Astana’da Uluslararasi Kazakoloji Sempozyumundan Izlenimler
Doc. Dr. Abdulvahap Kara
Abdulvahap Kara [[email protected]]
Astana’nin Kazakistan’in baskent olusunun 10. yili kutlamalari cercevesinde “Astana Memlekettik Tildin Tugiri”, yani “Astana Resmi Dilin Kaidesi” konulu uluslar arasi sempozyum gerceklestirildi. Astana Valiligi ile Kultur ve Enformasyon Bakanligi Dil Komitesinin 25-26 Temmuz 2008 gunlerinde ortaklasa gerceklestirdikleri sempozyuma bir cok ulkeden “kazaktanuvsilar”, yani Kazak tarihi ve kulturu uzerine calismalar yapan arastirmacilar katildi.
Uluslar arasi ilk Kazakca Sempozyum
Bu sempozyum ile Kazakistan’da ilk defa uluslar arasi bir bilimsel toplanti tamamen Kazak Turkcesinde yapildi. Bilindigi gibi, 1989’de Kazakistan’da Kazak Turkcesi resmi dil statusunu kazanmisti. Ancak aradan 20 yila yakin bir zaman gecmesine ragmen Kazak Turkcesi sadece resmi dairelerde ve ticari isletmelerde degil, egitimde ve bilimsel calismalarda da Sovyet doneminde yayginlastirilan Rusca’nin golgesinden kurtulma mucadelesini devam ettirmektedir.
Ancak, bu sempozyum oncekilerinden cok farkliydi. Sadece Kazak bilim adamlari degil, Kazakistan disindan gelen Kazak olmayan bilim adamlari da Kazak Turkcesinde bildirilerini sundular. Bu da, Kazak Turkcesinin bilim dili olmadigi yonunde kuskulari olanlarin haksizligini kanitlayan somut bir vaka oldu.
Sempozyumun sonunda katilimcilar ve Kazakistan’da Kazak Turkcesinin yayginlik kazanmasina hizmet edenler “Kazak Diline Hizmet Madalyasi” ile taltif edildi.
Resim: Kazak Diline Hizmet Madalyasi ile Odullendirilenler
Kazakca Ogrenmenin Webteki Adresi
Sempozyum Kazak dili uzerine web portalin acilisi ile basladi. Genis kapsamli olarak hazirlanan ve til.gov.kz adresinde bulunan portalda Kazak dili arastirmalari ve egitimi uzerine herseyi bulmak mumkun olacak. Kazakca hazirlanmis sozlukler, ansiklopediler ve e-kitaplarin yanisira, turkoloji alaninda gerekli temel metinler de burada yer alacaktir. Henuz gelistirme asamasinda olan portal icin oneri ve tekliflere acik olundugu da belirtildi.
Resim: Cumhurbaskanligi Kultur Merkezi’ndeki tablodan bir kesit
Kazakistan Cumhurbaskani Nursultan Nazarbayev’in Kazak Turkcesi’nin gelistirilmesi ve kullanim alaninin yayginlastirilmasi hususundaki karari dogrultusunda gerceklestirilen sempozyuma Turkiye’den Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Bilge Ercilasun, Prof. Dr. Mustafa Oner, Prof. Zeynes Ismail, Doc. Dr. Abdulvahap Kara, Yrd. Doc. Dr. Ali Abbas Cinar ve Ar. Gor. Mehmet Yasin’in disinda ABD, Guney Kore, Hollanda, Baskurdistan, Kirgizistan, Almanya’dan bilim adamlari katildilar.
Resim: Turkiye’den gelen bilim adamlari toplu halde
Boyle Bir Sempozyum Sovyet Doneminde Mumkun Muydu?
Kazakistan Cumhurbaskanligi Ic Politika Dairesi Baskani Alibek Askarov bu sempozyuma sadece Kazakca bildiriler sunuldugu icin buyuk oneme haiz oldugunu belirtti. Kazakistan Kultur ve Enformasyon Bakan Yardimcisi Darhan Minbay Kazakistan Cumhurbaskani Nursultan Nazarbayev’in resmi dilin gelismesi icin tum tedbirleri almaya calistigini belirterek Zeki Velid Togan’in Kazak diline, Turklerin zengin dil hazinesini muhafaza etmesi acisindan buyuk deger verdigine dikkat cekti. Kazaklarin Altaylarda dogup Turkistan’da buyudugunu soyeleyen Minbay Kazakca’nin en buyuk ozelliginin diyalektlerinin olmamasi, en batidaki ile en dogudaki Kazak’in birbirini anlamasi soyledi.
Astana Vali Yardimcisi Emirhan Rahimcanov, sempozyumu son yillardaki en onemli toplantilardan biri olarak degerlendirdi. Sovyet doneminde boyle bir toplantinin yapilmasinin mumkun olmadigini soyleyen Rahimcanov bagimsizlik doneminde Kazak dilinin bu mertebeye yukselmesinin gurur verici oldugunu ifade etti.
Kazak Dili Ogretmenlerinin Maasi Yukseltilmeli
ABD’den sempozyuma katilan William Fierman Kazakca konusmasini “Assalavmagleykum kurmetti ariptester” diyerek baslayarak soyle surdurdu: “Bu toplantiya katilmaktan buyuk mutluluk duydum. Cunku, bu toplanti Kazak dilinin derecesini yukseltmede onemli bir adimdir. Sovyetler Birligi doneminde boyle bir toplanti duzenlemek mumkun degildi. 30 yil once Taskent’te de durum boyleydi. 20 yil once Kazakistan’da Kazakca resmi dil olarak kabul edildi. O zamandan beri bir cok gelismeler oldu. Dilin kullanim alani genisledi. Ancak Kazakca bugunku konumundan daha iyi bir yerde olmaliydi. 1995’te Kazakistan’da Kazakca tamamen gecerli olmaliydi. Yine de Nazarbayev’in dil politikasini anliyorum. O, Kazakca’yi yetiskinlere degil, yeni nesillere ogretmek istiyordu. Maalesef zaman gecti. Ebebeynler cocuklarinin Kazakca ogrenmelerine Kazakca hikayeler okuyarak yardim etmeleri gerekiyordu. Cunku, Kazak dilinin yuksek mertebe kazanmasi icin onun aile icinde de konusulmasi gerekiyordu. Ayrica Kazakca ogreten ogretmenlerin maaslari da yuksek olmaliydi. Kazakistan’da Rusca egitim veren okullarda Kazak Edebiyati Kazakca okutulmaktadir. Bu iyi bir yontemdir, ancak ayni sekilde Kazak tarihi de Kazakca okutulmalidir.
Guney Kore’de Kazakca Egitimin Gelecegi
Guney Kore’den Prof. Dr. Son Young Hoon akici Kazakcasiyla sunlari soyledi: “Kazakistan ve Astana buyuk bir gelisme kaydetti. Kazakistan ve Guney Kore arasindaki diplomatik iliskiler 1992’de basladi. Guney Kore’de 2004’de Orta Asya dilleri kursusu kuruldu. 2008 yilinda bu kursu ilk mezunlarini verdi. Hali hazirda 80 ogrenci bu kursude egitim gormektedir. Artik Guney Koreli arastirmacilar Kazakistan ile ilgili arastirmalarini Rus dili uzerinden degil, Kazak dili uzerinden yurutmektedir. Diplomatik iliskiler ile Kazakistan’da yerli ve yabanci sirketler faaliyetlerini Rusca yurutmeyi surdurdukleri takdirde, Kore’de Kazakca egitim ve ogretimin gelecegi karanlik olacaktir. Bu yuzden daha simdiden kursude ogrenciler Ozbek dilini daha cok tercih etmeye basladilar. Bu durumu Kazakistan Hukumeti dikkate almalidir.
Hollanda’dan Robert Ermers, dilin halklari birlestirdigi gibi, bolme kabiliyetinin de oldugunu, bu yuzden dile onem vermek gerektigini soyledi.
Somurgelestirilmis Zihniyetlerin Bagimsizligi
Kazakistan’in onde gelen yazarlarindan Tolen Abdikov yurtdisindan gelen bilim adamlarinin Kazakca konusmalarindan dolayi iki duyguyu bir anda yasadigini soyledi. Ozetle konusmasinda sunlari ifade etti. “Ilk olarak memnuniyet duydum. Cunku, yabancilar bizim dilimizde konusmasi, halkimiza ve dilimize olan saygilarindan dolayidir. Ikincisi utanc duydum. Ulkede Kazakca’nin resmi dil olmasina ragmen, hala Rusca’yi kullanan resmi dairelerimizin oldugunu dusununce mahcup oldum. Gencleri komsunun diliyle degil, kendi ana dilimizle egitmeliyiz. Her seyden once resmi dilin statusunu iyi bilmeliyiz. Kazakistan’da turlu milletlerden insanlar var. Onun icin Kazakca degil, Rusca konusmaliyiz diyenler, ana dil ile resmi dilin arasinda farki anlamayanlardir. Kazakca ana dil olarak sadece Kazaklarin dilidir. Fakat, Kazakca resmi dil olarak hem Kazaklarin ve hem de Rus, Alman veya Koreli gibi hangi milletten olursa olsun, tum Kazak vatandaslarinin dilidir. Kisacasi resmi dil herkese gecerlidir. Biz somurgelesmis bilinclerin bagimsizligi meselesi ile ilgilenmedik. Sadece siyasi bagimsizlik elde etmekle yetindik. Sovyet donemindeki aliskanliklarimizi devam ettirdik. Bagimsizlik sadece siyasette degil, bilincte, zihinde ve dusuncede de olmaliydi. Bundan sonra bunun icin mucadele etmeliyiz.
Kazak Turkcesi Icin Yeni Prensipler Gerekli
Kazakistan Avrasya Universitesi Alas Arastirmalari Enstitusu Muduru Prof. Dr. Diykan Hamzabekuli “Yurt disindan gelen bilim adamlarinin dini ve milliyeti farkli da olsa Kazakca konusmasi, Kazak dilinin gelismesine hizmet etmeye calismasi bilimsel cevrelerde iyi karsilandi. Alfabemizde hala 42 harf vardir. Ahmet Baytursunov’un Arap harfli Kazak alfabesinde 28 harf vardi. Biz nicin Sovyetlerin mirasini hala devam ettiriyoruz. Kazak diline gerekli olmayan harfleri niye tasfiye etmiyoruz? Ingilizce’de fanksin diye soylenen kelimeyi nicin Rusca soylendigi gibi funktsiya diye alip kullaniyoruz. Dilimiz icin yeni prensipler kabul etmenin zamani geldi.” diye konustu.
Can, Dil, Vatan, Hangisi Onemli?
Kirgizistan Cumhurbaskanligi Resmi Dil Komitesi Baskani Tasboo Cumagulov, ozetle sunlari soyledi: “Insanin cani kaninda, milletin cani dilindedir. Halk ana dilinde konusursa, yasar. Komsu oldugumuz icin, akraba oldugumuz icin dertlerimiz aynidir. Bu yuzden ortak dertlere ortak cozumler bularak birlikte hareket etmeliyiz. Dilin onemi hakkinda bir hikayede, bir gence insanustu bir varlik canini mi alayin, yoksa canini birakip dilini mi alayin, yoksa dilini birakip vatanini mi alayin? diye sormus. O zaman genc, benim canimi da, vatanimi da al, fakat dilimi alma. Cunku ben olsem bile, benden sonra gelecek ve benim dilimi konusacak olan nesiller vatanimi tekrar geri alabilirler. Fakat dilim yok olursa, halkim da yok olur. Halkim yok olursa, vatanim da elden gider demis.
Aytmatov Gore, Jacques Chirac Kazaklarla Akraba
New York’da dolasan iki Kirgiz gence bir Amerikali yaklasarak sormus: “Siz Kazak misiniz, yoksa Kirgiz misiniz?” Gencin ikisi de sasirmislar, “bizim alnimizda mi yaziyor, Kazak veya Kirgiz oldugumuz? Neden oyle sordunuz? Cunku, -demis Amerikali-, yabanci diyarlarda sadece Kirgiz ve Kazaklar kendi aralarinda Rusca konusurlar.” Unlu yazarimiz Cengiz Aytmatov eserlerinin % 70’inde Kazaklari anlatir. Kazaklara olan sevgisinin bir isareti de onun Fransa Cumhurbaskani Jacques Chirac’a soyledikleridir. Paris’te Fransiz Cumhurbaskani ile gorusmesinde, Aytmatov onun Kazakistan’a hic gitmedigini ogrenince, mutlaka Kazakistan’a gitmesi gerektigini soyler. Chirac “Nicin?” diye sordugunda, Aytmatov “Cunku, Kazaklar sizin en yakin akrabalarinizdir” diye cevap verir. Sasiran Jacques Chirac “Anlamadim, Kazaklar nereden benim yakinlarim oluyor” deyince, “Cunku sizin adiniz bile Kazakca. “Cak siraq”, Kazakcada “yak kandil” demektir.”
Astana’da 100 Yillik Is 10 Yilda Basarildi
Ege Universitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Oner, Kazakca yaptigi konusmasinda “Turk genel bir kavramdir. Bu kavrami, bizler sizlerden izin almadan ulkemize ad olarak aldigimiz icin ozur diliyorum. Ataturk turkolog degil, bir asker, bir generaldi. Ancak, Turk tarihi ve kulturu ile ilgili butun kitaplari toplamis ve incelemistir. Bazilarini Turk diline cevirtmistir. Simdi Kazakistan Cumhurbaskani Nursultan Nazarbayev de “Kultur Mirasi Programi” cercevesinde milyonlarca dolarlik harcamayla ceviri kitaplarin yayinlanmasini saglamistir. Astana sehri sadece Kazakistan’in degil, tum Turk Dunyasinin baskentidir. Burada yapilanlar 10 yillik degil, 100 yillik istir.” dedi.
Resim: Prof. Dr. Mustafa Oner Kazakistan TV’ye roportaj verirken
Koreliler ile Turkler Arasindaki Benzerlikler
Guney Kore’den gelen hocalarin hocasi niteligine haiz Prof. Dr. Jaemahn Suh Turkce konusma yaparak sunlari soyledi: “Ne kadar ilgimi cekse de Kazakca ogrenemedim. Ama bir cok ogrencimin Kazakca ogrenmesini tesvik ettim. Koreliler ile Kazaklar arasinda bazi benzerlikler var. Mesela ikisinin de dili Altay dil ailesine mensuptur. Yuz cehrelerinde benzerlikler vardir. Kazakistan’a gelen bir cok Koreliler akrabalarina ve dostlarina benzeyen insanlar gorduklerini hayretle anlatmislardir. Samanizmle ilgili ortak geleneklerimiz vardir. Bazi milli calgilarimiz da benzemektedir. M.O. devirlerde Hun Imparatorlugu ile Korelilerin atalari komsu olmuslardi. Daha sonra Cinlilerin buyuyup araya girmesi ile komsuluk iliski bitmistir. Ayrica Hunlar da batiya dogru kaymislardir.”
Resim: Guney Koreli Hocalarin Hocasi Prof. Dr. Jaemahn Suh ile birlikte
Kazakistan’da Kazakca Ogrenmek Zor Zenaat
Koreli ogrenci Cho Don Hi “Kazakistan’da hic Kazakca konusamayan cok Kazak gordum. Benim Kazakca ogrenmemdeki en buyuk zorluk, Korece ile Kazakca arasindaki gramer farkliliklarindan ziyade, Kazaklarin kendi ana dillerinde degil, Rusca konusmayi tercih etmeleri oldu. Bundan dolay bazen kendimin Kazakistan’da bulundugumdan suphe ettigim anlar da olmadi degil. Kazakistan son uc asri Ruslarin hakimiyeti altinda gecirdi. Sovyet doneminde milletleri birbirine yaklastirma bahanesi ile Rusca Kazakistan’da hakim konuma getirildi. Bu sebeple Kazakca bilmeyenleri elestirmemek lazimdir. Internet sitelerinde Kazak genclerinin ana dilleri hakkindaki tartismalari gordukce memnun oluyor ve gelecek acisindan umitleniyorum. Dilin olmadigi yerde millet de yoktur. Dil kaybolursa, millet de kaybolur.” dedi.
Iste bunlar Astana sehrindeki sempozyumda Kazak dili uzerine sunulan bildirilerden ilginc buldugumuz kesitlerdir. Bunlarin disinda Kazak tarihi ve dili uzerinde cesitli konularda ilginc bildiriler oldu. Ancak biz bunlari ele almadik. Sempozyum kitabi basildiginda bu bildirilerin tamamini okumak mumkun olacaktir.
Yukaridaki notlardan da anlasildigi uzere, Kazakistan’in Sovyet doneminden miras olarak kalan onemli sorunlardan birisi dil meselesidir. Kazakistan bagimsizligini ilan ettigi 1991’de ulkede yasayan Kazaklarin % 35-40 gibi buyuk bir orani Kazakca’ya nazaran Rusca’yi daha iyi konusabilmekteydi. Kazakistan’da baris ve huzura buyuk onem veren Kazakistan Cumhurbaskani Nazarbayev dil problemini kisa bir surede degil, uzun yillara yayarak cozmeyi hedeflemektedir. Nitekim aradan gecen 18 yil zarfinda problem tamamen cozulmus olmasa bile, buyuk gelismeler kaydedilmistir. Kazaklar arasinda Kazakca konusma orani arttigi gibi, Kazak olmayan Kazakistan vatandaslari arasinda da Kazakca bilenlerin sayisi gunden gune artmaktadir.
Bu durum, sempozyumun ikinci gununde yapilan torende acikca gozlemlendi. “Kazak Diline Hizmet Madalyasi” ile odullendirilenler arasinda yer alan 50-60 yaslari arasindaki bir Leh kokenli hanim Kazakca yaptigi konusmasinda sunlari dedi: “Leh kiziyim. 17 yasimdan beri Kazakca konusuyorum. Kendimi Kazak olarak hissediyorum. Rusca konusanlara Kazakca cevap veriyorum” dedi. Astana 20.30 Haberlerinin Rus kokenli TV sunucusu Maksim Gorjin de Kazakca’ya hakimiyetinden dolayi madalya alanlar arasindaydi.
Minyakazak
Bu arada Astana sehrinin gunden gune daha buyudugunu ve yeni binalarin yukseldigini de ifade etmeliyim. Gecen sene gordugum Astana’da bu sene yeni binalar, ozellikle 10. yil kutlamalari vesilesiyle yeni anitlar ve duzenlemeler yapilmis. Bunlar arasinda en cok ilgimi ceken “Atameken”, yani “Atayurt” parkiydi. Buna “Minyakazak” da diyebiliriz. Cunku Istanbul’daki “Minyaturk” gibi, Kazakistan’daki tum tarihi ve turistik yapilarin maketlerinin yer aldigi buyuk bir gezi alaniydi. Burayi dolastiginizda, Turkiye’nin uc bucuk kati buyuklugundeki Kazakistan’i birkac saat icinde gezmis oluyorsunuz. Astana her gecen daha da buyuyor, guzellesiyor ve buyuluyor. Gezide bir arkadasimizin dedigi gibi “Astana ruya sehri”dir. XXI. Yuzyilin ornek kenti olmaya adaydir. Astana ayni zamanda 10 yilda bir sehri yeniden bastan basa insa eden Kazakistan’in ekonomik gucunu gostermesi acisindan da cok onemlidir. 10 yilda yepyeni bir kent insa eden Kazakistan onumuzdeki yillarda cok daha buyuk islere imza atacaginin sinyallerini veriyor.
Kazakistan’daki Sempozyumlara Katilacaklar Sarki Ogrensin
Son olarak bu sempozyumu duzenleyen Dil Komitesi Baskani Prof. Dr. Erden Kacibek ve ekibinin olaganustu misafirperverliginden de soz etmek gerekiyor. Yurtdisindan gelen konuklari 23 – 27 Temmuz gunlerinde Astana’da bulundugumuz dort gun boyunca olaganustu bir sekilde agirladilar. Her gece Astana sehrinin farkli guzide restoranlarindan birinde sazli – sozlu ortamlarda Kazak milli yemeklerinden tattik. Ayrica Erden Hoca’nin konuklari sabaha karsi 03.00’te bizzat karsilamasi ve yine ayni saatte havalanina gelerek ugurlamasi herkesi duygulandirdi. Erden Hoca hakkinda kucuk bir ayrintiyi da Kazakistan’da sempozyumlara katilmayi dusunenler icin yazmadan gecemeyecegim. Hoca, misafirlere sarki soyletmeyi cok seviyor. Bu yuzden Kazakistan’da sempozyumlara katilmak isteyenlerin zor duruma dusmemeleri acisindan en azindan bir sarki, Kazakca veya Turkce fark etmiyor, ogrenmelerinde fayda var.
Resim: Prof. Dr. Erden Kacibek bizleri havalaninda ugurlarken
Sonuc
Iste bizim 25-26 Temmuz 2008 gunlerindeki “Astana Resmi Dilin Kaidesi” isimli sempozyumdan izlenimlerimiz bunlardir. Netice itibariyla Kazak dilinin, ozellikle onun bilim dili olarak yayginlasmasinda tarihi bir sempozyum oldu. Oyle saniyorum ki, Kazak dili tarihi acisindan donum noktasi sayilabilecek oneme haiz bir sempozyum olarak da kayda gececektir. Nazarlarinizga rahmet.
Bir yanıt yazın