MEŞE AĞACININ DALLARI
HÜSEYİN MÜMTAZ
Uzuyor da uzuyor..
Sorgusuz sualsiz, hesapsız kitapsız, en ufak bir engelle karşılaşmadan herkese, her şeye “değiyor”.
Kışanak, El Cezire muhabirinin; “Bundan ‘Petrolden pay istiyoruz’ sonucu çıkarabilir miyiz?” sorusu üzerine “Tabii ki kesinlikle pay istiyoruz, yereldeki tüm enerji kaynaklarından, yeraltı, yerüstü zenginliklerinden, ekonomik varlıklardan, yerelin pay alması lazım” diyor.
Petrolden pay istiyor..
Barzani’nin, Bağdat’la en büyük kavgası “Kürtlerin petrolü, Kürtlerindir” değil miydi?
Kışanak petrol kuyularının anahtarını değil, “şimdilik” komisyon istiyor.
“Diyarbakır’da kaç petrol kuyusu var, ne kadar üretim yapılıyor, nereye gidiyor, geçmişte ağır çevre faturası vardı, onun durumunu araştırıyoruz. İçme kuyularını kirlettiği yönünde çok ciddi iddialar vardı. Petrol ekonominin ana dinamosudur ama oraya enerji gidiyor, bize kirliliği kalıyor. Elektrik gidiyor borç kalıyor, petrol gidiyor sularımız kirleniyor. Bunu ne Allah kabul eder, ne kul kabul eder, ne demokrasi kabul eder. Kaynaklarını ver ben götüreyim, ne kadar ağır faturası varsa kalsın, bunu kimse kabul etmez” diyor.
“Bütün köyler elektrik borcunu ödeyemedi diye icralık. Biz elektriği ürettik, batıya götürüp sanayileşme ve kalkınma yaptılar, doğuya ceza olarak geri döndü. Burada barajlar yapıp, elektriği batıya götürüp, buraya ceza olarak dönmesi ciddi bir sorun” diyor.
Daha ne desin?
Güneydoğu’daki bütün il ve ilçelerin neredeyse %60 oranında kaçak elektrik kullanıyor ve bunun parasının memleketin diğer köşelerine ödetiliyor olmasının, meşe ağacının zihninin gerisinde yatan mazeretin nedeni midir acaba Kışanak’ın söylediği sözler?
Enerji Bakanı’nın; “Mümkün değil. Böyle bir şey gündemimizde de yok” cevabı sade suya tirit bir açıklamadır..
Ciddi değildir, karşı tarafın hak ettiği cevap değildir.
Ciddi karşılık al(a)mayacağını bildiği içindir ki desteksiz devam ediyor Kışanak;
“Belediye Meclisi’nin kent parlamentosu işlevini görmesi gerektiğini düşünüyoruz” diyor;
“Parlamento toplantısı ilk adımdı. Belediye Meclisi’nin bir parlamento niteliğinde çalışmalarını yürütmesi ve güçlendirilmesi konusunda herkes hem fikir. Bunun için gayret edeceğiz. O anlamda bunu ilk adım olarak kabul edebiliriz” diyor;
“BDP olarak 2007’den beri bölgesel yönetimler üzerine kurulu demokratik özerklik projemiz var. Bu aslında kanton projesine yakındır. Rojava bugün kanton tarzı bir örgütlenme esas aldı, bunu duyurdu. Biz 2007’de zaten benzer bir projeyi kamuoyuna sunmuş ve bunun politikasını yapmış, siyasi iradesini ortaya koymuştuk. Bugün de bu doğrultuda çalışmalarımızı yürütmenin zamanıdır. Yeni bir isim değişikliğine ihtiyaç varsa partinin ilgili kurulları belirler. Bizim önümüzdeki politik perspektif 2007’deki genel kurulda kabul edilen demokratik özerklik projesidir” diyor.
Diyor oğlu diyor.. Dilin kemiği yok ki..
Tabii Enerji Bakanı; kanton, eyalet, Rojava, özerklik gibi konularda muhatabı olmadığı için bu “isyan” (Ahmet Türk kullanmıştır bu sözü) çıkışı karşılıksız kalıyor.
Kimdir muhatabı, cevap verecek olan kimdir?
Vali mi?
Kışanak’lar acaba bir yerlerden işaret mi aldılar?
Meşe ağacını acaba Amerika mı suluyor?
ABD, Kuzey Irak’taki iki büyük Kürt partisini terör listesinden çıkarmaya hazırlanıyormuş.
Senatoya sunulan bir yasa tasarısı; 2001’de terör örgütü ilan edilen, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin kurucusu olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin liderliğini yaptığı Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) bu listeden çıkarılmasını öngörüyormuş.
Senatör McCain, “KDP ve KYB’ye terörist gibi davranmayı bırakmamızın zamanı geldi” demiş.
Ne dersiniz?
Sırada acaba “en büyük üçüncü” Kürt Partisi mi var?
Bildiğimiz kadarıyla ABD Dışişleri Bakanlığı 1997’de de PKK’yı “terör örgütü” olarak ilan etmişti.
Vaz mı geçti, hazırlık mı var yoksa zaten kaldırmış mıydı?
Görmek, duymak, anlamak isteyenler için bir takım hazırlıklar zaten yapılıyordu da üst üste konulunca fotoğraf iyice netleşiyor.
Yakın zamanda Türkiye’nin en büyük “resmî” müzik ödülü verilen Ahmet Kaya adına; Chuwall Süleymaniye’sinde bir park açılmış.
Açılış töreninde konuşan Gülten Kaya, “Kendi topraklarıma geleceğim’ diyen Ahmet Kaya, bugün itibariyle Süleymaniye’ye gelmiştir. Onun buraya gelmesini sağlayan başta Hero İbrahim Ahmet olmak üzere bütün yöneticilere eşim, ailem ve onun sevenleri adına çok teşekkür ediyorum” demiş.
Süleymaniye Park ve Bahçeler Müdürü Muhammet Salih de Ahmet Kaya’nın bütün Kürtler tarafından sevilmesi, sanata ve Kürt kültürüne katkıları dolayısıyla ismini yaşatmaya karar verdiklerini dile getirmiş.
Parkın açılışına Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin eşi Hero İbrahim Ahmet, Kürdistan Yurtseverler Birliği üyeleri, bazı sanatçılar ile çok sayıda vatandaş katılmış.
Ne güzel… Ödül Türkiye’de veriliyor ama Süleymaniye’de, “kendi topraklarında”, “Kürt kültürüne katkılarından dolayı” da adına park açılıyor.
Biliyorsunuz törene katılan Hero Talabani KYB, parkın açıldığı Süleymaniye de KDP’li olup her ikisi de Amerika tarafından “terör örgütü” listesinde çıkarılma hazırlığı içerisindedir.
Gelelim yine PKK’ya..
Gazeteport’tan İhsan Demir’in haberine göre; “açılım süreci”nde silahlı eylemlere ara veren PKK’nın bu süre içinde Hakkari ve Şırnak bölgesinde 9 ilçe merkezine yönelik olarak konuşlandığı öğrenilmiş. Yasal düzenlemeler için Haziran ayına kadar süre veren terör örgütünün bu süre sonunda istedikleri olmadığı takdirde süreci lehine çevirmek için Hakkari ve Şırnak başta olmak üzere Eruh, Uludere, Cizre ve Silopi’nin de aralarında bulunduğu ilçelere yönelik olarak Cudi, Gabar, Kato ve Herakol-Besta kamplarına yığınak yaptığı duyumları alınmış.
Silahlarıyla beraber dönüyorlarmış.
Eyalet, kanton, özerklik…
Petrolden pay..
İsyan, Rojava..
Amerikan Senatosu, Ahmet Kaya…
Cudi, Gabar, Kato Ve Herakol..
Seçim sonucu ortaya çıkan haritaya bir daha bakmak ister misiniz? 14 Nisan 2014
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ
Bir yanıt yazın