NECDET BULUZ
Sivas’ın talihini değiştirecek, geleceğini güvence altına alacak, marka değerini yükseltecek çok önemli bir proje “Kızılırmak Projesi”dir. Bugüne kadar bu proje hep gündeme getirilmiş ama bir türlü hayata geçirilmek için çalışma başlatılamamıştır. Aslına bakılacak olursa Kızılırmak gibi bir nehrin bu kentin ortasından geçesi doğal bir zenginliktir. Bu zenginlik, proje ve uygulamalarla Sivas’ı zıplatır. Anadolu’nun ortasında Türkiye’nin Paris’i gözleri kamaştırır.
Nehir üzerinde köprüler, kenarında modern yapılaşmalar,alışveriş merkezleri, parklar, spor alanları,eğlence kompleksleri, su oyunları, alabildiğine bahçeler düşünebiliyor musunuz bu kenti ne hale getirir? Havayolu,demiryolu,karayolu ulaşımının da her tarafa yakınlaştırdığı Sivas, biz inanıyoruz ki kabına bile sığamaz hale dönüşür.
Mesleğimiz gereği dünyanın birçok yerini geziyoruz. En son durağımız Güney Kore oldu. Başkent Seul, Han Nehri ile ikiye bölünmüş. Bu nehrin, kente hayat verdiğini, Seul’u zenginleştirdiğini, göz kamaştırdığını söylemeliyiz. Han Nehri’nden “Seul’un boğazı” olarak da söz ediliyor.
Şimdi bu nehri ortadan kaldırın, Seul bu kadar çekici, bu kadar ışıltılı, etrafına hayat veren bir kent olabilir mi? Eğer, Seul için “Uzakdoğu’nun mucize kenti” diye söz ediliyorsa, bunda Han Nehri’nin rolü kesinlikle inkâr edilemez.
Ortasından nehir geçen kent sadece Seul değil. Budapeşte de aynı şanslı kentlerden biri. Tuna Nehri’nin ikiye böldüğü Budapeşte, bu nehir sayesinde hayat buluyor. Paris, Londra da aynı şanslara sahip. Bunları çoğaltabiliriz. Fazla uzaklara gitmeye de gerek yok, Eskişehir Porsuk Çayı örneği, kentin markalaşmasını sağlamıyor mu? Eskişehir’i bir “Dünya kenti” konumuna getirmedi mi?
Söylemek istediğimiz şu:
Bugüne kadar Sivas’ta görev alan Belediye Başkanları, parlamentoya seçilen ve kimi bakan olan Sivaslı milletvekilleri hep kısır çekişmeler içinde girmişler, hep Sivas’ı zenginleştirmeyen, ayağa kaldırmayan projelerle uğraşmışlardır. “Kızılırmak Projesi” gibi, ellerini taşın altına sokacak hiçbir projeyi ayağa kaldıramamışlardır.
Kızılırmak üzerinde düşünülen proje eğer hayat bulursa, hiç kimse kuşku duymasın Sivas kısa zamanda zıplar ve uçar. Kentin kaderi değişir. Çekim merkezi olur. Ekonomik ve sosyal hayatta patlama yaşanır. Sivas’lı, Kızlırmak gibi bir zenginliği yıllardır seyretmiş, ihmal etmiştir. Bu, bu kente çok şey kaybettirmiştir.
Önümüzde yerel seçimler var. Bu seçimlerde siyasi partilerden adaylar projeleri ile ortaya çıkıyor. Biz, hiçbir Belediye Başkan Aday aydından “Kızılırmak Projesi” ile ilgili bir çalışma görmedik. Yine aynı söylemler, yine aynı kısır çekişmeler ve yine kaderi ile baş başa kalacak bir Sivas bizleri bekliyor.
Sivas’a bir kütüphane yapılacak, aylardır “Orası mı olsun, burası mı olsun” mücadelesi yapılıyor. Bir park yeri açılıyor, bu çok büyük bir işmiş gibi gösteriliyor. Bugünkü Belediye Başkanı’nın “Türkuaz Projesi” yine kısır çekişmelerle hayat bulamıyor. Yapmak isteyenin, proje üretenin önü kesilmeye çalışılıyor. Kimse bir taş üzerine bir taş koymadığı gibi, koymak isteyenlere de savaş açıyor. Bu anlayış ile bu kentte bir noktaya varılabilir mi?
Bütün Sivas’a, Sivaslı’lara, sivil toplum kuruluşlarına, tüm siyasi parti adaylarına seslenmek istiyoruz:
Gelin, elinizi taşın altına koyun, “Kızılırmak Projesi” üzerinde odaklanın. Bu projenin hayata geçmesi için elinizi değil, gövdenizi taşın altına koyun. Kuşkusuz bu proje büyük bir yatırım, para isteyen bir konudur. Önemli olan bu kilidi açabilmektir. Gerektiğinde yabancı yatırımcıları da ikna ederek böyle bir projeyi Sivas’a kazandırın. Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda proje yarışmaları, sempozyumlar, tanıtım çalışmaları öncelikle yapılması gereken konulardır. Siyasi otoriteyi ikna edin. Bu adımı atın ve Sivas’ı geleceğe taşıyın. Önemli olan kararlılık ve ilk adımın atılmasıdır.
e.mail: necdetes@mmynet.com