ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye gezisine az bir süre kala Washington’dan Ermeni meselesi konusunda kafa karıştıran mesajlar geliyor. ABD yönetiminin bu konudaki kararsızlığı Ankara için endişe verici.
Elçin Poyrazlar
Washington– ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyaretine yaklaşık iki hafta kaldı. Gezinin açıklanmasından sonra Ankara’da başlayan Obama-manya dönemi acaba biraz dinmiş midir? Washington’dan gelen sinyaller Türkiye’nin hassas olduğu konularda o kadar da olumlu bir havanın olmadığına işaret ediyor.
Öncelikle Obama’nın Ermeni tezleri konusunda kararsızlığı oldukça endişe verici. 2007 yılında olduğu gibi Kongre’nin gündeminden yoğun bir çabayla Ermeni tasarısını düşürmeye çalışan bir yönetimin artık olmadığını görüyoruz. Ermeni tezlerine yakınlığıyla bilinen Los Angeles Times gazetesinin “Obama’nın Ermeni meselesinde tereddüt ettiği” yönündeki haberinden bir gün sonra ABD Temsilciler Meclisi’ne 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edilmesini öngören yasa tasarısının sunulması da dikkat çekici.
Kimi çevrelere göre Obama’nın giderayak Türkiye ile sıkıntı yaşamamak için bile Kongre’deki Ermeni yanlısı milletvekillerine tasarının şimdilik bekletilmesi yönünde mesaj vermemiş olması Ankara açısından olumsuz bir sinyal. ABD Dışişleri Bakanlığı da Ankara’yı rahatlatacak açıklamalardan kaçınıyor. ABD eski Başkanı George Bush döneminde açık bir dille Kongre’ye bu tasarıya karşı oldukları mesajı veren ABD Dışişleri Bakanlığı bu sefer yalnızca “tasarıyı yakından inceledikleri” mesajını verdi. Dışişleri Bakanlığı’nın günlük basın toplantısında gazetecilerin ısrarlı sorularına kaçamak yanıtlar veren sözcü belli ki henüz karar verilmemiş bir politikayı yansıtıyordu.
Bu durumda Obama Ermeni meselesinde ne zaman karar verecek? Bu “yakından incelenen politika” Obama’nın Türkiye gezisi öncesinde belirlenecek mi? Yoksa Obama Ankara’daki temaslarında kendisine sunulan tavizler, sözler ya da vaatlere göre mi karar verecek?
Başka bir görüş ise Türkiye’nin önemini anlayan Obama’nın Ermeni tezlerine yönelik sözlerinden geri adım atması için bir “kılıf” aradığı yönünde. Obama o kılıfı Türkiye’de mi bulmayı umuyor?
Ya da bütün bu “kararsızlık”, “gözden geçirme”, “inceleme” açıklamaları aslında bilinçli ve istikrarlı bir politikaya işaret ediyor. Kendisini “pragmatik” olarak niteleyen Obama bir devlete karşı elinde tuttuğu önemli bir kozu neden yok etsin? Türkiye’nin tepesinde Demokles’in kılıcını sallamak daha “pragmatik” değil mi?
Bir yanıt yazın