1 Eylül Dünya barış günü.
Ancak Dünya’nın büyük bölümü barış içinde iken özellikle İslam ülkeleri Ortadoğu, Afrika, savaş, katliam, yıkımla içiçedir.
Kapitalist dünya düzeni, dinler, ideolojiler; insanlar arasında çatışmanın, haksızlığın, adaletsizliğin, eşitsizliğin sömürünün perdelenmesinde birer araç haline gelmiştir.
Kin, nefret, öfke, öteki yıkım, acı, üzüntü, adaletsizlik, haksızlık, insanlardaki çileleri artırıyor.
Sesleniyorum:
Kur’an ve Muhammed ilkelerini kendine rehber edinen Müslümanlar,
Tevrat ve Musa ilkelerini kendine rehber edinen Museviler,
İncil ve İsa ilkelerini kendine rehber edinen Hıristiyanlar,
Brahman ilkelerini kendine rehber edinen Brahmanlar,
Süleyman ilkelerini kendine rehber edinen Masonlar,
Buda ilkelerini kendine rehber edinen Budistler,
Tao ilkelerini kendine ilke edinen Taoistler,
Nirvana odaklı Hinduistler,
Bahaullah odaklı Bahailer,
İllümunaticiler,
Küreselciler, Evrenselciler, Mesihçiler, Mehdiciler, Tanrıtanımazlar, Ateistler, Deistler, Materyalistler, Liberaller, Komünistler, Marksistler, Sosyalistler, Sosyal demokratlar, Ülkücüler, Milliyetçiler, Muhafazakarlar, Demokratlar, Cumhuriyetçiler, Kemalistler, Atatürkçüler, Dinlerarası diyalogcular, Tarikatçılar, Cemaatçılar, Hizmet yolunda olanlar,
Geliniz şu cümlede birleşelim.
Biz insanız. Makrokozmuz Evrende dünyalıyız. Mikrokozmozda Adem’in çocuklarıyız. Sağlıklıyız. Bilgiliyiz. Sanatkarız. Üretkeniz. Çalışkanız. Sevgi doluyuz. Dürüstüz. Adaletliyiz. Eşitiz. Farklılıklarımıza saygılıyız. Namusluyuz. Ahlaklıyız. Yalandan nefret ederiz. Dogmalara karşıyız. Haksız öldürmeye karşıyız. Barışseveriz. Doğa severiz. Hayvan severiz. Biz kardeşiz.
Bugün için ve gelecek için; Evren’de Dünya dışı varlıklara karşı dünyamızı korumak, insanlığı, hayvanları, bitkileri, doğayı çevreyi korumak kollamak zorundayız.
Bilinçli bir sorumluluk içinde, aklı ve bilim öncülüğünde kısa dünya yaşamımızı renklendirelim, neşelendirelim mutlu kılalım.
Barışçıl bir dünya, daha huzurlu güvenli bir ortam, daha mutlu, daha sağlıklı bir yaşam için; el ele, gönül gönüle vermek zamanı gelmiştir.
Sevgi’yi hangi toprakta yeşerteceğiz?
Topraklar bizim değilse
Sevgiyi hangi sular da çoğaltacağız?
Nehirler, denizler bizim değilse
Sevgi’yi hangi tepelerde yükselteceğiz?
Dağlar, kayalar, dağ çiçekleri bizim değilse
Sevgiyi hangi ormanda çoğaltacağız?
Ağaçlar, kuşlar, tilkiler bizim değilse
En acısı
Sevgi’yi nereye gömeceğiz?
Mağaralar, maden yatakları bizim değilse
Sömürü ezmek ayrımcılık altında hangi birliktelik, hangi kardeşlik
Kim kime dost, kim kime düşman?
Güven sadakat, özveri, hoşgörü
Olmayan yerde sevgi ağacı biter mi?
Hangi sevgiyi yeşerteceğiz?
Günün sözü: Sevgi, hoşgörü, barış, adalet insanın mutluluk reçetesidir.
Bir yanıt yazın