İÇİNDEKİLER:
-AVRUPA KONSEYİ:
-“YUNANİSTAN, AZINLIK HAKLARINI
KORUMAK İÇİN YOĞUN ÇABA GÖSTERMELİ”
-ALMANYA
-KÖLN EĞİTİM ATAŞELİĞİNDEN VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
BAŞARI EKİP İŞİDİR
STEİNMEİER’E ÖVGÜ
-ALMANYA
-TURHAN SELÇUK’UN ESERLERİ HAMM/SIEG KENTİNDE SERGİLENİYOR
***
-AVRUPA KONSEYİ:
-“YUNANİSTAN, AZINLIK HAKLARINI
KORUMAK İÇİN YOĞUN ÇABA GÖSTERMELİ”
STRASBOURG (A.A) – 19.02.2009 – Avrupa Konseyi, Yunanistan’ın azınlık haklarının korunması için yoğun çaba göstermesi gerektiğini bildirdi.
Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, 8-10 Aralık 2008 tarihlerinde Yunanistan’a yaptığı ziyaretten sonra hazırladığı raporda, “Azınlık haklarının etkili bir şekilde korunması, çoğulcu toplumların temel direklerinden biridir. Yunanistan’ın halen, bu haklara tam saygı gösterilmesini ve korunmasını sağlamak için daha çok ve yoğun çaba göstermesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
Raporda, Batı Trakya’da özellikle eğitim alanında bazı çabalar gösterilmesine rağmen azınlıkların tanınmasının inkarı konusunda derin endişelerin sürdüğü belirtildi.
Yunan mahkemelerinin, bazı azınlık cemiyetlerinin tanınmamasına yol açan aşırı kısıtlayıcı uygulamaları konusunda da ciddi endişelerin bulunduğu belirtilen raporda, yetkililerin azınlık üyelerinin cemiyet kurma hakkından etkili bir şekilde faydalanmalarını mümkün kılmaları gerektiği kaydedildi.
Raporda, Avrupa Konseyi standartlarına uygunluk içinde azınlık gruplarıyla her seviyede devamlı diyaloğun sağlanması amacıyla bir danışma mekanizmasının yaratılması gerektiği de bildirildi.
İnsan Hakları Komiseri Hammarberg ayrıca, yetkililerden azınlık üyelerine Yunan vatandaşlıklarının iade edilmesine yönelik çabalarını bir an önce tamamlamalarını istedi.
Batı Trakya’da islam hukuku uygulanmasıyla ilgili ciddi endişelerin de dile getirildiği raporda, bu uygulamanın Avrupa ve uluslararası insan hakları standartlarıyla bağdaşmadığı belirtilerek, bu uygulamanın gözden geçirilmesi gerektiği ifade edildi.
Raporda, Yunan yetkililere, Avrupa Konseyi’nin Ulusal Azınlıkların Korunmasına ilişkin Çerçeve Sözleşmesi, vatandaşlığa ilişkin Avrupa Konvansiyonu gibi anlaşmaları bir an önce onaylamaları çağrısında bulunuldu.
(GD-TEM)
***
-ALMANYA
-KÖLN EĞİTİM ATAŞELİĞİNDEN VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
KÖLN (A.A) – 18.02.2009 – Türkiye’nin Köln Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Uğur Acar, Türk velilere çağrıda bulunarak, Türkiye’de mal ve mülk yatırımı yerine çocuklarının eğitimine yatırım yapmalarını istedi.
Köln yakınlarındaki Bergneustadt kentinde Eğitim Ataşeliği ve Eğitim Müdürlüğü’nün Realschule Bergneustadt okulunda ortaklaşa gerçekleştirdiği ”Veli Bilgilendirme Semineri”nde konuşan Acar, Alman eğitim sisteminin, eğitimi önemli oranda velilerin belirlediği bir sistem olduğunu belirterek, ailelere yönelik olarak ”Bunun için önce sınıf, sonra okul yönetimlerine girmelisiniz. Bu şekilde alınan tüm kararları etkileyebilirsiniz” dedi.
Yaklaşık 250 veli ve öğrencinin izlediği seminerde Acar, yeni düzenlemelerle Türkçe’nin, Realschule, Gesamtschule ve Gymnasium okullarında ikinci yabancı dil dersi olarak seçilmesinin mümkün olduğunu ifade eden Acar, ”Ancak bunun için 18 öğrencinin bu dersi talep etmesi gerekiyor. Bu şekilde çocuklarımız belirli bir temele sahip oldukları Türkçe dersinden yüksek not alarak not ortalamalarını yükseltecekleri gibi, aile ortamında öğrendikleri Türkçe’yi okulda akademik düzeye çıkartarak gelecekte iş hayatındaki şanslarını arttıracaklar” diye konuştu.
YÖS, YÇS ve ÖSS sınavları hakkında da bilgi veren Acar, yurt dışında yaşayanlar için yapılan YÖS ve YÇS sınavlarını kazanmanın zor olmadığını, ancak hazırlanmak gerektiğini, bu şekilde Türkiye’de üniversiteye başlandıktan sonra istenildiği takdirde Almanya’ya yatay geçiş yapılabileceğini kaydetti.
Seminerde 0-6 yaş arası çocuk eğitimini anlatan eğitimci Metin Özsınmaz da, Almanya’daki Türklerin eğitim düzeyleriyle ilgili olarak, ”Bu konudaki rakamlar istenilen düzeyde değil. Bunda maalesef en büyük neden anne ve babaların ilgisizliği” ifadesini kullandı.
Tüm bilimsel araştırmaların, eğitim hayatında başarılı olmanın Almanca bilgisine, bunun da ana dilin iyi olmasına bağlı olduğunu ortaya koyduğunu belirten Özsınmaz, ”Çocuğunuzla mümkün olduğunca çok konuşun. Onlara masal okuyun. Mutlaka ana okuluna gönderin. Onlara öğretici oyunlar öğretip birlikte oynayın. Türkçe ve Almanca’yı birbirine karıştırmadan konuşun” şeklinde bilgi verdi.
Göçmen Ailelerin Çocuk ve Gençlerinin Eğitimini Destekleme Kurumu’nun Köln temsilcilerinden öğretmen Hüdai Acemi de, velilerin okul yönetimlerine girmelerinin çok önemli olduğunu ve müfredatta etkili olabileceklerini kaydederek, ”Gymnasium’a gitmek zor, orada kalmak daha da zor. Çocuklarınızın mutlaka kuvvetli bir yönü vardır, bunu bulup destekleyin. Motivasyon çok önemli. Gençlerimizin en fazla motivasyona ihtiyacı var” dedi.
(KAR-EA-BUR-TEM)
***
BAŞARI EKİP İŞİDİR
18 Şubat 2009, Çarşamba
Posta Şirketi TNT Kuzey Almanya Direktörü, CDU Hamburg Milletvekili, Eyalet Ekonomi Komisyonu Başkanı Aygül Özkan, “Bir işi başarmak için en önemli birlikte çalıştığınız ekiptir. Ekibimi çok iyi kurduğuma inanıyorum. Onların sizin belirlediğiniz hedefleri benimsemesi, işletmenin hedeflerini, stratejisini iyi anlaması da hayati önem taşıyor. Başarı için bunları sağlamak şart” diyor. Hamburg yaklaşık 110 bin Türk veya vaya Türk kökenlinin yaşadığı Avrupa’nın önemli bir liman kenti. Aynı zamanda bir kent eyalet. Hamburglular tarih boyunca yabancılara dostça yaklaşmışlar.
Bir rivayete göre, 1464 yılında Papa Pius II. Türklere karşı Haçlı Seferleri için adam toplamak üzere Avrupa’nin dört bir yanına temsilci göndermis. Hamburglular temsilciyi geri çevirmişler. „Bizim derdimiz bize yeter. Bir de uzaklarda savaş etmeye hiç niyetimiz yok“ demişler. Katılan olmamış.
1842 yılında tamamen yandıktan sonra 55 yıl süreyle tamir edilen 647 odalı Hamburg Belediye Sarayı’nın ana giriş kapısının üzerinde Latince „Libertatem quam peperere majores digne studeat servare posteritas“ yani “Atalarının elde ettiği özgürlüğü torunlar layık biçimde korumalıdır” yazıyor. Hamburglular özgürlüğe son derece önem veriyor. Hamburg’u görmeyen Almanya’yı görmüş sayılmaz diyorlar. Ben de bu röportaj için gidince gördüm.
Ön yüzü 20 imparator heykeliyle süslenmiş, bataklığın üzerine kurulu olduğu için 4000’den fazla meşe direğinin üzerinde duran belediye sarayında Hiristiyan Demokrat Birliği Milletvekili Aygül Özkan ile buluştum.
* * *
1971 Hamburg doğumlu Özkan, Ankaralı bir işçi ailesinin iki çocuğundan biri. Ablası mimar. O Hamburg Üniversitesi’nde hukuk tahsili yapmış. Eşi jinekolog doktor. 6.5 yasinda bir çocuk annesi. 8 yıl Alman Telekom İdaresi’nde çalışmış. 2005 yılında milletvekili seçilmiş. 2005’ten beri de Hollanda Kraliyet Posta Idaresi’nin yan kuruluşu TNT Regiopost dağıtım şirketinin Kuzey Almanya Genel Müdürü. 500’ü aşkın çalışanıyla hergün 70 bin mektubu vaktinde alıcısına ulaştırıyor.
Göçmen kökenli veya kadın olması hiç dezavantaj olmamış. „Aksine göçmen kökenim ilgi çekti. Ama eğitim, azim gibi faktörler de etkili. TNT şirketinin Almanya’daki 12 dağıtım bölgesinde tek kadın yönetici benim” diyor.
Aygül. CDU Eyalet Teşkilatı Başkan Yardımcısı, sayısız ödüle layık görülen Hamburg Türk Işverenler Birliği’nin (ATU) kurucularından ve 2002’den beri başkanı, Eyalet Meclisi Ticaret Komisyonu Başkanı, Hamburg Uyum Kurulu üyesi, Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Danışma Kurulu (YYVDK) üyesi ve daha birçok alanda aktif görev yapıyor.
* * *
„Bir çok karpuzu aynı anda nasıl taşıyorsunuz“ diyorum, ama onun cevabı hazır ve Türk veya Türk kökenli girişimcilere bir tavsiye niteliğinde…
– Bir işi başarmak için en önemli dayanak, yani hareket noktanız birlikte çalıştığınız ekiptir. Ekibimi çok iyi kurduğuma inanıyorum. Üst düzeydekiler, ikinci kademedekiler ve onların iş arkadaşları sürekli diyalog içinde olması gerekir. Ayrıca onların sizin belirlediğiniz hedefleri benimsemesi, işletmenin hedeflerini, stratejisini iyi anlaması hayati önem taşıyor. Başarı için bunları sağlamak şart.
Aygül için Alman basını “Power Frau” yani “Güçlü kadın” sıfatını kullanıyor. Hamburg’a “Nasıl daha fazla yatırımcı çekeriz, yeni işyerleri yaratırız” gibi konularda kafa yoran konseyin de üyesi.
Aygül şöyle diyor…
– Girişimci ruhuna sahip olmak çok önemli. Göçmenlerde girişimcilik oranı Almanlara oranla daha yüksek. Türkler bunun en açık örneği. Yatırım yapacağınız sektörde bilgi birikimine sahip olmak da çok önemli. Girişimciliği bence sadece bir işyeri açmak olarak değerlendirmemeli. Bir işletmede benim gibi üst düzey yöneticilik de bir nevi girişimdir. Ekip yönetme, hedefe ilerleme de girişimdir. Gelecekte bilgili, donanımlı göçmenleri de üst düzey görevlerde daha çok göreceğimize inanıyorum. Zaten artık günümüzde nereden geldiğiniz değil performansınız bir ölçü olarak değerlendiriliyor.
* * *
24 Şubat’ta yapılan seçimler için Hamburg’a gelen Başbakan Angela Merkel’in seçim toplantısı öncesi kurmaylarına “Aygül Özkan ile özel görüşmek istiyorum” dediği biliniyor. Bunun üzerine dar bir çerçevede yapılan görüşmede, Başbakan Merkel’in “Çocuğunuzla hangi dilde konuşuyorsunuz ? Asgari ücret posta sektörünü nasıl etkiledi ?” gibi geniş bir yelpazede sorular yönelttiğini söyleyen Aygül ile sohbetimiz akıp giderken hemen yanımızdaki tarihi salonlardan birinin kapısı açılıyor.
Göz ucuyla içeri göz atıyorum. “The President” (Başkan) filminden bir sahne gibi. Uzun bir masa. Vekiller sağlı sollu oturmuşlar. En başta arkası diğerlerinden yüksekçe olan sandalye boş.
Aygül, “Biraz sonra Hamburg Ekonomi Çalışma Komisyonu toplantısı başlayacak. Ben başkanım. Beni bekliyorlar” diyor. Gündem nedir ? diyorum. Yaklaşık 67 bin kişinin çalıştığı limana yapılacak yeni yatırımlar, eyaletin açacağı ihaleler gibi akçeli işleri konuşacaklarmış.
Sohbetimiz sona ererken Aygül şunu mutlaka vurgulayalım diyor;
“İnsanın ne iş yaptığı değil, işini ne derece iyi yaptığı önemli. Gelecekte kalifiye elemana ihtiyaç artacak. Özellikle göçmen gençlerin eğitimlerini, meslek eğitimlerini mutlaka ciddiye almalarını öneriyorum. Ekonomi ile hem politikada hem de işimde 24 saat içiçeyim. Ben bunun önemini her gün görüyorum”
***
STEİNMEİER’E ÖVGÜ
18 Şubat 2009 / Ali VARLI/BERLİN
Almanya Türk Toplumu’nun (ATT) düzenlediği ‘Alman-Türk Perspektifi’ adlı toplantıya katılan davetliler, Almanya’nın Dışişleri Bakanı ve SPD’nin Başbakan adayı Steinmeier’e olumlu not verdi.
Almanya’nın Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’in Almanya Türk Toplumu’nun (ATT) düzenlediği ‘Alman-Türk Perspektifi’ adlı toplantıda verdiği mesajlar davetliler tarafından olumlu karşılandı. ATT’nin Ritz Carlton Oteli’nde verdiği öğle yemeğinde konuşan Steinmeier, Türkiye’nin AB üyeliği, Türkiye’nin Ortadoğu’daki önemi, Türkiye’nin bölgesel gücü ve uyum ile eğitim konularında açıklamalarda bulundu.
Devamı gelecek
Toplantıya ev sahipliği yapan ATT Başkanı Kenan Kolat, Türkiye’nin durağan geçen iki yıllık süreçten sonra önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği ile ilişkilerini hızlandıracağını söyledi. Kolat “Türkiye’nin AB üyeliğini Almanya Türk Toplumu olarak önemsiyoruz. Steinmeier ile yapılan toplantı önümüzdeki dönemde yapılacak toplantıların ilki oldu. Diğer partinin liderleri ve önde gelen isimleri ile benzer toplantılar yapacağız” dedi.
ATT’nin Steinmeier ile yaptığı toplantıya katılan davetliler ise şu görüşleri açıkladı:
Prof. Zümrüt Gülbay-Peischard (Anhalt Üniversitesi): Steinmeier’in mesajları sevindiriciydi. Steinmeier Türkler’e ve Türkiye’ye yakın duruyor. Türkler’e bakışıyla her zaman olumlu yönde duruş sergiledi. Bugün de burada bunu gördük.
Prof Ayla Neusel (Kassel Üniversitesi): Ben verimli buldum. Steinmeier’e Türkiye’de kurulması kararlaştırılan Türk Alman Üniversitesi’nin kuruluşunda Alman ve Türk kökenli bilim adamlarının da görüşlerinin alınmasını ilettim. O da bunu dikkate alacağını söyledi.
Bahatttin Kaya (ATT İkinci Başkanı): Türkiye’nin AB üyeliği ve Almanya’daki Türkler’in uyumu konusunda kendi ve partisi ile paralel fikirler taşıyoruz. Bu toplantıda Türkiye’nin bölgesindeki önemine de değinmesi iyi bir mesajdı.
Okan Özoğuz (İş Bank Müdürü): Steinmeier’in açıklamaları Türkiye açısından fevkalade olumlu. Türkiye’nin AB’ye üyelik bakışında SPD’nin aynı kararlı tutumunu sürdürmesi sevindirici.
Dr. Süleyman Yüksel (İşadamı): Türkiye’ye olumlu bakan bir partinin yöneticisinin görüşlerini dinlemek önemli. Güzel mesajlar verdi.
Remzi Kaplan (TDU Başkanı): Steinmeier ve partisi SPD her zaman bize yakın durdu. Konuşmasında Türkiyesiz Orta Doğu’daki krizlerin aşılamayacağına değinmesi de Almanya’nın Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor.
***
-ALMANYA
-TURHAN SELÇUK’UN ESERLERİ HAMM/SIEG KENTİNDE SERGİLENİYOR
BERLİN (A.A) – 18.02.2009 – Dünya çapında tanınan karikatürist Turhan Selçuk’un çalışmalarından derlenen seçme eserleri, Almanya’nın Hamm/Sieg kentinde sergileniyor.
Serginin açılış konuşmasını yapan Altenkirchen Kaymakamı Michael Lieber ve Hamm/Sieg Belediye Başkanı Hans Schmidt, Türkiye’nin olduğu kadar dünya karikatür sanatının önemli bir ustasının eserlerini sergilemekten büyük mutluluk duyduklarını belirttiler ve toplumların aydınlanmasında karikatürün önemli bir sanat aracı olduğuna vurgu yaptılar.
Gazeteci yazar Mehmet Canbolat da Selçuk’un sergideki eserlerinin 40 ila 50 yıllık geçmişi olmasına rağmen, güncelliklerini günümüzde de koruduklarını ifade ederek, ”Sanatçının ölümsüzlüğü ve evrenselliği işte bu gerçekte yatar. Turhan Selçuk’un 40 ila 50 yıl, hatta 60 yıl önce çizdiği karikatürlerin çoğu, bugün olduğu kadar, yarınlarda da güncel olacak ve evrensel boyutunu gösterecektir. Çünkü Turhan Selçuk’un çizgilerindeki anlam sadece Türk toplumunun değil, tüm insanlığın çığlığıdır” dedi.
Selçuk’un eserlerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin adeta bir günlüğü olduğunu kaydeden Canbolat, ”Onun, insan hakları ve insanlık onuru, demokrasi mücadelesi bugün de devam ediyor. Durmak yok. Eğer günün birinde, onun bugün 60 yıllık eserlerindeki kahramanların el ele, kol kola şarkılar söyleyerek yürüdüklerini, coştuklarını görürseniz, o zaman bilin ki, Turhan Selçuk sanatçı olarak amacına ulaşmış ve tüm dünyada insan hakları sorunu çözülmüş demektir” şeklinde konuştu.
”Daaden Yörem” adlı Türk derneğinin de halk dansları gösterisi sunduğu, 25 Şubata kadar Kulturhaus adlı binada gezilebilecek serginin açılış kokteyline 86 yaşındaki Turhan Selçuk, davetli olmasına rağmen sağlık sorunları nedeniyle katılamadı.
Hamm/Sieg sergisinden sonra Turhan Selçuk’un sergisi 16 Marttan itibaren üç hafta süreyle Yunanistan’ın Selanik kentinde de açılacak.
(EA-MCT)
Bir yanıt yazın