“Yeni Türkiye…” “Yeni Türkiye…”
Papağan gibi tekrarlıyorlar…
Muhalefetin de, iktidarın da, bölücünün de, şeriatçının da dilinde bu…
“Yeni Türkiye…” “Yeni Türkiye…”
Ağızlarında sakız olmuş… Çiğneyip duruyorlar…
Peki, nedir bu “Yeni Türkiye?”
İn midir, cin midir? Patagonya mıdır? Bir hayal dünyası mıdır, yoksa masal ülkesi midir?
Hiç birisi değil…
Yeni Türkiye, bir ortak hedeftir.
İktidarın da muhalefetin de ulaşmak istediği, Amerikan yapımı bir plandır… Bir yapılanmadır.
BOP projesinde tasarlanan Türkiye’dir…
Yani, Yeni Türkiye Türk’ün, Türklüğün, Atatürk’ün, 1923 Devriminin, Cumhuriyetin, Kurtuluş Savaşının reddedildiği, parçalanmış, bölünmüş, Amerika’nın mandası olmuş bir Türkiye’dir…
Yeni Türkiye, AKP’nin hayal ettiği, hedeflediği, içerisinde Kürdistan’ın da yer aldığı federal bir İslam cumhuriyetidir.
Bu federal İslam Cumhuriyetinin ilan tarihi ise 2023’tür. Bütün hazırlıklar, başkanlık sarayları, alt yapı çalışmaları bunun içindir… Şimdiden 9 yaşındaki bebelerin başlarını örtmeye başladılar bile…
Atatürk Cumhuriyetininin 100. yılında, SÖZÜM ONA (!) Kemalist düzeni yıkıp, yerine İslam cumhuriyetini ilan edeceklermiş!!!…
Siyasal İslamcı yöneticilerin ve büyük başların Atatürk Cumhuriyetini yıkıp yerine bir şeriat devletini kurmak istedikleri tarihtir bu…
Ufak tefek farklılıklarla, üç aşağı beş yukarı, Y-CHP’nin, MHP’nin hedeflediği Yeni Türkiye de işte buna benzer bir şeydir…
Bu düşlenen Türkiye’de tam bağımsızlık yoktur. Üniter, ulus devlet yoktur… Laiklik yoktur…
Bu düşlenen Türkiye’de “Hayatta en gerçek yol gösterici bilim ve fen” yoktur… Çünkü böyle bir düzende bilim ve fen, akıl, mantık geçerliliğini yitirecek, hükmü kalmayacaktır… Onun yerini boş inançlar, hurafeler alacaktır…
Şeriat kanunları yürürlüğe girecektir…
Çağ dışı Arap ülkelerinde bu uygulamaların yüzlerce örneğine her gün, her saat tanık olmaktayız… Adam kırbaçlamalar, kol kesmeler, baş kesmeler, taşlanarak öldürülen kadınlar…
Tekkeler, tarikatlar, şeyhler, mollalar, hoca efendiler, ulemalar düşlenen bu yeni cumhuriyette vazgeçilmez kurumlar ve kişiler olacaktır…
Y-CHP, “Yeni Türkiye’yi” anlatırken AKP’den farklı olarak biraz daha fazla demokrasiyi, eşitliği, insan haklarını öne çıkarmakta, MHP ise yüksek ve heyecanlı bir ses tonu ile Türk’ten, Türklükten, milliyetçilikten dem vurmaktadır…
Her ikisi de arada bir “Dostlar alışverişte görsün” misali, utangaç bir şekilde Atatürk’ten söz etmekte, daha sonra da AKP’nin peşine takılmaktadırlar…
Ama tümünün de birleştiği nokta:
“Türk’ü, Türklüğü, Atatürk’ü olmayan ABD’ye bağlı bir Türkiye…”
Varılacak son durak ise içerisinde Kürdistan’ın da yer aldığı federal bir İslam cumhuriyetidir…
Benim bu sözlerim karşısında şimdi MHP’liler itiraz edeceklerdir. “Biz Türk’üz, Müslümanız, hem de Gal ü Beladan beri…”
Bunlar boş laflardır. Ben icraata bakarım… İşe, eyleme bakarım… Lafla peynir gemisi yürümez…
Türk bayrakları indirilirken, parçalanırken, okullar cayır cayır yakılırken sizler nerelerdeydiniz beyler, hanımefendiler?
PKK tam 32 okul yaktı… Neden hiç ortalarda görünmediniz?
Yukarıdaki sözlerim karşısında elbette Y-CHP’liler de isyan edecekler, beni AKP’li olmakla suçlayacaklardır…
Ben burada hiçbir ayrıntıya girmeden sadece şu soruyu soracağım laik (!) Y-CHP’lilere:
Bacak kadar ilkokul çocuklarına türban giydirilirken, çarşaflı öğretmenler okullarda arzı endam eylerken, Genel Başkan Dersimli Kemal, neden dut yemiş bülbüle döndü? Niçin çıkıp da tek sözcük söylemedi?
PKK’lılar artık “ÖZERKLİK” isteklerini de bir adım aşarak, “Sizin devletiniz, bizim devletimiz, sizin toprağınız, bizim toprağımız, sizin askeriniz bizim askerimiz…” demeye başladılar…
Mahkemeler kuruyorlar… Haraç topluyorlar… Türk subaylarından hesap soruyorlar…
Nerelerdesiniz Y-CHP teorisyeni beyler, hanımefendiler… Nerelerdesiniz?
Sizin zayıf, güçsüz, yandaş muhalefetiniz sayesinde AKP Türkiye’de şeriatçılıkta epey yol aldı… Bunu ben söylemiyorum, açın bakın Avrupa, Amerikan basınına, sizin hakkınızda nelerin yazıldığını o zaman göreceksiniz…
ABD’nin, AKP’nin, PKK’nın Hedefi yedi bin yıllık Türk devletini tarihe gömmek; Türk’ün, Türklüğün adının geçmediği bir Kürt – İslam devleti kurmaktır…
Ama yemezler…
Her karış toprağı Şehit kanı ile sulanmış bu vatanı kimseye yedirmezler…
Türk milleti çok gördü bu kalkışmaları…
Çok gördü bu türden hayalci insanları… Bize inanmıyorlarsa dönüp bir de tarihe baksınlar…
Bu ülkede İslam Cumhuriyeti kurmak isteyenlerin sonu hep hüsran olmuştur…
Menderes’lerin, Özal’ların, Evren’lerin, Çiller’lerin akıbetleri ortadadır.
Türkleri, Türk milletini hesaba katmayarak, bu ülkeyi ARAPLAŞTIRMAK isteyenlerin sonu da hüsran olacaktır…
Siyasal İslamcı Beyler, beyefendiler, bu ülkenin, Türk milletinin tarihini, niteliklerini, özelliklerini hiçe sayarak, 9 yaşındaki çocuğun başına türban geçirmekle bu ülkeye şeriatı getiremezsiniz
Yaptıklarınızın hesabını er geç vereceksiniz…
(alieralp37@gmail.com)
Bir yanıt yazın