NECDET BULUZ
17 Aralık’ta başlayan “Yoksulsuz ve Rüşvet Operasyonu” öyle görünüyor ki Başbakan Erdoğan’ın kimyasını iyice bozdu. Operasyonları oğlu Bilal Erdoğan ve kendisine ulaşacağı endişesi içinde yargıda ve emniyette köklü değişikliklere gidilmesinin de ana nedenleri buna bağlanıyor. Nitekim Erdoğan’ın “Hedefleri benim” açıklaması bunu doğruluyor.
Ard arda patlak veren bu olaylar iktidar partisi AKP’de adeta deprem havası yarattı. Zaten son bir yıldır kan kaybeden AKP, “Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları”nda ortaya çıkan belge, bilgi ve kasetlerle iyici sarsılmaya başladı. Bakanların ve milletvekillerini istifaları, Cemaatle olan ve giderek şiddetlenen kavga iktidar partisinin tabanında da etkili olmaya başladı.
EKONOMİ İYİ DEĞİL
Ortada bir yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, vurgun, kaçırma iddiaları var. Bu iddiaların araştırılması önleniyor. Savcılara, hakimlere iş yaptırılmıyor. Emniyette başlayan tayin furyasına her gün yenileri ekleniyor. Ortalık toz-duman. Mart sonunda yapılacak olan yerel seçimler bu nedenle daha önem kazanıyor.
Başbakan ve kurmaylarının 17 Aralık olaylarından sonra bir panik havası içinde oldukları görüyoruz, izliyoruz. Ekonomi giderek yere çakılıyor. Dolar ve Euro’daki yükseliş önlenemiyor. Piyasalardaki kargaşa sürüyor. Çarşı-Pazardaki fiyatlar el yakıyor. Ülkenin iyi yönetilmediği de açık biçimde ortada. Şimdi Türkiye böylesine bir ortamda Mart sonunda yerel seçimlere girecek.
Tüm olaylar bir yana, ekonomideki gidiş seçimleri daha çok etkileyecektir. Şu anda ekonomimizin iyi olduğunu söyleyemeyiz. İlerleyen zaman içinde beklenen düzeye geleceğini de sanmıyoruz. Buna paralel hayat pahalığı da artıyor.
MUTLAKA OYUNUZU KULLANIN
Peki, yerel seçimlerde iktidar partisi oy kaybeder mi? Bugünkü durumunu koruyabilir mi? Bağımsız ve tarafsız kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı anketlere göre AKP’nin oyları % 30’lara kadar inebilir. Şu anda en iyimser % 40’larda görülen bu oyların sürekli eridiğine dikkat çekiliyor.
Ancak iktidar partisi tarafından yapılan açıklamalarda oy oranlarında bir değişikliğin olmadığına vurgu yapılıyor. AKP’li kurmaylar “Oylarımız % 50’nin üzerinde” açıklamasını yapıyor. Bu inandırıcı olabilir mi? Kesinlikle hayır. İktidar partisi, sallanıyor, sıkıntı içinde. Ayakta kalma mücadelesi veriyor. Tabanına da “Hala ayaktayız ve güçlüyüz” imajı vermeye çalışıyor. Kendisine yakın bazı kamuoyu araştırma şirketlerinin yanıltıcı sonuçlarını kamuoyu ile paylaşarak “En güçlü biziz” olgusu yaratmak istiyor.
Burada çok açık bir çağrı yapalım:
Mutlaka sandığa gidin, oyunuzu kullanın. Hür iradenizi sandığa yansıtın. 30 Mart seçimleri, Türkiye için çok önemli bir seçim olacak. Türkiye’nin geleceği ve kaderinin bu seçimde belirleneceğinin altını kalınca çizmek istiyoruz.
YEREL SEÇİMLER ÇOK ÖNEMLİ
Bundan önceki seçime bakıyoruz. 9 milyon kişi oy kullanmamış. 1,5 milyon oy iptal edilmiş. Toplamda 11,5 milyon oy kaybı olmuş. Oy kullanmayanların % 60’ının CHP, % 30’unun MHP, kanadından olduğu ifade ediliyor. AKP’ye oy veren seçmende fire “yok” denilecek kadar az. Bu nedenle özellikle muhalefet partilerin seçmenlerini sandığa yönlendirecek önlemleri alması gerekiyor. Eğer, bugünkü iktidardan kurtulmak isteniliyor,bugün yapılanları onaylamıyorsanız yapılacak demokratik yol sandığa gitmek ve hür iradeyi yansıtmak olacaktır.
Biz, 30 Mart seçiminin çok farklı olabileceği görüşündeyiz. Hiç de iktidar partisinin açıkladığı gibi olmayacak, oy oranları çok farklı çıkacak gibi görünüyor. Bunlara bir de Cemaatinin AKP’den desteğini çekeceğini eklersek çok daha farklı sonuçların çıkması bizim için sürpriz olmayacaktır.
Bir gözlemimizi daha paylaşalım:
30 Mart yerel seçimler için sandığa gideceklerin sayısında artış olabileceğini sanıyoruz. Hareketlilik ve oy kullanmak için hazırlık içinde olanlardaki heyecan bunu gösteriyor. Geçmiş seçimlerdeki oy kullanmayan sayısı oranı bu kez öyle görünüyor ki yere çakılacak. Yanıltıcı anketlere de kamuoyunun itibar etmediğini, bunun da sandıktan çıkacak sonuçlarla görüleceğini söylemeliyiz.
e.mail: necdetes@mynet.com