Celiskiler yumagidir benim ulkem… Bir zamanlar baklava calan cocuk dokuz yil agir hapis cezasina carptirildi. Carpik adaletin kurbani oldu, hayati karartildi ama yetmedi… 2011 yilinda baska bir carpikligin kurbani daha oldu. Gecirdigi trafik kazasinda kendi ve esi agir yaralandi ailesinin diger dort ferdini ayni kazada trafik canavarina kurban verdi…
Ama diger taraftan, yollar, akan trafik, hayat kendileri icin durduruldugundan trafik canavari ile tanisma ihtimali pek olmayan kelli felli, kalin enseli, iri kicli-gobekliler, milletin gozu onunde devletin devesini hamuduyla gotururken ayni adalet ya uyuyor veya “pis cikar iliskileri” geregi dahi olsa sesini cikaranlarin sesi boguluyor….
1990’li yillarda Siyasal’da okurken iki sene kaldigim Cumhuriyet Yurdunun calisma salonunun duvarinda kursun kalemle kalin harflerle ve muhtemelen beraber kaldigimiz Hukuk Fakultesi ogrencilerinden birinin yazdigi o soz hep aklimda kalmistir;
“Kanunlar örümcek ağına benzer; küçük sinekler takilir, kartallar ağı delip geçer”
Mulkiye’de okuyan her ogrenci gibi buyuk umutlar tasiyordum Turkiye’nin gelecegine iliskin . Ama sanirim o hukuk ogrencisi bizlerden daha gercekciydi…
Orta yasin ortalarina dogru kosar adim ilerleyen bizler, umutlarimizin gerceklestigini gorur muyuz bilmem ama dilerim biz gormesek de en azindan bizim cocuklarimizi daha insan haysiyetine yarasir kosullarin oldugu adil bir Turkiye bekliyor olsun
Bir yanıt yazın