Gazanfer ERYÜKSEL : Tarih Affetmez Çünkü.

İnsan, doğduğu yeri, ailesini ve hatta adını seçemez. - image0018

İnsan, doğduğu yeri, ailesini ve hatta adını seçemez.

İnsanı insan yapan etkenleri en önemlisi söylemleriyle eylemlerinin örtüşmesidir.

Ölçüt, söylem ve eylemleriyle kimin, kimlerin yanında olduğudur. Gerisi ayrıntı…

Dedik mi? Dedik…

ABD Başkanlarından Roosevelt’in sözünü beraberce hatırlayalım.

“Siyasette hiçbir şet tesadüf değildir. Bir şey vuku buluyorsa o şeyin önceden planlandığından emin olabilirsiniz”…

Tek dünya devleti peşinde koşan küresel çeteler (CFR, Bilderberg, Trilateral, Masonlar, Siyonistler; emperyalizmin karar ve icra organları) salt kendilerine hizmet edecek iktidarları kurgulamak için çalışmazlar.

Roosevelt’in “önceden planlama” ifadesi bu nedenle her türlü muhalif yapıyı da içerir.

Muhalif görünseler de küresel çetelerin çıkarlarına hizmet eden, aynı arabayı çeken yapılar onlar için önem ve değer ifade eder. Tabelaların rengi ve oradaki harf sembolleri önemli değildir.

Renginiz pembe, yeşil, sarı, kırmızı, mor olabilir… Yeter ki küresel çetelerin tekerine çomak sokmayın…

Bu nedenle gerek emperyalizm, gerekse her türlü işbirlikçileri için bin bir surat demek gerekir.

İşte buradan “öğretilmiş / öğrenilmiş çaresizlik” stratejisine geçebiliriz.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar, CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanlığı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Kemal Derviş’in önerdiğini yazmıştır.

Dündar, “Kılıçdaroğlu’nun, muhtemelen Memduh Hacıoğlu’nun evindeki yemekte, Kemal Derviş’in önerisiyle ve hiçbir parti organına danışmadan İhsanoğlu’nu aday göstermesi, kendi genel başkanlığını da riske eden bir hamle olarak görülüyor” demiştir.

Bir parti genel başkanının kendi tabanının anlayış ve tercihlerine ters düşen bir önermeyi dayatması ne anlama gelir?

Yanıtlanması gereken soru budur…

A) Demokrasi, katılımcılık, tabanın sesi vb. şeyler beni hiç ilgilendirmez! Ne dersem o olur!

B) Siz benim buralara tabanın desteğiyle geldiğimi mi zannediyorsunuz? Laf aramızda ben özel bir tercihle buraya çıktım. Taban beni seçtiğini sanıyor hâlâ… Ne diyorlar buna? Algı yönetimi… Öğretilmiş çaresizlik… Bul karayı, al parayı… Bas mührü, gör gününü…

“Aynı Ahırın Atları” adlı yazımızda Kemal Derviş’in AKP için yapılan mıntıka temizliğinde ne denli başrol oyuncusu olduğunu yazmıştık Son dönemde anlaşılan oyunu sahneye koyan rejisörlüktür görevi…

Emine Ülker Tarhan’ın adaylığı için yeterli imzanın bulunmaması belli bir kesimde psikolojik yıkım yaratmıştır. “Eğer aday olsaydı ne olurdu?” sorusunun yanıtı bellidir.

Burada oynanan oyun küçük burjuva, aydın kesiminde bir seçim klasiği olan sandığa gitmemeyi veya boş oy vermeyi tetiklemektir.

Ancak ponpon kızlar sanki bir basket maçıymış gibi tezahürata devam etmektedirler. Sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan anketlerde Ekmelettin İhsanoğlu’nu önde göstermek ise bir başka algı yönetimidir.

Amaç Erdoğan kazandığında kitlelerde ses çıkaracak takat kalmasın…

Amaç, kitleleri kendi içinde çatıştırarak kendilerini rahatlatmak…

“Oğlan bizim, kız bizim… E bizim, öbür E de bizim…” senaryosu çekilmektedir.

Erdoğan birinci turda değil, büyük bir olasılıkla ikinci turda seçilecektir. PKK adayının ilk turda alacağı sonuç pazarlık için ellerini güçlendirme hamlesidir. Erdoğan ne yaparsa yapsın, ne verirse versin PKK doyma hissi olmayan akvaryum balığı gididir.

CHP’nin kurultayı 2015 genel seçimleri sonrasına ertelemesi haberleri ise arada kaynamıştır. Ancak, alınacak yenilgi CHP’de olağanüstü kurultay çanları çaldıracaktır.

İki hamle sonrasını göremeden siyaset satrancında taş sürmek yanılgı ve yenilgiyi de beraberinde getirecektir.

Küresel çetelerin CHP’yi bölme hayalleri devam etmektedir.

Küresel çeteler her türlü yapıyı denetim altında tutmaya çalışsalar da onlar için en makbul olanı “azaltılmış doktor numunesi” yapıcıklardır.

Bölünmüş Ortadoğu Projesi tam gaz gitmektedir.

Milli Birleşik Cephe stratejisini bilerek veya bilmeyerek görmezden gelenleri tarih hak ettikleri şekilde yazacaktır. Biline… Tarih affetmez çünkü…

Meraklısı için ek: ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, ABD’nin Türkiye’de ve dünyada, herhangi bir tek parti ya da adayı değil, demokratik süreçleri desteklediğini belirterek, “Türkiye halkı bir sonraki Cumhurbaşkanları olarak kimi seçerse onunla birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz” demiştir.

Anlaşılan küresel çetelerde heyecan yükselmiş durumda… Tıpkı 2002 seçimlerinde olduğu gibi… “Durmak yok! Yola devam…”


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir