HASBİHÂL MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
mehmet_sukru_bas@mynet.com
OSMANLICA
Bu ülkede milyonlarca işsiz var.
Yüz binlerce üniversite mezunu gençlerimiz bir lokma ekmek peşinde. Bunlar asgari ücretle bile iş bulamıyorlar. Hoş bulsalar da geçinemiyorlar ya çünkü:
Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1225 TL
Asgari ücret 890 TL.
***
İnsanlarımız geçim sıkıntısından dolayı intihar etmekteler.
Milyonlarca insanımız kredi kartı bataklığında boğulmak üzere,
Yine milyonlarca insanımız icralık.
Geçim sıkıntısı yuva yıkıyor, boşanmalar, intiharlar artıyor.
***
Eğitimimiz yaz-boz tahtasına döndü.
Binlerce öğrencimiz üniversite sınavlarında “0” çekiyor.
Eğitimimiz S,O.S veriyor.
Öğretmenlerimiz semt pazarlarında gizli gizli nane limon satıyor.
***
Başbakan Davutoğlu mezar taşlarının okunabilmesi için Osmanlıcayı zorunlu ders haline getirmeye çalışıyor.
Vatandaş “Bu başbakan ne yapmaya çalışıyor?” sorusunu sormadan edemiyor.
Sahi Sayın Başbakan ne yapmaya çalışıyor?..
***
Hükümet nesillerimize Osmanlıcayı öğreteceğine Osmanlıdaki adaleti öğretsin… Helâlı, haramı öğretsin… Fatih Sultan Mehmet’in kolunun kesilmesine hükmeden kadı ile Sultan arasında geçen diyalogu öğretsin.
***
Yıllarca üniversitelerimizde Osmanlıca dersi veren çok saygın bir akademisyenimizle konuşuyoruz. Konuşmamızın bir yerinde o akademisyenimize;
“ Hocam zorunlu hale getirilmesi düşünülen Osmanlıcanın zorunlu ders olması halinde eğitimimiz ve kültürümüz açısından bir fayda görüyor musunuz?” Sorusunu soruyorum.
O değerli akademisyenimiz hiç düşünmeden.
“Osmanlıca bir dil değildir. Dolayısıyla Osmanlıcanın zorunlu ders haline getirilmesinin külfetten ve fuzuli bir yükten başka bir getirisi yoktur.” Diyor.
***
O zaman anlıyoruz ki Sayın Davutoğlu açılım saçmalığı adı altında verilen tavizleri vatandaştan saklayabilmek için,
Vatandaşın geçim sıkıntısından kaynaklanan sorunlarını,
Yoksulluğu,
Yolsuzluğu,
Hukuksuzluğu,
Yalanı, talanı unutturabilmek için suni gündemlerle gündemi değiştirmek istiyor.
***
Oysa birileri hukukta, sağlıkta özelliklede eğitim ve kültürümüzde öğrencilerimize mezar taşı okumanın yerine güzel bir Türkçe ile matematiği, fiziği, kimyayı kısaca ilim ve fen eğitiminin daha sağlıklı ve daha fazla verilmesinin ülkemiz açısından daha hayırlı olabileceğini söylemesi gerekiyor.
***
Bugünün teknoloji dünyasında hiçbir cihazda, bilgisayarda, tomografide, röntgen cihazında, arabalarda, motorlarda bir Türk isminin olmamasına dikkat çekilmesi gerekiyor.
***
İstisnalar kaideyi bozmasa da;
Yazboz tahtasına dönen eğitimimizin bu hale gelmesinin sonucu;
Bugün bir lise mezunu basit bir problemi bile çözemiyor…
Bugün bir tıp fakültesi mezunu iğne yapmasını, mimar proje çizmesini bilmiyor,
Bugün bir hukuk fakültesi mezunu bir dava dilekçesi yazamıyor.
Eğitimimiz dört artı dörtlerin sancısını çekiyor.
Ülkede çözülemeyen bin bir sorun var iken, ülke Allah korusunun bölünmenin eşiğine gelmiş iken hükümetimiz suni gündemlerle bu önemli konuların üzerini örtmeye çalışıyor.
Bugün milletimiz fakru zaruret içerisindedir.
Hırsızlık, yolsuzluk almış başını gidiyor.
Sağlığımız, hukukumuz, eğitimimiz can çekişiyor.
Bütün bunlara rağmen hükümetimiz ha bire imam hatip liseleri açmaya şimdi de mezar taşlarını okuyabilmek için nesillerimizin yorgun beynine Osmanlıcayı şırınga etmeye çalışıyor.
Her şey neyse de insanın sorası geliyor.
“Bunlar ne yapmaya çalışıyor?”
***///***
Mehmet Şükrü Baş 15 Aralık 2014 Elazığ Nurhak Gazetesi
Bir yanıt yazın