Türk-Ermeni ilişkileri hakkında açıklamalarda bulunan Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Atatürk Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Enis Şahin, Ermenilerin, 2015 yılına kadar soykırım iddialarını 100 devlet parlamentosuna kabul ettirmeyi hedeflediklerini söyledi. Şahin, Ermenilerin bu girişimlerinin tazminat talebinde bulunmak için uygun zemini oluşturacağını belirtti.
AA
Sakarya– ”Türk Ermeni İlişkileri Diploması ve Sınır” kitabının yazarı Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Atatürk Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Enis Şahin, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, gelecekte sorun yaşamamak için Ermeni meselesini öncelikleri arasına alması gerektiğini savundu. Doç. Dr. Şahin, 2015 yılında gündeme getirilmesi planlanan yüklü tazminat taleplerinin henüz hukuki alt yapısının oluşmadığını ifade ederek, ‘‘Hukuki tabanın oluşması için soykırım iddiasının kabulü gerekir. Türkiye soykırımı kabul etmeden nasıl dayatabilirler. Tazminatın altından kalkılamayacak duruma gelindiğinde ise esas amaçları olarak toprak talebinde bulunacaklar” dedi.
Doç. Dr. Şahin, 1878 yılında Almanya’da yapılan Berlin Kongresi ile uluslararası arenaya taşınan Ermeni iddialarının, 130 yıldan beri varlığını sürdürdüğünü söyledi.
Üniversiteden mezun olduğu 1989 yılından beri Ermeni meselesi üzerinde çalıştığını bildiren Doç. Dr. Şahin, bugüne kadar Osmanlı Devleti’nin soykırım yaptığını kanıtlayacak hiçbir belgenin ortaya çıkarılamadığını belirterek, şöyle konuştu:
”Ermeni sorunu 130 yıldan beri devam ediyor. 1878 yılında toplanan Berlin Kongresi’nin 61. maddesinde ‘Türkiye dahilinde bulunan Ermenilerin durumu kötüdür, batılı devletlerin gözetiminde Ermeniler konusunda ıslahat çalışmaları yapılmalıdır’ ifadesi yer almıştır. Bu madde ile batılı devletler Ermeni meselesine burunlarını sokmuş ve sorun uluslararası nitelik kazanmıştır. 1880 yılında da Ermeni komiteleri kurulmaya başlanmıştır. Bu komitelerin amacı Osmanlı topraklarında ses getirici eylemler yaparak batılı devletlerin dikkatini bu yöne çekmektir. Osmanlı’da pek çok isyanlar çıkarılmıştır. Abdülhamit’e suikast düzenlemişlerdir.’
“Arşivimizde kesinlikle soykırım belgesi yoktur”
Ermeniler’in 1. Dünya Savaşı sırasında Ruslar ile işbirliği yaptıkları için zorunlu göçe tabi tutulduklarını hatırlatan Doç. Dr. Şahin, Osmanlı Devleti’nin hiçbir zaman soykırım düşüncesi içinde olmadığını ifade etti.
Zorunlu göçe tabi tutulan sınıflar arasında doktorlar, askerler, hemşireler ve Protestan kökenlilerin kapsam dışında bırakıldığını anımsatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Soykırım amacı olsa bu kişileri neden ayırsınlar? Ermeni’leri yok etmeye çalışsaydık, bunun mutlaka bir belgesi olurdu ama bugüne kadar böyle bir belge bulunamadı. Ermeni meselesi konusunda ülkemizden bazı kabul sesleri çıkıyor, imza kampanyaları. Ermeni meselesini siyasi olarak kabul etsek arşivlerimizi yakmamız lazım. Arşiv bir milletin hafızasıdır. Arşivimizde kesinlikle soykırım belgesi yoktur.”
Osmanlı arşivlerinin bütün yabancı araştırmacılara açık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Şahin, soykırımın aksine 1. Dünya Savaşı sırasında Ruslar ve Ermeniler’in Doğu Anadolu’da 2 milyon sivili katlettiğini söyledi.
Soykırım iddialarını 18 ülkeye kabul ettirdiler
Ermeni meselesinin göçün 50. yılı olan 1965 yılında yeniden gündeme taşındığını belirten Doç. Dr. Şahin, şöyle konuştu:
”Ermeniler 1965 yılında 50. yılı anma etkinlikleri düzenledi. 2015 yılı ise zorunlu göçün 100. yılıdır. Bunun için büyük bir hazırlık içindeler. Ermeniler zorunlu göçün 100. yılı olan 2015’e kadar soykırım iddialarını 100 devlet parlamentosuna kabul ettirmeyi hedefliyor. Bağımsız devlet olarak günümüzde soykırım iddialarını 18 ülkeye kabul ettirmişlerdir. Amerika’daki eyaletleri ülke olarak kabul edersek bu sayı 30 civarındadır. Faaliyetlerini bu yönde yürütüyorlar. Büyük bir yayın faaliyeti yapıyorlar. Türkiye Ermeni meselesini birinci önceliği arasına almalıdır. Bir an önce Dışişleri Bakanlığı konuyu gündemine almalıdır. Türkiye bu konuda geç kalıyor.”
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Hüseyin Obama‘nın TBMM’de yaptığı konuşmasını da değerlendiren Doç. Dr. Şahin, şöyle dedi:
”TBMM’de ‘Ben Ermeni meselesi konusundaki düşüncelerimi aynen koruyorum’ dedi. Garip bir durum ki konuşması alkışlandı. Bilinçli olarak mı, cahillikten mi alkışlandı, farkına varamadım. Alkışlamamızı gerektirecek ne söyledi ki alkışladık? Obama’nın Ermenilere seçimden önce sözü var. Adam sözünün arkasında durduğunu söyledi, biz de mecliste onu alkışladık. Obama mecliste konuştuğu saatlerde doğum yeri Havai’deki parlamento soykırımı kabul etmiştir. Bu bir rastlantı mı? Bence Amerika’nın soykırımın arkasında duracağının göstergesidir.”
Bir yanıt yazın