbir şekilde yerimizden oynamayız” diye diretiyor.
Bazı yerlerde Suriyeli sığınmacılar öylesine kalabalık ki, sanki o yerler Türkiye değil de Suriye’nin bir kenti görünümünde. Bunlardan birisi Kilis olarak gösteriliyor. Kilis’in nüfusu 128 bin iken, bu rakama 86 bin sığınmacı eklenmiş.
İşin bir başka boyutu da bugüne kadar Türkiye’ye gelen sığınmacılar 100 bin çocuk dünyaya getirmişler. Bu sayının her geçen gün daha da çoğaldığına dikkat çekiliyor.
Bazı illerde de sığınmacıların çok rahatsızlık verdiği gerekçesi ile çatışmalar çıkıyor.
Türkiye’nin sığınmacılar için bugüne kadar harcadığı para 5,5 milyar dolar civarında. Bunun yanında Türkiye’nin her tarafından TIR’lar dolusu yardım ve destek de sağlanıyor. Bu da yetmiyor, bazı yardım kuruluşları kanalı ile okullardan, vatandaşlardan ve diğer bazı kurumlardan parasal yardımlar da toplanıyor. Sığınmacılar konusunda Türkiye’nin çok ağır bir yükün altında bulunduğunu da görmekteyiz.
Aslına bakılacak olursa Suriyeli sığınmacıların durumu Türkiye için büyük bir krizdir. Bu krizden nasıl çıkılır bunun hesapların yapılmadığını sanıyoruz. Bu krizin başarılı bir politika ile yönetilmesi gerekirken, gizlendiği izlenimini de ediniyoruz. Ancak, gelecekte Suriyeli sığınmacıları konusu Türkiye’nin en büyük meselelerinden biri olarak mutlaka masaya yatırılacak ve tartışılacaktır.
Şimdi bunları niye yazıyoruz ona da bakalım:
Suriyeli sığınmacıların bulunduğu bölgeler daha önce AK Parti’nin kaleleri olarak görülüyordu. Bugün bu tablonun değişmekte olduğunu görmekteyiz. Buralarda yaşayanların çoğunun sadece Sığınmacılar nedeni ile AK Parti’ye oy vermeyeceklerini söylemeleri ve çıkan anketlerin de bunu doğrulaması küçümsenmemelidir.
Demek ki, sığınmacı konusu bugün oyları bile etkileyecek bir konuma gelmiştir.
Bizim izlenimlerimiz de şöyle:
Halk “Bize gösterilmeyen ilgi sığınmacılara gösteriliyor. “diyor. Daha sonra da şu görüşleri paylaşıyorlar:
“Biz, vergimizi veriyoruz, denetleniyoruz ama sığınmacılar her işi yapıyor vergi bile vermiyor. Bizim çocuklarımız üniversiteye girebilmek, okumak için ter döküyor, dershanelere para ödüyor, sığınmacılardan bunların hiçbiri istenilmiyor. Kendi ülkemizde ve topraklarımızda yabancı durumuna düştük. Hastanelere gittiğimizde paramızı verip muayene oluyoruz, paramızı verip ilaç alıyoruz. Sığınmacılardan bunlar istenmiyor. Bizim verdiğimiz vergilerle sığınmacılar geçimlerini sağlıyor. Ucuz işçilikleri nedeni ile işlerimizden bile oluyoruz. Komşuluk ilişkilerimizdeki gerginlikleri de bunlara eklediğimizde bu sığınmacı işinin sıkıntısının giderek arttığını görmekteyiz.”
İşte bu gerçekleri de gördüğümüzde Suriyeli sığınmacılar konusunun da seçimde AK Parti için olumsuz olarak sandığa yansıyabileceğini tahmin edebiliyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, sığınmacıların bulundukları bölgeler daha önce AK Parti’nin kaleleri olarak biliniyordu. Adı geçen illerde son yapılan kamuoyu araştırmalarında iktidar partisinin buralarda da erimekte olduğu ortaya çıkıyor.
AK Parti’nin oylarındaki düşüş nedenleri ortadadır. Sığınmacı konusu sanki gölgede kalmış gibi görünüyor ama bu oy düşüşünde bunun da etkisinin var olduğunu belirtmek için bugün bu konuyu gündeme taşımak istedik.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın