4. bölümde yer alan “Demokrat Parti (DIKO)’nun devamı…
DIKO çözüme ve Kıbrıslı Türklerle ortak bir devlet kurulması fikrine, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetini Türklerle paylaşmamak için karşıdır. DIKO’lular için Kıbrıs Rum Milliyetçiliği, Yunan (Helen) Milliyetçiliğinden daha önde, birincil konumdadır ve çok daha önemlidir.
DIKO’nun çizgisi, milliyetçi, felsefesi de (Büyük) Yunan Milliyetçiliği olup “Megali Idea”yı gerçekleştirebilmektir. Bu nedenle de Kıbrıs adasının ezelden beri bir Yunan adası olduğuna ve Yunanistan’a bağlanması gerektiğini savunur. Parti politikasına göre, 1571 yılında adaya misafir gelmiş Kıbrıslı Türkler, azınlık haklarından fazlasını hak etmiyorlardır!
Tassos’cular DIKO’nun tüm alt yapısı içine halen hakim durumdadır ve bu yapılaşma da Aralık başında Parti başkanlığını rakip aileye kaptıran Kyprianou’cuların tekrardan partiye hakim olmak ve parti için dengeleri kurmak politikasını neredeyse olanaksız kılmaktadır.
Yeni başkan Nikolas Papadopulos’un izlediği strateji gerçekte hükümetten çekilmek değil, müzakerelerle ilgili eleştirilerini arttırmak ve Kıbrıs adasında var olan iki halkın liderleri arasında yapılan görüşmeleri içten sabote etmektir. Zaman zaman Temsilciler Meclisindeki koalisyondan çekilmek ve DISY’e verilen desteği geri almaktan bahsetse de bunları yerine getirmek gibi bir niyeti de yoktur.
Müzakerelerde Rum başkan Anastasiades’in tutumu nedeni ile ayrılık konusu kaçınılmaz olarak gündeme geldiğinde, koalisyondan kendi istekleri üzerine ayrılmak yerine geleneksel parti politikası olarak mağdur olarak “kovulmuşlar” tanımı altında ayrılmayı tercih edeceklerdir.
Devamlı olarak koalisyon ortağı olmasının nedeni, Kıbrıs Rum tarafındaki seçim sisteminin tek partiye iktidar olanağını çok kısıtlı vermesidir. Seçimlerden her zaman 3. parti olarak çıktığından ya birinci konumdaki AKEL ile ya da ikinci konumdaki DISI ile koalisyon yaparak hep hükümetin bir parçası olmayı başarmıştır. Zaten bunu yapmasaydı, şimdiye çoktan milletvekili sayısı da 5-6’ya düşmüş, EDEK’in düzeyinde küçük bir parti konumunda olurdu.
En önemli özelliklerinden birisi de, günümüzde başında Başpiskopos II. Hrisostomos’un bulunduğu Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin kayıtsız şartsız desteğini almayı başarmış olmasıdır.
“Kıbrıs Rum Milliyetçiliği” güden ve aşırı sağcı bir parti olan DIKO 22 Mayıs 2011 tarihinde yapılan Parlamento seçimlerinde aldığı yüzde 15.76 oy ile 56 sandalyelik Rum Meclisinde 9 sandalye sahibi olmuştur. Yani, bir evvelki Parlamento seçime kıyasla 2 sandalye kaybetmiş durumdadır. Günümüzde Rum Temsilciler Meclisinde iktidar partisi olan DISY ile koalisyon oluşturan bu parti, “Sağcı Parti” yerine Merkez Partisi olduğunu iddia etmektedir.
24 Nisan 2004 tarihinde yapılan Annan Planı referandumunda, Annan Planı’na “Hayır” oyu verilmesi için yapılan çalışmaların başında olan DIKO, şu anda “Üniter Rum Devleti’nin kurulabilmesi ve Türklere de azınlık hakları verilmesi” için elden geleni yapmaktadır. DIKO’nun günümüzde, Kıbrıs Rum Bakanlar Kurulunda Savunma (F. Fotiu), Eğitim (K. Kenevezos), Enerji, Ticaret, Sanayi (Y. Lakkotripis) ve Sağlık (P. Petridis) Bakanlıkları olmak üzere toplam 4 sandalyesi bulunmaktadır.
Kıbrıs Rum tarafındaki “Siyasi Yapılanmayı” ve Kıbrıslı Rumların Kıbrıs konusuna bakışını anlatan bu yazı dizisi devam edecek…
Ata ATUN
e-mail: ata@kk.tc
5 Şubat 2014
Bir yanıt yazın