STRATEJİYE STRATEJİ KOYMAK

ABD Başkanı Obama beklenen IŞİD konuşmasında “Ülkemizi tehdit eden teröristleri Suriye’de ve Irak’ta hedef alacağız” açıklamasını yaptı.
“IŞİD’e karşı bu savaşta, kendi halkını terörize eden Esad Rejimi’ne dayanamayız. Kaybettiği meşruiyetini bir daha kazanamayacak olan bir rejim.
İki hafta sonra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde uluslararası toplumu bu çabalara yönelik harekete geçirmek için bir toplantıya başkanlık edeceğim” dedi.
*
Başkan Obama,”IŞİD stratejisi ön cephedeki ortaklarımızı destekleyerek bizi tehdit eden teröristleri yok etmeye dayanıyor.
Benim bu yılın başında çerçevesini çizdiğim, Amerika’nın esas menfaatlerini tehdit edenlere karşı güç kullanma ama uluslararası düzene yönelik daha geniş riskler söz konusuysa ortakları harekete geçirme yaklaşımıyla uyumlu bir strateji ” dedi.

*
Ne ki,Başkan Obama’nın yılın başında,
“Tehlikede olan şey, Amerika’nın dünya haritasında yalnızca bir yer edinmesini sağlayan değil aynı zamanda tüm dünyayı aydınlatmasını sağlayan liderliğini sürdürüp sürdüremeyeceğiyle ilgilidir.
Bu esasta askeri stratejimizin özeti, nerede ve ne zaman olursa olsun küresel olaylara karşılık verme yeteneği düşmanlarla savaşıp savaşmamaya değil,bunun nasıl yapılacağı ile ilgilidir” düşüncesiyle çizdiği strateji,
Ve bu savunma sistemini güne özgün nitelikleri, esnekliği ve etkili partnerliğe uygun olduğunu  gerekçesiyle Stratejik Konseptine işlemiş  ve ABD’ye eklemlenmiş NATO’nun; başı tarihte hiç olmadığı kadar ağrımaktadır…

*
O günlerde, devletlerin uluslararası ilişkiler açısından görevlerini belirleyen BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen kararlara aykırı olarak,
ABD ve NATO fonladıkları, silahlandırıp, yönlendirdikleri İslamcı radikal örgütleri önce Arap Baharı’nda İslam ülkelerinde, sonra Suriye’de savaşa salmaktaydı.
Böylece bir devletin iç işlerine müdahale etmekte, bağımsız bir devlet sınırları içinde iç savaş çıkarmakta, barışı tehdit edici davranışlardan uzak durmamakla uluslararası hukuku ihlal etmekteydiler.

*
Sıra Suriye’de Barış için “Cenevre Görüşmeleri” ne geldiğinde;
Rusya Federasyonu,”Suriye’de tek taraflı olarak tüm günahlardan Esad rejiminin suçlanması, teröristlerin yaptıkları zulüm ve muhalif güçler tarafından işlenen insani hukuk ihlallerinin göz ardı edilmesi ve bu durumun BM Genel Kurulu’nda tek taraflı kararlarla kabul ettirmek istenmesi doğru olmaz” görüşünü ileri sürdü.
Devlet Başkanı Putin, “Batı’da bize karşı oluşan hırsın ve tek kutuplu dünyanın sağırlık döneminin sözde değil uygulamada sona ermesi gereklidir”dedi.

*
Rusya, BM merkezinde  adalet ve ulusal çıkarlara saygı ilkelerine dayalı yeni bir küresel statü, bunu belirleyen yeni bir uluslararası hukuk talep ediyordu.
Şimdi, uluslararası sistemi oluşturan Avrupa-Atlantik odaklı işleyişe karşı, yakın çevre politikası  ve Avrasyacı dış politika kalıpları doğrultusunda çok kutupluluk söylemini meşrulaştıracak yeni bir bölgesel yapılanma oluşturmanın siyasetini;
Öncelikle Ukrayna’nın Baltık’tan Karadeniz, Hazar ve Ortadoğu’ya kadar bütün bu bölgedeki rolü üzerinden uyguluyor.
İki nükleer dev ABD-Rusya karşılıklı güç dengelerini  etkilemek için birbirlerinin Avrasya’daki jeopolitik dengelerini yıkmaya çalışıyor…

*
İşte Başkan Obama, İŞİD’le mücadele stratejisiyle  Irak’ın ve Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerinin de işgalini kapsayacak bir süreci başlatıyor.
ABD ve NATO Avrasya’da aleyhine değişen ve transatlantik bağı zayıflatan Rusya’ya meydan okumak üzere sürdürülen ekonomik,siyasi ve askeri yaptırım paketlerini,
Irak ve Suriye’deki  hidrokarbon kaynakları ekonomisini kontrol altına alarak, bunu Rusya ve o kutuptaki yönetimlere dayatma olarak kullanmak düşüncesiyle çeşitlendiriyor.

*
IŞİD’le mücadele stratejisinin omurgasını oluşturan, Türkiye dahil 10  çekirdek ülkenin koalisyonu veArap ülkelerin de işbirliğinde gerekli  hazırlıklara başlanılmıştır.

Bir kaç günde karşılıklı ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Suriye’nin kuzeyinde düne kadar birbiriyle savaşan Demokratik Birlik Partisi’ne (PYD) bağlı Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile ÖSO Özgür Suriye Ordusu (ÖSÖ) ve bazı Suriyeli muhalif gruplar IŞİD’e karşı yeni bir koalisyon oluşturuyor.
Bir diğerinde Ukrayna, Azerbaycan ile  petrolünün Ukrayna’ya sevkiyatı konusunu değerlendirmeye almıştır.
Azerbaycan ise Birleşmiş Milletlerin Ukrayna bildirisini destekliyor…
*
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Başkan Obama’nın açıklaması duyulur-duyulmaz,
ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden onay almadan İŞİD ile mücadele için Suriye’de düzenleyeceği operasyonların saldırı eylemi niteliğini taşıyacağını,bunun uluslararası ilkelerin ihlali anlamına geleceğini açıklıyor.
Rusya mevcut konjonktürde yürütülen ağır siyasi propaganda kampanyasına ve kendisine yönelik tehditlere gerekli yanıtı verebileceğinin iddiasındadır.

*
Prof.Dr. Aleksandr Dugin, Rus dış politika danışmanı ve bağımsız Avrasya ülkelerinin özgür iradesiyle çok-kutuplu dünyanın bir kutbunu oluşturacak,özgün Avrasyacı felsefeye sahip bir birlik projesi olan NeoAvrasyacı akımın önde gelen temsilcisidir.
“Rusya, komşu ülkelerin Ukrayna’daki olaylar ile ilgili davranışını dikkatlice izliyor.
Azerbaycan, Rusya dışında ‘büyük ağabeyi’ aramaya başlarsa, her şey yok olur.
Gürcistan ve Ukrayna yıkıldığı gibi Azerbaycan, Ermenistan ve Moldova da yıkılır.
Moskova ile çatışma yapacak hiçbir eski Sovyet ülkesi, şimdiki sınırlarda devam edemez.

 Bu jeopolitik bir kanundur “diyor!*
Bir erken gelişme, Filistin lideri Mahmud Abbas’ dan geliyor.

İran’ın-HAMAS ilişkisinin rolü var mıdır,bilmem ama,Abbas Filistin halkının bütününü temsil eden bir yönetim üzerinde anlaşmaya varılana dek HAMAS ile tüm temasları kesme kararı verdiklerini açıklıyor.
“Eğer Hamas tek hükümetli, tek bir hukuku ve ordusu olan Filistin Devleti’nin kurulmasını kabul etmezse aramızdaki ortaklık,Birlik Hükümet’i son bulacaktır”diyor.
İsrail-Filistin barışı yeniden ileri bir vadeye uzuyor!


*
ABD ve Rusya’nın birbirlerinin güç dengesini etkilemeleri pek zorlu oluyor…
12.9.2014

ABD Başkanı Obama beklenen IŞİD konuşmasında "Ülkemizi tehdit eden teröristleri Suriye'de ve Irak'ta hedef alacağız" açıklamasını yaptı.
"IŞİD'e karşı bu savaşta, kendi halkını terörize eden Esad Rejimi'ne dayanamayız. Kaybettiği meşruiyetini bir daha kazanamayacak olan bir rejim.
İki hafta sonra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde uluslararası toplumu bu çabalara yönelik harekete geçirmek için bir toplantıya başkanlık edeceğim" dedi.*
Başkan Obama,"IŞİD stratejisi ön cephedeki ortaklarımızı destekleyerek bizi tehdit eden teröristleri yok etmeye dayanıyor.
Benim bu yılın başında çerçevesini çizdiğim, Amerika'nın esas menfaatlerini tehdit edenlere karşı güç kullanma ama uluslararası düzene yönelik daha geniş riskler söz konusuysa ortakları harekete geçirme yaklaşımıyla uyumlu bir strateji " dedi.</p>
<p>*
Ne ki,Başkan Obama'nın yılın başında,
"Tehlikede olan şey, Amerika'nın dünya haritasında yalnızca bir yer edinmesini sağlayan değil aynı zamanda tüm dünyayı aydınlatmasını sağlayan liderliğini sürdürüp sürdüremeyeceğiyle ilgilidir.
Bu esasta askeri stratejimizin özeti, nerede ve ne zaman olursa olsun küresel olaylara karşılık verme yeteneği düşmanlarla savaşıp savaşmamaya değil,bunun nasıl yapılacağı ile ilgilidir" düşüncesiyle çizdiği strateji,
Ve bu savunma sistemini güne özgün nitelikleri, esnekliği ve etkili partnerliğe uygun olduğunu  gerekçesiyle Stratejik Konseptine işlemiş  ve ABD'ye eklemlenmiş NATO'nun; başı tarihte hiç olmadığı kadar ağrımaktadır...</p>
<p>*
O günlerde, devletlerin uluslararası ilişkiler açısından görevlerini belirleyen BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen kararlara aykırı olarak,
ABD ve NATO fonladıkları, silahlandırıp, yönlendirdikleri İslamcı radikal örgütleri önce Arap Baharı'nda İslam ülkelerinde, sonra Suriye'de savaşa salmaktaydı.
Böylece bir devletin iç işlerine müdahale etmekte, bağımsız bir devlet sınırları içinde iç savaş çıkarmakta, barışı tehdit edici davranışlardan uzak durmamakla uluslararası hukuku ihlal etmekteydiler.</p>
<p>*
Sıra Suriye'de Barış için "Cenevre Görüşmeleri" ne geldiğinde;
Rusya Federasyonu,"Suriye'de tek taraflı olarak tüm günahlardan Esad rejiminin suçlanması, teröristlerin yaptıkları zulüm ve muhalif güçler tarafından işlenen insani hukuk ihlallerinin göz ardı edilmesi ve bu durumun BM Genel Kurulu'nda tek taraflı kararlarla kabul ettirmek istenmesi doğru olmaz" görüşünü ileri sürdü.
Devlet Başkanı Putin, "Batı'da bize karşı oluşan hırsın ve tek kutuplu dünyanın sağırlık döneminin sözde değil uygulamada sona ermesi gereklidir"dedi.</p>
<p>*
Rusya, BM merkezinde  adalet ve ulusal çıkarlara saygı ilkelerine dayalı yeni bir küresel statü, bunu belirleyen yeni bir uluslararası hukuk talep ediyordu.
Şimdi, uluslararası sistemi oluşturan Avrupa-Atlantik odaklı işleyişe karşı, yakın çevre politikası  ve Avrasyacı dış politika kalıpları doğrultusunda çok kutupluluk söylemini meşrulaştıracak yeni bir bölgesel yapılanma oluşturmanın siyasetini;
Öncelikle Ukrayna'nın Baltık'tan Karadeniz, Hazar ve Ortadoğu'ya kadar bütün bu bölgedeki rolü üzerinden uyguluyor.
İki nükleer dev ABD-Rusya karşılıklı güç dengelerini  etkilemek için birbirlerinin Avrasya'daki jeopolitik dengelerini yıkmaya çalışıyor...</p>
<p>*
İşte Başkan Obama, İŞİD'le mücadele stratejisiyle  Irak'ın ve Suriye'nin kuzeydoğu bölgelerinin de işgalini kapsayacak bir süreci başlatıyor.
ABD ve NATO Avrasya'da aleyhine değişen ve transatlantik bağı zayıflatan Rusya'ya meydan okumak üzere sürdürülen ekonomik,siyasi ve askeri yaptırım paketlerini,
Irak ve Suriye'deki  hidrokarbon kaynakları ekonomisini kontrol altına alarak, bunu Rusya ve o kutuptaki yönetimlere dayatma olarak kullanmak düşüncesiyle çeşitlendiriyor.</p>
<p>*
IŞİD'le mücadele stratejisinin omurgasını oluşturan, Türkiye dahil 10  çekirdek ülkenin koalisyonu veArap ülkelerin de işbirliğinde gerekli  hazırlıklara başlanılmıştır.</p> Bir kaç günde karşılıklı ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Suriye'nin kuzeyinde düne kadar birbiriyle savaşan Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) bağlı Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile ÖSO Özgür Suriye Ordusu (ÖSÖ) ve bazı Suriyeli muhalif gruplar IŞİD'e karşı yeni bir koalisyon oluşturuyor.
Bir diğerinde Ukrayna, Azerbaycan ile  petrolünün Ukrayna'ya sevkiyatı konusunu değerlendirmeye almıştır.
Azerbaycan ise Birleşmiş Milletlerin Ukrayna bildirisini destekliyor...*
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Başkan Obama'nın açıklaması duyulur-duyulmaz,
ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden onay almadan İŞİD ile mücadele için Suriye'de düzenleyeceği operasyonların saldırı eylemi niteliğini taşıyacağını,bunun uluslararası ilkelerin ihlali anlamına geleceğini açıklıyor.
Rusya mevcut konjonktürde yürütülen ağır siyasi propaganda kampanyasına ve kendisine yönelik tehditlere gerekli yanıtı verebileceğinin iddiasındadır.</p>
<p>*
Prof.Dr. Aleksandr Dugin, Rus dış politika danışmanı ve bağımsız Avrasya ülkelerinin özgür iradesiyle çok-kutuplu dünyanın bir kutbunu oluşturacak,özgün Avrasyacı felsefeye sahip bir birlik projesi olan NeoAvrasyacı akımın önde gelen temsilcisidir.
"Rusya, komşu ülkelerin Ukrayna'daki olaylar ile ilgili davranışını dikkatlice izliyor.
Azerbaycan, Rusya dışında 'büyük ağabeyi' aramaya başlarsa, her şey yok olur.
Gürcistan ve Ukrayna yıkıldığı gibi Azerbaycan, Ermenistan ve Moldova da yıkılır.
Moskova ile çatışma yapacak hiçbir eski Sovyet ülkesi, şimdiki sınırlarda devam edemez.</p>  Bu jeopolitik bir kanundur "diyor!*
Bir erken gelişme, Filistin lideri Mahmud Abbas' dan geliyor.</p>
<p>İran'ın-HAMAS ilişkisinin rolü var mıdır,bilmem ama,Abbas Filistin halkının bütününü temsil eden bir yönetim üzerinde anlaşmaya varılana dek HAMAS ile tüm temasları kesme kararı verdiklerini açıklıyor.
"Eğer Hamas tek hükümetli, tek bir hukuku ve ordusu olan Filistin Devleti'nin kurulmasını kabul etmezse aramızdaki ortaklık,Birlik Hükümet'i son bulacaktır"diyor.
İsrail-Filistin barışı yeniden ileri bir vadeye uzuyor! *
ABD ve Rusya'nın birbirlerinin güç dengesini etkilemeleri pek zorlu oluyor...12.9.2014</p> - 7593

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir