Halk Grevlerden Bıkmış

Sokakta, alışverişte, marketlerde, kahvelerde, çeşitli türdeki törenlerde ve yerlerde sohbet ettiğimiz insanımız sendikalardan ve sendikaların hiç bitmeyen grevlerinden bıkmış usanmış artık. Acı acı dile getiriyorlar şikayetlerini.

 

Neredeyse kamu görevlisi olmayan vatandaşların tümü “Eline güç geçiren sendika, yaptırımı olmayan Grev ve Referandum yasasının arkasına saklanıp, doymak bilmeyen egolarını tatmin etmek için sudan sebeplerle grev yapıyorlar, maaşlarını, emeklilik maaş primlerini ve emeklilik ikramiye yatırımlarını aksamasız ödeyen bizleri her seferinde mağdur edecek şekilde grev yapıyorlar, hayattan bezdiriyorlar” demekte, sanki de ağız birliği etmişçesine.

 

En çok kızdıkları, çekiştirdikleri ve arkalarından konuştukları da Elektrik Kurumu Sendikası (El-Sen), Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası ve Öğretmenler Sendikası. Devlete de ver yansın ediyorlar, grevci ve açgözlü sendikacılara karşı vatandaşları koruyan her hangi bir yasa yapmadıkları için.

 

Geçmişi bilen bazıları,  Kıbrıs Türk Federe Devleti döneminde KTFD Meclisi tarafından yapılan “Grev ve Lokavt Yasası”nın adil olduğunu, vatandaşın da hakkını koruduğunu, sendikacıları ve grevcileri, “Lokavt”, yani toplu işten durdurma olasılığı ile karşı karşıya bıraktığı için, çok önemli bir gerekçe olmadan o dönemde greve gidilmediğini, KKTC’nin ilanından sonra yasadan “lokavt” kısmının kaldırılarak vatandaşın korumasız bırakıldığını dile getirmekte.

 

Özellikle şimdilerde, konuştuğum her kişi, istisnasız Türkiye’den elektriğin gelmesini ve kilovatı 49 kuruştan başlayıp adım adım 60-70 kuruşlara kadar yükselen elektrik ücreti yerine 15-20 kuruştan başlayacak ve artmayacak olan elektriği dört gözle beklediklerini belirtiyorlar. Türkiye’den elektrik gelmesine felik koyan ve unutturmaya çalışan hükümet hakkında da iyi konuşmuyorlar.  Hükümetin sadece çalışanları korumasına ve vatandaşın haklarına sahip çıkmamasına çok içerliyor insanımız.

 

KKTC ekonomisinin bel kemiği olan sanayiciler, turizm sektöründe hizmet verenler, narenciye üreticileri ve üniversiteler, yüksek elektrik ücretlerinden çok şikâyetçi. Özelleştirme veya da özerkleştirme hikâyeleri ile uyutulmak yerine bir an evvel Türkiye’den elektriğin de gelmesini ve maliyetlerin düşürülerek ekonomik olarak rahatlamak istiyorlar. Hükümetten, KIB-TEK’de çalışan bir kaç ayrıcalıklı kişiyi sırf çalışan oldukları için desteklemek yerine, sayıları yüzbinlerle ifade edilen mağdur kesimi desteklemesini ve kendilerine arka çıkmasını bekliyorlar.

 

Hava Trafik Kontrolörlerinin sık sık yaptıkları grevlere ise vatandaş çok içerliyorlar. “Kendi çıkarları uğruna hiç bitmeyen grevler yaparak bizim seyahat etmek özgürlüğümüzü elimizden alıyorlar” diyorlar. Kimi “yaptıkları işi beğenmiyorlarsa bırakıp gitsinler” diyor, ki ben kibar kelimelerle yazdım bu cümleyi. Kimi de “devlet özelleştirsin hava Trafik Kontrolü işini biz de kurtulalım bu kendi menfaatlerinden başka vatandaşı düşünmeyen çıkarcılardan” sözleriyle tepkilerini dile getiriyor.

 

Sık sık grev yapan öğretmenler ise hiç destek bulmuyor halk vicdanında. KKTC’de eğitim seviyesinin düşmesinden grevci öğretmenlerden ve yasaların arkasına saklanıp haftada belirlenen asgari saat kadar ders vermemek için elinden geleni yapan ve buna karşın gerektiği kadar çalışmadığı halde ay sonu tam maaş talep eden öğretmenleri suçluyorlar. Artık vatandaşın öğretmenlere eskiden olduğu kadar saygısı ve sevgisi yok. Öğretmenler sık sık yaptıkları grevlerden ve öğrencilere gerekli önemi vermediklerinden dolayı gözden bayağı düşmüşler. Ben yaşta olanlar sitayişle kendi ilkokul ve orta eğitim yıllarındaki öğretmenlerin özverili çalışmalarından ve yüksek olan eğitim seviyesinden bahsetmekte, şimdikilerin büyük çoğunluğu için de “onların tırnağı bile olamazlar” demekte.

 

Yazdıklarımın hiç biri benim kendi görüşüm ve sözlerim değil. Bunlar çeşitli sektörlerde çalışan vatandaşların sözleri, değerlendirmeleri ve yorumları. Dikkate almakta fayda var. Belli ki çaydanlık yavaş yavaş kaynamaya başlamış. Bir müddet sonra üzerindeki kapağı fırlatacak kıvama gelmesi de doğanın kuralı….

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

Facebook: Ata Atun

15 Ekim 2014

 

T.C. ve KKTC’de Yüksek Öğrenim ile ilgili Resmi kuruluşlar ve Üniversitelerin Etik kurulları, Ata Atun intihal ile ilgili herhangi bir akademik bulguya rastlamamıştır.

Sokakta, alışverişte, marketlerde, kahvelerde, çeşitli türdeki törenlerde ve yerlerde sohbet ettiğimiz insanımız sendikalardan ve sendikaların hiç bitmeyen grevlerinden bıkmış usanmış artık. Acı acı dile getiriyorlar şikayetlerini. - ata atun 2

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir