NECDET BULUZ
Demokrasilerde sandığın önemini söylemeye gerek var mı? Sandık, halkın iradesini yansıtması bakımından her zaman önemlidir. Ancak, Türkiye’de seçim sistemindeki çarpıklık ve seçmenin önemli bir bölümünün sandığa gitmeyerek oyunu kullanmaması, çarpık yönetim şekillerinin de ortaya çıkmasını sağlıyor. Bu bakımdan, önümüzde 3 seçim yapılacak ve halkın önüne sandık konulacaktır. Herkesin hür iradesini, yani oyunu bu sandığa yansıtması şikâyet edilen yönetim şekli ve sıkıntıların giderilmesi açısından da çok önem taşıyor.
Başbakan Erdoğan, meydan okuyor. “Bizi istemeyen,bizi diktatörlükle suçlayan iç ve dıştakilere sesleniyorum. Önümüze sandık konulacak. İstenilmiyorsak, bu işi sandıkta bitirin “diyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, Erdoğan’a bu konuda hak vermemek mümkün değil. Her ne kadar sandık demek, her şey demek değilse de, sandıktan çıkan sonuçlara da katlanmaktan başka çare yoktur.
SEÇMENE GÜVENEBİLMEK
Konu ile ilgili daha önce bir yazı yazmış ve “Şikâyet etmek çözüm değil, şikâyet ediyorsan sandığa gidip oyunu kullanacaksın” demiştik. Yapılan istatistikler, sandığa gitmeyenlerin muhalefet olduğu gerçeğini de ortaya koyuyor.
Bugünkü AKP Hükümeti’nden şikâyet edenlerin % 23’ünün sandığa gidip oy kullanmadığını biliyor musunuz? Yine bugünkü hükümetten şikâyet edenlerin seçim sandıklarına sahip olmadığı da bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Biraz da meydanı AKP’ye muhalefet bırakmıyor mu?
Başbakan, kendilerine oy verenlere güvendiği için, sandığı işaret ediyor, rahat hareket ediyor ve meydan okuyor. Dikkat edilecek olursa, geçmiş seçimlere baktığımızda AKP’lilerin kendilerine oy verecekleri oylarını kullanıncaya kadar takip ettiklerini, gerektiğinde seçmenleri evlerinden alıp, oylarını kullandıktan sonra yeniden evlerine bıraktıklarını bile görmüş bulunuyoruz. Sakat, yürüyemeyecek durumda olanlar bile yine AKP’li ekiplerce sandığa getirilip, götürülmüştür.
Diğer önemli konu ise sandığa sahip çıkmadır. AKP dışında muhalefet partilerinin sandığa sonuna kadar sahip çıkanları gördünüz mü? Bazı yerlerde bazı partilileri bunun dışında tutuyoruz. Ancak, muhalefetin 81 ilde, her noktada sandığa sahip çıktığını söyleyemeyiz.
HÜR İRADE SANDIĞA YANSITILMALI
Şimdi ortaya çıkan tabloya bakalım:
Oy kullanmak ve iradeni yansıtmak için sandığa gitmiyorsun. Çoğu yerde sandığa sahip de çıkmıyorsun. Çıkan sonuç karşısında şikâyet etmeye hakkın olmamalıdır.
Biz, bu açıdan, muhalefet patilerine çağrıda bulunup, seçmenlerini mutlaka sandığa gitmeleri konusunda uyarmaları gerektiğini anımsatmak istiyoruz. Çünkü sıkıntı muhalefet partilerinin seçmenlerindedir.
Yine, muhalefet partilerinin sandığa sahip çıkmaları gerektiği görüşündeyiz. Oylar tasnif edilip, sayılıncaya kadar her partili sandık başında olmalıdır. Her seçim sonrası yaşanan kargaşaya meydan vermemek, kullanılan oyların çöpe gitmesini önlemek için bu gereklidir.
AKP’liler, işte muhalefetin şikâyet ettiği bu konularda öylesine ustaca çalışıyorlar ki, sonuç da hiç kuşkusuz istedikleri gibi oluyor. Başbakan Erdoğan, bu çalışma sistemini iyi biliyor, değerlendirmesini de buna göre yapıyor. Kendisinden emin olması, meydan okuması da bundandır.
GEZİ EYLEMLERİNİN ÖNEMİ
Muhalefetin, bugünkü yönetim şeklini istemeyenlerin, adresi seçim sandıkları olmalıdır. Eğer, AKP’ye bir sürpriz yapılacaksa bu sandığa yansıtılsın. Gezi eylemleri çok önemli bir muhalefetin oluştuğunu, bunun her taraftan desteklendiğini de gördük ve yaşadık. İşte, bu bir kırılma noktasıdır ve Gezi ruhunun sandığa yansıması ile bu tablo da ortaya çıkacaktır. Ancak, baştan bu yana yazdığımız ve uyardığımız gibi herkesin sandığa gitmesi, hür iradesini yansıtması gerekiyor.
Belki, AKP yine ipi göğüsleyebilir. Bunun yüzdesinin aşağılara çekilmesi bile iktidar için çok önemli bir uyarı niteliği taşıyacaktır. Seçimlere biraz da bu açıdan bakmakta fayda vardır.
Başbakan Erdoğan, AKP seçmenine nasıl güveniyor, nasıl meydan okuyabiliyorsa, bunun aynısını muhalefetteki her parti de yapabilmelidir.
e.mail: [email protected]
