-ALMANYA-HAMBURG
-EYALET MECLİSİNDE, AB ÜYESİ OLMAYAN ÜLKELERDEN ALINAN DİPLOMALARIN
TANINMASI İÇİN SUNULAN ÖNERGE OYBİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ
YILIN İŞADAMI MUSTAFA BAKLAN VE İSMET KOYUN MUSTAFA
-AVRUPA’DA YAŞAYAN TÜRK SANATÇILARIN BELGESELİ ÇEKİLİYOR
-ALMANYA
-BERLİN BAŞKONSOLOSU PULAT’TAN MÜSİAD’A ZİYARET
-ALMANYA
-KÖLN BAŞKONSOLOSLUĞU EĞİTİM ATAŞELİĞİ TARAFINDAN BAŞLATILAN
VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ SIEGBURG KENTİNDE YAPILDI
-ALMANYA
-YEŞİLLER EŞ BAŞKANI ÖZDEMİR, GENEL SEÇİMLERDE
DOĞRUDAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLEREK MECLİSE GİRMEK İSTİYOR
ANTALYA’DA DÜNYA DÖNER KONFERANSI
DİNLERARASI DİYALOG
**
-ALMANYA-HAMBURG
-EYALET MECLİSİNDE, AB ÜYESİ OLMAYAN ÜLKELERDEN ALINAN DİPLOMALARIN
TANINMASI İÇİN SUNULAN ÖNERGE OYBİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ
HAMBURG (A.A) – 23.01.2009 – Almanya’nın Hamburg eyaletinde Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve ”Yeşil Alternatif Liste” (GAL) partisinden oluşan koalisyon hükümetinin, AB üyesi olmayan ülkelerden alınan diplomaların tanınması için eyalet meclisine sunduğu önerge, muhalefet partilerinin de desteğiyle oybirliğiyle kabul edildi.
Hamburg Eyalet Meclisi Başkan Vekili Nebahat Güçlü, GAL milletvekillerinden Christiane Blömeke, Martina Gregersen, Linda Heitmann, Antje Möller ve CDU;dan eyalet meclisi üyesi Aygül Özkan ile Bettina Machaczek;in imza koyduğu önergeye muhalefet partileri de destek verdi.
AB üyesi olmayan ülkelerden alınan diplomaların önündeki hukuki engellerin kaldırılması ve diplomaların Almanya’dan alınan diplomalarla denkliğinin sağlanması için çalışmaların hızlandırılmasını öngören önerge, Hamburg eyalet meclisinde oylandıktan sonra çalışma komisyonlarına iletildi. Eğitim, sosyal, bilim, ekonomi ve hukuk komisyonlarında uzmanlar tarafından ele alınacak olan önerge, daha sonra eyalet meclisinde ikinci kez oylamaya sunulacak.
CDU eyalet meclisi üyesi Özkan, önergenin olumlu ve böyle bir girişimin mutlaka gerekli olduğunu belirterek, ”Diplomaların tanınması sadece işsizliği önlemek için değil, insanlara olan saygının da bir ifadesidir. Dışarıdan insanlarımızı getireceğimize önce buradakileri topluma adapte etmeliyiz” dedi.
Başkan Vekili Güçlü de diplomalı çok sayıda kişinin sadece diploması tanınmadığı için vasıfsız işçi olarak nitelendirildiğini ve bunun eşit vatandaşlık ilkesine aykırı olduğunu ifade ederek, ”Almanya’da federal düzeyde ve eyaletler temelinde çelişkili yasalar mevcut. AB ülkeleri dışından gelen insanların burada diplomalarının kabul edilmemesi büyük haksızlık. AB’ye üye ülkelerden gelenlerle AB üyesi olmayan ülkelerden gelenler arasında büyük ayrımcılık var. Bu ayrımcılığın kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
SPD eyalet meclisi üyesi Bülent Çiftlik ise CDU ve GAL hükümetini şov yapmakla suçlayarak, meclise sunulan önergenin yetersiz olduğunu savundu.
Çiftlik, ”İlkesel olarak önergeye destek veriyoruz. Ancak CDU ve GAL hükümeti resmen şov yapıyor. Biz uygulama bekliyoruz. Eyalet hükümetinin önergesine göre, önce diplomaların belirli yerlerde belirli kurumlar tarafından kontrol edilmesi öngörülüyor. Kontrol edilmesine ne gerek var? Bir yandan diplomaların tanınması konusunda bürokratik engeller var deniliyor, diğer yandan kontrol mekanizmalarıyla bürokrasi daha da artırılıyor” şeklinde görüş belirtti.
Sol Parti eyalet meclisi üyesi Mehmet Yıldız da önergeye destek verdiklerini, ancak önergenin çok sayıda eksiklikler içerdiğini ifade ederek, ”Biz AB ülkeleri dışından getirilen diplomaların Almanya’dan alınan diplomalarla denkleştirilmesi için merkezi bir kurum öneriyoruz. Yani o bakanlık, bu bakanlık, o ticaret sanayi odası, bu sanayi odası denilsin istemiyoruz. Bürokrasi bu şekilde daha da artacak. Sunulan önergeye göre eğitimini tamamlamak isteyenler için AB fonlarının araştırılması isteniyor. Oysa burslar yerine eğitim giderleri, devletin kendisi tarafından sağlanmalı ve güvence altına alınmalı” dedi.
(KAP-EA-ÇA)
***
YILIN İŞADAMI MUSTAFA BAKLAN VE İSMET KOYUN MUSTAFA
25 Ocak 2009 / Mustafa BORAK/MANNHEİM
Mustafa Baklan ve Kobil Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Koyun’u yılın işadamı ödülüne layık görüldü.
MANNHEIM RHEİN-Neckar Türk İşverenler Derneği (TID) geleneksel yeni yıl resepsiyonununda Onursal Başkan ve Baktat Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan ve Kobil Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Koyun’u yılın işadamı ödülüne layık gördü. Mannheim Rheingoldhalle’de düzenlenen yeni yıl resepsiyonuna Karlsruhe Başkonsolosluğu Çalışma Ataşesi Belgin Zaglı, çok sayıda işadamı, partilerin yerel temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. İşverenler Derneği Başkanı Kemal Şafak yaptığı konuşmada 2008 yılını ve derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Yaşanan ekonomik krizi de değerlendiren Şafak, Türk esnafının krizden daha fazla etkilenmemesi için dikkatli olması ve planlı çalışması gerektiğinin altını çizdi. Resepsiyonda Karlsruhe Başkonsolosluğu Çalışma Ataşesi Belgin Zaglı da kısa bir konuşma yaparak, derneğin faailiyetlerinden övgüyle sözetti. Oldukça samimi bir ortamda gerçekleşen yeni yıl resepsiyonun sonunda TID Başkanı Kemal Şafak, derneğin 13 yıl başkanlığını yapan Onursal Başkan Mustafa Baklan’a hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Şafak, TID yönetim kurulunun Mustafa Baklan ve Kobil Yönetim Kurulu Başkanı işadamı İsmet Koyun’u yılın işadamı ödülüne layık gördüklerini açıkladı. Baklan ve Koyun’a ödülleri verildikten sonra resepsiyon sona erdi.
Kaynak: hurriyet.de
***
-AVRUPA’DA YAŞAYAN TÜRK SANATÇILARIN BELGESELİ ÇEKİLİYOR
KÖLN (A.A) – 25.01.2009 – Avrupa’da yaşayan Türk sanatçılar, ”Colors of Anatolia” (Anadolu’nun Renkleri) adlı belgeselle Avrupalılara tanıtılacak.
Yapımcılığını Mustafa Birkan’ın ve yönetmenliğini Olgun Özdemir’in yapacağı belgeselle, Avrupa’da yaşayan 9 Türk sanatçısının hayatı ve eserleri 120 dakika boyunca çeşitli Alman televizyon kanallarında da ekrana getirilecek.
Belgeselde ressam, müzisyen, heykeltıraş ve gölge oyunculuğu yapan sanatçılar tanıtılacak. Projenin maliyetinin 125 bin Avro olduğu belirtildi.
Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Birkan, herkesin sanatçı olarak nam yaptığı bir dönemde gerçek sanatçıların arka planda kalmalarının kendilerini üzdüğünü belirterek, ”Meşhur olmakla sanatçı olmayı karıştırıyoruz. Dünya çapında başarısı olana, ülkesini dünyaya tanıtanlara sanatçı derim. Ancak iki şarkı ezberleyip sanatçı oldum demek yanlış. Biz de bu projeyle gerçek sanatçıları Avrupalılara tanıtmayı hedefliyoruz. Amacımız Türklerin de sanatta neler yapabildiğini belgeselle göstermek” dedi.
Yönetmen Özdemir de projenin kendileri için büyük bir prestij olduğunu ve bunu tamamlayarak Türk kültürüne hizmet etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Sanatçıların eserleriyle, fikirleriyle toplumlara yön veren kişiler olduğunu belirten Özdemir, ”Sanata ve sanatçıya değer veren toplumlar her dönemde gelişmiş ve ileri gitmiştir. Herkes resim çizer, ancak herkes bir ressam gibi resim çizemez. Herkes bir şeyler yazabilir, ancak herkes tarafından okunan, değer verilen şeyler yazabilmek, bugün yazılan bir kitabın yıllar sonra okunabilmesi ise ayrı bir olaydır. Herkes şarkı, türkü söyler, ancak dinlenebilir şarkıcı, türkücü olmak kolay değildir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diye konuştu.
Belgesel için Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan 27 sanatçı arasından 9’unun seçildiğini ifade eden Özdemir, bunların sekizinin Arzu Canpolat, Havva Erdem, Osman Akçit, Yasemin Yılmaz, Tarık Sarzep, Ali Köken, Mustafa Birkan ve Cafer Kılıç olduğunu, dokuzuncu sanatçının ise önümüzdeki günlerde belli olacağını kaydetti.
Projede koordinatör olarak görev yapan Yaşar Yıldız da Avusturya’nın başkenti Viyana, Fransa’nın başkenti Paris, Belçika’nın başkenti Brüksel, Hollanda’nın Amsterdam kenti, Almanya’nın başkenti Berlin ile Düsseldorf, Münih, Hamburg, ve Konstanz şehirlerinde yaşayan, yaşadıkları şehirlerde Türkiye’nin kültür elçiliğini başarılı bir şekilde temsil eden sanatçılarla modern Türkiye’nin eski ve yeni yüzüyle Avrupa’da nasıl yaşatıldığını göstermek istediklerini ifade etti.
Yıldız, ”Elli yılı aşkın bir süreden bu yana Türkiye’den uzakta yaşayan Türk kökenli gurbetçiler en ağır işlerde çalışmalarına rağmen içlerindeki vatan hasretini bir şekilde ifade etmeyi ihmal etmemişler. Barbar olarak gösterilmek istenilen Türk insanının içinde sanatçılar olduğunu Avrupalılara göstermek üzere yola çıktık. Bu belgeselden sonra ‘Almancı’ kelimesi de artık kullanılmaz diye düşünüyorum” dedi.
Belgeselin çekimlerine şubat ayında başlanılacağı ve iki ayda tamamlanacağı, Alman-Fransız ortak televizyon kanalı Arte, Alman ARD, ZDF, WDR, SWR ve MD kanallarında yayınlanacağı bildirildi.
Türkçe, Almanca, Fransızca ve İngilizce olarak dört dilde hazırlanacak belgeselin müziği, ney ve Türk ezgilerinin ön plana çıkacağı şekilde Hüseyin Köroğlu ve Tarık Sarzep tarafından hazırlanacak.
(KAR-EA-MCT)
***
-ALMANYA
-BERLİN BAŞKONSOLOSU PULAT’TAN MÜSİAD’A ZİYARET
BERLİN (A.A) – 24.01.2009 – Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’ni (MÜSİAD) ziyaret etti.
Ziyareti sırasında, MÜSİAD Berlin’in, bu yıl içinde yapacağı çalışmalarla ilgili projelerin ele alındığı toplantıya da katılan Pulat, yaptığı konuşmada, daha önce Dünya Ticaret Örgütü’nde de görev yaptığını hatırlatarak, “Bu nedenle uluslararası ticaretin öneminin bilincindeyim” dedi.
Almanya’nın Türkiye’nin bir numaralı ticaret ortağı olduğuna işaret eden Pulat, Almanya’da faaliyet gösteren Türk iş adamlarının da istihdama büyük katkı sağladığını söyledi.
Sorunların da bilincinde olduklarını ve küresel krizden Türkiye’nin de etkilendiğini ifade eden Pulat, en önemli sorunlardan birinin de eğitim olduğunu, Almanca bilmeyen Türk gençlerinin okulda da başarısız olduğunu ve perspektifsiz kaldıklarını, bunun aşılması için de meslek eğitiminin çok önemli olduğunu kaydetti.
Türk ailelerin çocuklarının eğitimleriyle yeteri kadar ilgilenmedikleri şeklinde eleştiriler de aldıklarını hatırlatan Pulat, ailelerin eğitim konusunda daha da bilinçlendirilmeleri için toplantılar düzenleyeceklerini ve okul ziyaretleri yapacaklarını bildirdi.
Almanya’daki Türk gençlerinin eğitim sorununun dil bilmemekten kaynaklandığına inandığını belirten Pulat, Almancanın iyi öğrenilebilmesi için aile içinde Türkçe’nin de iyi bir şekilde öğrenilmesi gerektiğini, eğitim konusunda derneklerin bir araya gelerek bir çatı kuruluşu oluşturmasına da sıcak baktıklarını ifade etti.
Pulat ayrıca iş adamlarına, kültürel ve sportif faaliyetlere destek vermeleri çağrısında bulunarak, Berlin eyalet yönetimi tarafından bütçesi kesilen ve 25 yıldan bu yana faaliyet gösteren Tiyatrom’a da destek sağlanmasını istedi.
Toplantıda, MÜSİAD’ın faaliyetlerini anlatan 10 dakikalık tanıtım filmi de gösterildi.
(EA-SRP)
***
-ALMANYA
-KÖLN BAŞKONSOLOSLUĞU EĞİTİM ATAŞELİĞİ TARAFINDAN BAŞLATILAN
VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ SIEGBURG KENTİNDE YAPILDI
SIEGBURG (A.A) – 24.01.2009 – Köln Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği tarafından düzenlenen 44. Veli Bilgilendirme Semineri, Almanya’nın Siegburg kentinde yapıldı.
Siegburg belediyesi, çeşitli dernek ve eğitim müdürlükleriyle birlikte, Türk ailelere yönelik olarak düzenlenen seminerde veliler eğitim konularında bilgilendirildi.
Seminere, Köln Eğitim Ataşesi Uğur Acar, Siegburg Belediye Başkanı Franz Huhn’un yanı sıra okul müdürleri ve öğretmenlerle çok sayıda veli katıldı.
Acar, seminerde yaptığı konuşmada, Türk velilere Alman eğitim sistemini anlatarak, amaçlarının çalışma bölgelerindeki tüm Türk ailelere ulaşarak velileri örgütlemek olduğunu belirtti. Acar, “İstatistiklere baktığımızda Türk gençlerin Almanlara göre eğitim sistemi içinde daha geri planda kaldığını görüyoruz. Amacımız başta velileri eğitmek. Herkes çocuğunun eğitim yaşamıyla yakından ilgilenmeli ve veli dernekleri kurulmalı. Ayrıca çocuklarının ana dil eğitimi almalarını teşvik etmeliler” diye konuştu.
Bu seminerleri yapmaktaki amaçlarının, Almanya’daki çocukların başarılarını artırabilmek olduğunu ifade eden Acar, “Bu konuda hedef kitlenin veliler olduğunu düşünüyoruz. Bu projeyle ilk başta velileri Alman eğitim sistemi konusunda bilgilendirmek istiyoruz. Böylelikle aileler çocuklarını eğitim yaşamlarında daha iyi gözleyip onları daha iyi yönlendirebilir” dedi.
Seminere katılan Çocuk ve Gençleri Destekleme ve Eğitim Merkezi (RAA) Danışmanı Hüdai Acemi ve öğretmen Metin Özsınmaz da velilere çocuklarını ne şekilde üniversiteye hazırlayabilecekleri konusunda bilgi verdi.
Acemi, okullarda başarılı olamayıp diploma alamayan gençlerin farklı olanaklara sahip olduğunu, diplomalarını farklı eğitim kurumlarından edinebileceklerini belirtti.
Gençlerin, başarısızlık durumunda hemen teslim olmayıp çaba harcayarak, kendilerine uygun eğitim sistemini seçmeleri gerektiğine işaret eden Acemi, “Anne ve babaların çocuklarına destek olup öğretmenlerle okul yönetimiyle işbirliği içinde olmaları gerekir” dedi.
Özsınmaz ise iki dilliliğin önemine dikkati çekerek, 0-6 yaş grubundaki bir çocuğun nasıl iki dilli yetiştirebileceğini velilere ayrıntılı şekilde anlattı.
(KAR-EA-SRP)
***
-ALMANYA
-YEŞİLLER EŞ BAŞKANI ÖZDEMİR, GENEL SEÇİMLERDE
DOĞRUDAN MİLLETVEKİLİ SEÇİLEREK MECLİSE GİRMEK İSTİYOR
BERLİN (A.A) – 25.01.2009 – Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, 27 Eylülde yapılacak genel seçimlerde Stuttgart kentindeki seçim bölgesinden doğrudan seçilerek Meclise (Bundestag) girmek istiyor.
Özdemir, ”Super Illu” adlı dergiye yaptığı açıklamada, seçim bölgesinde doğrudan milletvekili adayı olacağını ve Yeşiller Partisi’nin de çok iyi seçim sonucu alabileceğini göstermek istediğini söyledi.
Yeşiller Partisi genelde liderlerinin Meclise girmesine karşı olduğu için, partinin Baden-Württemberg teşkilatı, Özdemir’in parti listesinden milletvekili adayı seçilmesine karşı çıkmıştı.
Özdemir ayrıca, genel seçimlerden sonra Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile daha önce olduğu gibi koalisyon hükümeti kurabilecekleri konusunda iyimser olmadığını da belirterek, bunun için SPD’nin diğer partiler lehine kaybettiği oyları yeniden toplamak için yoğun çaba harcaması gerektiğini ifade etti.
SPD ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile koalisyon hükümeti kurabileceklerini kaydeden Özdemir, Sol Parti ile koalisyona ise karşı olduklarını tekrarladı.
Özdemir, 7 Haziranda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, Yeşiller’in ”iki haneli bir oy oranı” elde etmeyi hedeflediklerini söyledi.
(EA-MCT)
***
ANTALYA’DA DÜNYA DÖNER KONFERANSI
25 Ocak 2009 / Metin ES
İlk kez geniş katılımla Antalya’da „Büyük Buluşma“ sloganıyla dünya döner konferansı düzenleniyor.
Dünya döner konferansı 30-31 Ocak’ta Antalya-Lara’daki Titanic Otel’de yapılacak. Avrupa’daki döner imalatçılarının katılımıyla “Büyük buluşma” sloganıyla düzenlenen konferansta dönercilerin sorunları tartışılacak, hedefleri belirlenecek. Türk Döner Dergisi tarafından düzenlenen konferansla ilgili olarak dergi yöneticilerinden Hüseyin Aldırak, şu bilgileri verdi: “Döner’in doğduğu Anadolu’da bu konferansı gerçekleştirip, dönerin kalitesini yükseltmeyi hedefliyoruz. Konferansla birlikte gastronomi alanında bir fuar da düzenlenecek. İlk kez bu çapta bir organizeyi yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu güne kadar bu alanda 5-10 döner imalatçısı bir araya gelemiyordu. Şimdiye kadar 150 döner imalatçısı rezervasyon yaptırdı. Döner sektöründeki büyük buluşmayla sorunları, çözümleri, hedeflerimizi ve mesleki boyutunu akademik bir şekilde irdelemeyi arzuluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan’ı davet ettik. Almanya’dan SPD Federal Milletvekili Dr. Lale Akgün, Almanya Veterinerler Derneği yöneticisi Dr. Basikow konuşmacı olarak katılacaklar.”
Kaynak: hurriyet.de
***
DİNLERARASI DİYALOG
25 Ocak 2009 / İsa DEVEÇEKEN
Ehringshausen’de Hırıstiyanlar ile Müslümanlar arasındaki yaşama katkı amacıyla düzenlenen “Dinlerarası dialog gecesi”nde ‘Tarsuslu Paulus’ üzerine bilgi verildi.
Almanya’da Ehringshausen DİTİB Camii, Protestan ve Katolik Kiliseleri”nin ortaklaşa düzenlediği “Dinlerarası dialog gecesi”nde Fahri Erfiliz, ‘Tarsuslu Paulus’ konulu Tarsus ve tarihini tanıtıcı bir slayt gösterisiyaptı.
Gazeteci yazar Mehmet Canbolat, Papa ile yaptığı görüşmenin amacı ve ayrıntılarını anlattı ve Paulus’un hemşehrisi olması nedeniyle Papa’ya Tarsus toprağı ve suyu hediye ettiğini söyledi. Etkinliğe ev sahipliği yapan Katolik Kilisesi Papazı Heinz Ringel, dinlerin biribirlerine karşı değil, beraberce çalışmaları gerektiğini, dünya barışının ancak bu şekilde korunacağını söyledi.
Protestan Kilisesi adına Jürgen Schliengenspien ise Tarsus’lu bir Türk’ün bir daveti üzerine Tarsus’a gititğini söyleyip “Türklerin ne kadar insancıl. ne kadar misafirperver olduğunu o zaman çok daha iyi anladım” dedi. Din görevlisi Ahmet Yayla’da dinlerarası diyalogların artması gerektiğini söyledi.
Bir yanıt yazın