GÜL CELKAN…
(-Georgia’da Bir Hanımefendi)
Kendisini yeni tanıdım…
Tam olarak tanıdığımı da sanmıyorum.
Ancak kişiler vardır; az yönüyle tanımış olsanız da derhal sizde hayranlık uyandırır.
Bir anne, bir öğretim üyesi…
Yaşam telaşı hepimizin yakasında…
Kuşkusuz onun da öyledir.
Yığınla sorumluluklar ve görevler…
Ancak Gül Celkan Hanımefendi’yi Türkisch Forum’un bütün faaliyetlerinde, her yerde görüyoruz.
Yine kendisini tanımadığım, tanıyacak olmaktan da büyük onur duyacağım Kaya Büyükataman…
Kendisini bir ideale vermiş ve milyonlarca kişiyi, sanal bir dünyada bir araya getirmeyi başarmış…
Dünyanın herhangi bir noktasında yaşayan her hangi bir Türk, kendisine ait bir dünyanın içinde kendisini bulabileceği bir dünya ile karşılaşıveriyor; bilgisayarın bir iki tuşuna basıverince…
Bu bana göre muhteşem bir şey.
Ancak hiçbir şey emeksiz olmuyor…
Gül Celkan’ı nasıl tanırım?
Daha doğrusu hangi yönleriyle?
Böyle bir soruya vereceğim yanıt şudur:
Çalışkanlığı, sabrı, dürüstlüğü ve ilkeli duruşu…
Bir de mütevazı kişiliği…
Bilgi akışımız, çağa çok uygun:
İnternetle…
Ortak bir bağ, beni ona; bizi bütün dünyaya bağlıyor.
Forumun şüphesiz adını bilmediğim daha nice çalışanları var… Hepsinin emeği kutsal. Onlara da teşekkür borcumuz var.
Ama ben Gül Hanım’ı tanıyorum ve doğal olarak da -ötekiler kırılmasın- tanıdığım ve tanıdıkça da hayranlık duygularımın arttığı birinden söz ediyorum.
Kendimce, forumun yazarlarından biriyim.
Gündelik yazılar yazıyorum, günümüz ve tarihle ilintili olarak.
Bir şey gerekli oluyor:
Derhal Gül Celkan karşımda…
Saat, mesafe farkı asla yok…
Kendisi Georgia’da bir okulda öğretim üyesi…
Derste bile denk gelse aradığımda, çok geçmeden bir dönüş alabiliyorum.
“Dersteyim hocam, döneceğim!”diyor.
Ve dediği anda dönüyor.
Hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan, onca işinin arasında kulak verip sizi dinliyor ve sizinle birlikte sorunlara çözüm arıyor.
Ya da her hangi bir konuda bir öneride bulunmak istiyorsunuz; belki de yapacağınız öneri sıradan ve gereksiz…
Ancak sizi yine de sonuna kadar dinliyor.
Ve doğru olan neyse, ortak akılla ona yönelebiliyorsunuz…
Her şeyden öte de gerçek bir dost.
Başınız ağrıyor, sıkılıyorsunuz…
Bir sorununuz var.
Belki güne dair ve sıradan…
Onca işine gücüne karşın, sizinle sorununuz üzerine kafa yoruyor, sıkıntınızı paylaşıyor.
Bir de meğer ne çok ortak tanıdıklarımız varmış!
Ben onu tanımıyorken, meğer onlar onu ve beni tanıyormuş…
Güven insanı.
Bir kadın.
Bir hanımefendi…
Ve daha bilmediğim bütün yönleriyle, pek çok konuda ve beceride çok iyi yerlerde olduğundan emin olduğunuz bir vefakar…
Teşekkürler Hocam…
Her şey için…
Güne sizden söz ederek başlamak ne güzel!
Bir yanıt yazın