TV dizileri turizmimize katkı sağlıyor…

NECDET BULUZ

Turizmciler, bu yıl sezondan umutlu olmadıklarını söylüyor. Özellikle de Rusya’daki ekonomik kriz nedeni ile bu ülkeden gelen turist sayısındaki azalış, sezon açılmasına rağmen, otellerdeki doluluk oranını etkiliyor. Antalya’da daha önce Rus turistlerini ağırlayan otellerin şu anda beklenen doluluğu yakalayamadığını da vurguluyorlar.
Turizmle ilgili bu köşede daha önce yazdığımız yazılarda, Uzakdoğu’dan ve Araplardan gelecek olan turistlerle Türkiye’nin turizmde sınıf atlayabileceğine değinmiştik. Son yıllarda Çinliler başta olmak üzere, İran ve Körfez ülkesinden gelen turist sayısındaki artış da bu ön görümüzü desteklemişti.
TURSAB Genel Başkanı Başaran Ulusoy, konu ile ilgili olarak geçenlerde Dubai merkezli Gulf News Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. Ulusoy, Arap turistleri Türkiye’yi keşfetmeye çağırdı ve “Tarihi, medeniyeti, doğallığı, lezzeti yaşamak istiyorsanız, rotanızı Türkiye’ye çevirin” dedi.
Türkiye, turizmde deniz, güneş ve kum üçlemesini hızla aşıyor. Tarih, doğallık, yemek kültürü de ön plana çıkarılıyor. Bunun yanı sıra alışveriş, spor, sağlık, doğa sporları, termal kültürü de yaygınlaştırılıyor. Çünkü Türkiye adı geçen alanlarda da son derece zenginliğe sahip bir ülke olarak hep ön plana geçmiştir.
Ancak, bütün sıkıntı tanıtım eksikliğimizdir.
Şimdi, b tanıtım eksikliğimizin özellikle Araplarda TV’lerde yayınlanan dizilerin etkili olduğu söyleniyor. Bunu söyleyenlerin başında da TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy geliyor.
Ulusoy, Türkiye’nin çok önemli potansiyele sahip olduğunu, her ülkeden gelecek turiste hitap edebilecek yerleri bulunduğunu, bu zenginliğin mutlaka keşfedilmesi gerektiğini anımsatıyor. Söylediklerine bir kulak verelim mi?
“Bir yanda dünyanın keşfedilen en eski yerleşim merkezlerine, diğer yandan en yeni ve güzel tesislerde benzeri olmayan bir hizmet kalitesine sahibiz. Bir yanda üç imparatorluğa hizmet etmiş İstanbul, diğer yanda peygamberler diyarı Şanlıurfa. Hem şifa kaplıcaları ile Bursa ve Yalova’ya, hem de doğa harikası Trabzon ve Rize yaylalarına sahibiz. Körfez ülkelerinden dostlarıma çağrım, gelin ve hepsini yakından görün. Tarihi, medeniyeti, doğallığı ve lezzeti Türkiye’de yeniden keşfedin. “
Ülkemize gelen Arap turistlerle yapılan görüşmelerde, çoklarının Türkiye’ye ilgisinin TV’lerde yayınlanan dizilerden kaynaklandığı söylemeleri de önemlidir. Türkiye’yi tanımak, keşfetmek, dizilerdeki yerleri görmek için Türkiye’yi tercih edenlerin sayısında da her geçen yıl artışların olduğu gözleniyor.
Burada şu önemsediğimiz konuya değinmeden geçemeyeceğiz:
Arap turistler çok alışveriş yapıyor ve iyi de para bırakıyor. Bu nedenle bu turistlere yönelik alışveriş merkezlerini artırmak, zenginleştirmek, festival alanlarını genişletmek gerekiyor. 6-28 Haziran tarihlerindeki İstanbul Shopping Fest ve 29 Ağustos- 14 Eylül arasındaki Ankara Shopping Fest dünyaca ünlü markaların çok ciddi indirimlerle tüketicilerin beğenisine sunulan dönemler olarak öne çıkıyor.
Yeterli olduğunu söyleyebilir miyiz? Hayır.
Bu tür alışveriş festivallerinin turizmin önemli noktalarına taşımak da gerekiyor. Antalya’yı, Bodrum’u, İzmir’i ve benzeri turizm beldelerini bunun dışında tutabilir miyiz?
Dikkat edilecek olursa, turizmde gözde ülkeler alışveriş merkezlerindeki zenginliklerle dikkat çekiyor ve daha çok para kazanıyor. Alışveriş, artık turistlerin vaz geçemedikleri bir tutku olarak ön plana çıkıyor. Bu nedenle de alış verişi özendirecek önlemler alınıyor, festivaller ve yarışmalar düzenleniyor. Ancak şunu da ekleyelim, bunların tanıtımı da çok mükemmel derecede yapılıyor. Tanıtımın çok önemli olduğunu altını kalınca çizmek istiyoruz.
Turizmde çeşitliliği artırmak zorundayız.
Bugün bir Osmanlı mutfağımızı bizler bile tam olarak tanımıyoruz. Niye bu mutfağı uluslar arası alanlara açmayalım? Turizmde mutfak zengininin öneminin çok büyük olduğunu söylemeye gerek var mı?
Türkiye’nin birçok yerinde yemek festivalleri yapılıyor. Bunların içinde Osmanlı mutfağına yönelik çalışmalara neden yer verilmiyor?
Önemli olan tanıtım ve zenginliğimiz olmalıdır. Aslına bakılacak olursa Türkiye’deki zenginlikler, dünyanın hiçbir yerinde bulunmuyor. Bunlardan bile istifade edemiyoruz. Zaten tanıtım eksikliklerimize bunları da kattığımızda turizmde içinde bulunduğumuz konum kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.
Bu noktada “İyi ki televizyonlardaki diziler var” demek istiyoruz. Çünkü TV’lerdeki diziler sadece Arap turistleri değil, Türk dünyasını da etkiliyor. Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Kazakistan’dan da TV’lerdeki dizlerden etkilenip ülkemize gelen turist sayısında artışların olduğuna dikkat çekiliyor.
Zaten TV’lerdeki dizilerin çekildiği yerlere yerli turistlerin de ilgi gösterdiğini, bu nedenle iç turizmin canlanmasında da bu dizilerin etkili olduğunu biliyoruz. Turizme katkı sağlayan dizilerin teşvik edilmesi ve devlet desteğinin sağlanmasının da gündeme alınmasında yarar olacağı görüşündeyiz.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com

NECDET BULUZ - girl 548946 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir