İÇİNDEKİLER:
BELGESİ OLMAYANA YARDIM EDEMEYİZ
“DÖNER” YASAĞI YAYILIYOR
-ALMANYA
-TÜRK ÜNİVERSİTELİLER DERNEĞİ’NDEN BİLGİLENDİRME TOPLANTISI
-ALMANYA’DA “RESPEKT2009” UYUM ÖDÜLÜ YARIŞMASI
-ALMANYA
-GÖÇ VE UYUMDAN SORUMLU BAKAN BÖHMER, OKULLARDAKİ EĞİTİM
ŞARTLARINDAN ŞİKAYETÇİ OLAN BİR GRUP OKUL MÜDÜRÜNÜ KABUL ETTİ
-ALMAN TURİSTLERİN BU YIL TÜRKİYE, MISIR VE
DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNİ TERCİH ETMELERİ BEKLENİYOR
***
BELGESİ OLMAYANA YARDIM EDEMEYİZ
20 Ocak 2009 / Yusuf CİNAL / BRÜKSEL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Belçika’da vatandaşların sorunlarını dinlerken önemli açıklamalarda bulundu. Holdinglerle ilgili yasal süreç başlattıklarını söyleyen Erdoğan “Elinde belgesi olmayana yardım edemeyiz. Mutlaka bir senet, resmi bir evrak gerekli” dedi. Erdoğan ayrıca, Kapıkule’nin şubatta açılacağını duyurarak “Çile bitecek” sözü verdi.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Avrupa Birliği temsilcileri ile temaslarda bulunmak üzere geldiği Belçika’da önce Hasselt Ethias Arena’da 15 bin kişiye hitap ederken daha sonra da Brüksel’deki Conrad Otel’de sivil toplum örgütleri ile biraraya gelerek Avrupa’lı Türkler’in sorunlarını dinledi.
Erdoğan’ın 600’ü aşkın başkan ve dernek temsilcisi ile yaptığı görüşmede Yurt Dışındaki Türklerden sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Avrupa Birliği işlerinden sorumlu “Baş Müzakereci” Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay da hazır bulundu. Vatandaş temsilcilerine söz veren Başbakan’a Avrupa’lı Türkler’in karşılaştıkları sorunlarla ilgiliçok sayıda soru geldi.
YASAL SÜREÇ BAŞLATTIK
Erdoğan, Liege Köprüden-Köprüye Dernek Başkanı Aslı Gülerman’ın yönelttiği “Holdingzede mağdurları ile ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz?” sorunu ile ilgili şunları söyledi: “Bu konuda yasal bir süreç başlattık. Hazırlıklarımız var. Ancak elinde belgesi olmayan için ne yapabiliriz? Bu belge işi çok önemli. Bir senet, resmi bir evrak. Para yatırdığınıza dair bir vesika gerekli. Adamlar bu işte uyanık hareket etmişler. İnsanımızı ‘Kar ve Zarar ortaklığına’ üye yapmışlar. Şimdi ortada kar yok, zarar var. Acı bir durum. ‘Konut Edindirme Projesi’ altında devlet de vatandaşlardan para topladı. Şimdi elinde belgesi olmayana geri para ödeyemiyoruz. Ödesek, herkes çıkıp para isteyecek. Bu olmaz” dedi.
AVUKAT MAĞDURU OLMAYIN
Başka bir uyarıda daha bulunan Erdoğan “Ayrıca bir avukat çıkmış, Avrupa’da ülke, ülke dolaşıyor. Paralarınızı geri alacağım diyor. Ne kadar inandırıcıdır bu avukat? Bakınız sonra avukat mağduru da olabilirsiniz. Bu konuda Türkiye’de emlak vurgunu yapanlar var. Bu işe bizi bulaştırmaya çalıştılar. Biz hep uzak kaldık. Bu konu ile ilgili olarak kimse bizi sorumlu tutamaz” diye konuştu.
KAPIKULE’DE ÇİLE BİTECEK
Yaz aylarında Kapıkule’de meydana gelen uzun kuyruklarla ilgili Avrupa Türk İslam Birliği Genel Başkanı Selahattin Saygın’ın şikayetini değerlendiren Erdoğan “Haklısınız, bu konuda bana da çok şikayet ulaştı. Ama Kapıkule Gümrük Kapısı inşaatı sürüyor.
Burayı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne verdik. Açılışı Şubat ayında yapılacak. Hazırlıklar sürüyor. Konuyu tekrar ilgili arkadaşlarım ile konuşacağım. Kesinlikle bu çile bitecek. Buna tahammülümüz olamaz. Ayrıca Bulgaristan tarafı ile konuşacağız. Bu kapıda kesin bir rahatlık sağlanacak. Bu işin takipçisiyiz. Diğer ülkeler ile de temasa geçerek sıkıntılar neler tekrar gözden geçirmekte yarar var” cevabını verdi.
THY BİLETLERİ PAHALI ŞİKAYETİ
Türk Hava Yolları’nın pahalı yolcu taşımacılığı yapması yolundaki şikayetleri de dinleyen Başbakan Erdoğan, Büyükelçi Fuat Tanlay’dan konuyu incelemesini isterken ayrıca salonda bulanan THY Müdürü Güngör Karaoğlu’ndan bilgi istedi. Karaoğlu ise “Sefer sayımız artırıldı. Şu an iç hatlardan bile ucuz yolcu taşıyoruz” cevabını verdi. Salondan itirazlar yükselmesi üzerine ise Başbakan Erdoğan, konunun incelenmesini ve kendine bu konuda bilgi verilmesini istedi.
DİN GÖREVLİSİ SORUNU ÇÖZÜLECEK
Belçika Müslüman Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uğurlu “Belçika’da din adamı konusunda büyük sıkıntılarımız var. Belçika, Türkiye’den gelen din adamlarına artık sıcak bakmıyor. Artık buranın dilini, kültürünü iyi bilen din görevlerine ihtiyaç var.
Bu konuda artık harekete geçmenin zamanı geldi” derken Erdoğan cevabında şunları söyledi: “Bu konudaki sıkıntıları biliyorum. Hükümet olarak harekete geçtik. Şu an Türkiye’de çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen 77 gurbetçi öğrencimiz var. Sanıyorum şu an 3. sınıfa geldiler. Bu alanda yetişmiş eleman sıkıntısı var. Din adamı görev yaptığı ülkenin dilini, yaşam biçimini çok iyi bilmeli ki orada iyi hizmet versin. Bu konuda atılması gereken adımları atacağız”.
Çocuklarınızı anaokuluna yazdırın
Erdoğan “Belçika’da çok sayıda esnafımız olduğunu öğrendim. Bu güzel bir tablo. Ama yetmez. Artık sanayi olmamız gerekmez mi? Bu yönde adımlar atmalıyız. Bilgiyi ve parayı yönetmeliyiz. Ancak kültürel öğretilerimizi unutmayarak, hoş görüden, sevgiden, barıştan ayrılmayarak bunları gerçekleştirmeliyiz.
Ayrıca Belçika’da “Çifte vatandaşlık” hakkını kullanan vatandaşlarımızın sayısı az. Bu şekilde Belçika toplumu içinde, karar platformlarında yer almanız mümkün değil. Bu işe eğitimden başlayınız. Çocuklarınızı mutlaka ana okullarına yazdırınız ve işe buradan başlayınız. Geresi gelir” diye konuştu.
AB ilişkileri önemli
“Avrupa Birliği ile ilişkilerimize çok önem veriyoruz. Maalesef AB tarafı iki vitesli gidiyor. Şu ana kadar açılması planlanan 33 dosyadan ancak 10’u açılabildi. Bu gidişle bu durum 2013 yılına kadar sürer. Biz bu konuda biraz daha hızlanılmasını istiyoruz. Ama AB bildik tavrını değiştirmiyor. Şimdi bu konuyu daha yakın planda takip etmek için Devlet Bakanı Egemen Bağış’ı görevlendirdik”
***
“DÖNER” YASAĞI YAYILIYOR
20 Ocak 2009 / Mehmet TAŞKIRAN- Tolga GÜRSOY
Almanya’nın Viersen Belediyesi, döner üretim kıstaslarına uymadığı gerekçesiyle büfelerde satılan dönerlerin, “Drehspiess” olarak satılmasını şart koşması tartışmalara neden olurken, “Döner adına getirilen yasak genişliyor. Şimdi de Krefeld Belediyesi Türk dönercileri ikaz ederek, “Tabelalardaki döner tanımlasını silin” uyarısında bulundu.
Almanya’nın Viersen kentinde Veterinerlik ve Gıda Denetim Dairesi’nin “Döner” tanımlamasını yasaklamasından sonra komşu il olan Krefeld kentinde de döner büfelerine sözlü uyarıda bulunularak, döner imal tarifesine uymayan ürünleri döner olarak satmamaları istendi.
Türk esnaftan, büfelerin içinde tezgahın üzerinde yer alan mönü panolarındaki döner tanımlamalarını silmelerini isteyen Gıda Dairesi uzmanları, bunun yerine “Drehspiess” yazılmasını talep ettiler.
SÖZLÜ UYARI
Krefeld’de 19 yıldır dönercilik yapan Ahmet Kadiroğlu (47) uzmanların dükkanında inceleme yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz gün dükkana iki belediye görevlisi gelerek mönü tabelasındaki ‘Döner’ yazılarını silmemizi istedi. Bizim sattığımız dönerler Berlin’de belirlenen döner üretim standartlarına uymuyormuş. Bunu kibar bir dille söylediler.
Önümüzdeki günlerde bize yazılı olarak da uyarı geleceğini, yasal işlem yapmak yerine bizleri uyarmak istediklerini söylediler. Ben de kendilerinden döner yerine kullanabileceğim ardı sordum. Yanıt olarak ‘Drehspiess’ ylazmamı, bu şekilde satış yapmamın yasal olacağını, aksi halde para cezasına çarptırılacağımı belirtip gittiler.”
OTOKONTROL GETİRELİM
Öte yandan Viersen Belediyesi’nin “Döner” adını kullanmalarını yasakladığı Türk dönerciler, Köln’de Avrupa Döner Odası (ADO) yetkilileriyle bir araya gelerek, standart dışında yapılan ürünlerin ‘Döner’ olarak satılması konusunda görüş alış verişinde bulundular. Avrupa Döner Odası (ADO) Kurucu Başkanı Yunus Altınsoy’un davetiyle Köln ADO merkezinde gerçekleşen görüşmeye Viersen’de döner büfesi işleten Yüksel Duruk, Cevat Çıplak ve Deniz Aydın katıldı.
ADO olarak bölgede sorun yaşayan dönercilerin yanında olduklarını söyleyen Yunus Altınsoy, dönerin değerini korumak için üreticilerle büfe sahiplerinin birlikte çalışmaları gerektiğinin altını çizdi. Bu yüzden dönerin, standartları belirlenen şekilde satılması gerektiğini ifade eden Altınsoy şöyle konuştu:
“Döner büfesi işleten arkadaşlar, standart dışında başka malzeme kullanarak yapılan ürünlere rağbet etmesinler. Belediye, dönere katılmaması gerekenler katıldığı için bu ismi kullandırtmıyor. Yoksa dönere kimsenin yasak getirdiği yok. Biz sahip çıkarsak döner, döner olarak varlığını koruyacaktır.
AMACIMIZ DÖNER SATMAK
Viersen’den gelen dönerciler de amaçlarının belirtilen kurallar çerçevesinde döner satmak olduğunu belirterek, “Üreticiden gelen malların üstünde standartlara uymasa da döner yazılması bizi de zor durumda bırakıyor. Bu anlamda ADO’nun bize verdiği desteğe teşekkür ederiz” dediler.
NEDEN YASAKLANMIŞTI
Viersen Belediyesi, dönerin içine talimatnamede bulunmayan maddeler katıldığı gerekçesiyle “Döner” olarak satılmasını yasaklamıştı. Belediyeden yapılan açıklamada, döner isminin yasaklanmadığı, ancak döner yönetmeliğinde bulunmayan maddelerin katılmaması halinde yine aynı isimle satılmasında bir engel olmadığını belirtilmişti.
***
-ALMANYA
-TÜRK ÜNİVERSİTELİLER DERNEĞİ’NDEN BİLGİLENDİRME TOPLANTISI
KÖLN (A.A) – 20.01.2009 – Köln Üniversitesi Türk Üniversiteliler Derneği (Türk-ÜniD), AB müktesebatıyla ilgili olarak bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Köln kentinde sosyal danışmanlık yapan İlhami Kurtuluş, Ankara Antlaşması ve Ortaklık Konseyi kararlarının 6. ve 7. maddelerinde belirtilen şartlara uygun şekilde Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının, AB vatandaşlarıyla eşit haklara sahip olmaları ve yerel seçimlerde de oy kullanabilmeleri gerektiğini söyledi.
Almanya’dan bugüne kadar 245 binden fazla Türk vatandaşının sınır dışı edildiğine işaret eden Kurtuluş, Ortaklık Konseyi kararlarının 14. maddesinin sınır dışı edilme konusunda da Türkleri koruduğunu savunarak, bu konuda da yasal yollara başvurulması gerektiğini kaydetti.
Türk-ÜniD Başkanı Levent Taşkıran ise derneğin geçmiş yıllarda yaptığı faaliyetleriyle gelecekteki hedeflerini anlatan bir konuşma yaparak, özellikle Almanya’da çok sayıda üniversitede Türkiye’yi tanıtıcı faaliyetlerde bulunmak istediklerini söyledi.
Köln Muavin Konsolosu Bekir Utku Atahan da gençlerin üniversitedeki faaliyetlerini yakından takip ettiklerini belirterek, söz konusu çalışmaların önemine dikkati çekti.
(KAR-HA-SRP)
***
-ALMANYA’DA “RESPEKT2009” UYUM ÖDÜLÜ YARIŞMASI
BERLİN (A.A) – 20.01.2009 – Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, 10 ile 19 yaş arasındakilerin projeleriyle katılabileceği “respekt2009” adlı uyum ödülü yarışması düzenlendiğini bildirdi.
Böhmer, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya’da yaşayan tüm insanların kendilerini bu ülkede evlerinde hissetmelerini istediğini belirterek, herkesin, özellikle gençlerin ve çocukların eşit fırsatlara sahip olmaları, hayallerini gerçekleştirmeleri, yeteneklerini geliştirmeleri ve hayatlarını istedikleri gibi şekillendirmeleri gerektiğini ifade etti.
Göçmen ailelerin hala bazı ön yargılarla karşılaştıklarına işaret eden Böhmer, şunları kaydetti:
“Çok sayıda göçmen gencin, yanlış imajların doğru olmadığını göstermek için çalıştıklarını biliyorum. Ülkemizde gençler tarafından ve gençler için yapılan örnek alınacak uyum projeleri var. Alman hükümeti bu projelerden en iyilerini ‘respekt2009’ ödülüyle ödüllendirmek istiyor.”
Böhmer, yarışmada her eyaletten bir projenin seçileceğini ve 1000’er avro ile ödüllendirileceğini, kazananların mayıs ayında Berlin’e davet edileceklerini bildirdi.
Yarışmaya katılma süresinin 31 Mart 2009 tarihinde sona ereceğini belirten Böhmer, bu günlerde 1200 organizasyona ve 15 bin okul müdürüne yarışmayla ilgili afiş ve broşürlerin gönderilmekte olduğunu, yarışma hakkında “www.respekt2009.de” adlı internet sitesinden de daha fazla bilgi alınabileceğini ifade etti.
(ERB-EA-SRP)
***
-ALMANYA
-GÖÇ VE UYUMDAN SORUMLU BAKAN BÖHMER, OKULLARDAKİ EĞİTİM
ŞARTLARINDAN ŞİKAYETÇİ OLAN BİR GRUP OKUL MÜDÜRÜNÜ KABUL ETTİ
BERLİN (A.A) – 20.01.2009 – Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, başkent Berlin’de Mitte ilçesindeki okullarda görev yapan ve eğitim şartlarını, yayımladıkları ortak bir açık mektupla eleştiren toplam 68 okul müdüründen bazılarını bugün başbakanlıkta kabul etti.
Böhmer, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, müdürlerin okullarda göçmen çocukların fazlalığından ve sosyal sorunlardan şikayetçi olduklarını belirterek, bunun entegrasyona zarar verdiğini düşündükleri için müdürleri kabul etme ihtiyacı hissettiğini söyledi.
Göçmen kökenli öğrencilerin fazla olduğu okullara bu öğrencilerin daha iyi eğitim alabilmeleri için daha fazla destek verilmesi konusunda görüştüklerini ifade eden Böhmer, Alman hükümetinin açıkladığı ikinci konjonktür paketinde eğitim alanında yapılması ön görülen 10 milyar avroluk yatırımlardan Berlin’deki okullar için 300 milyon avrodan fazla para ayrılacağını, bu yatırımların okulların yenilenmesine yardımcı olacağına inandığını ve Berlin’in bu konuda örnek teşkil etmesini dilediğini kaydetti.
Okullarda daha fazla eğitmenin görev alması ve ailelerin okul faaliyetlerine daha aktif şekilde dahil edilmeleri konusunda görüş birliği içinde olduklarını belirten Böhmer, aileler ve göçmen kuruluşlarla eğitim alanındaki işbirliğinin de güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Eyaletlerin eğitim bakanlarının da 2012 yılına kadar göçmen kökenli öğrencilerin eğitim seviyelerinin Alman öğrencilerin düzeyine getirilmesi konusunda çaba harcayacakları vaadinde bulunduklarını ifade eden Böhmer, Berlin Eyaleti Eğitim Bakanı Jürgen Zöllner ile de bir görüşme yapacağını, diğer eyaletlerin eğitim bakanlarıyla da daha önce anlaştıkları gibi düzenli şekilde bir araya geldiklerinde sorunları ele alacaklarını kaydetti.
Göçmen çocukların durumlarının düzeltilmesi konusunun tartışılmasını da doğru bulduğunu belirten Böhmer, bunun göçmen gençlerin geleceği açısından önemli olduğunu, bu nedenle sorunları dile getirme cesaretini gösteren müdürlere de müteşekkir olduğunu söyledi.
Böhmer ayrıca, Berlin eyaletinin yabancılar sorumlusu Günter Piening’in, toplantıya davet edilmesine rağmen katılmak istememesini de eleştirerek, Piening’in olaya yanlış bir bakış açısı getirdiğini öne sürdü.
Böhmer, bu konuda daha önce yaptığı yazılı açıklamada da Piening’in bu tutumunu anlaşılmaz olarak nitelendirerek, okullardaki öğretmenlerin sorunlara hızlı bir çözüm beklediklerini ve Piening’in okulları yalnız bırakarak, gerçekleri görmediğini ifade etti.
Piening, okul müdürlerinin mektupta gündeme getirdikleri sorunların, çözüme katkı sağlamayacağı gerekçesiyle toplantıya katılmayı reddetmişti. Piening, Böhmer’in davetinin, kamuoyunda göçmen çocukların tüm bu sorunların sebebi olduğu şeklinde bir intiba yarattığını da kaydetmişti.
Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) sözcüsü Safter Çınar da Piening’e destek vererek, mektuptan sonra okul müdürlerini başbakanlığa davet eden Böhmer’in, göçmenlerin sorunlara sebep olanlar olarak gösterilmesine neden olduğunu belirtti.
Yabancı aileler ve çocuklar üzerinden reklam yapmak yerine hükümetin uyum politikasındaki başarısızlığıyla ilgilenilmesi gerektiğini ifade eden Çınar, yine de okul müdürlerinin görüşlerini paylaştıklarını ve Berlin Eyaleti Eğitim Bakanlığı’nın hızlı bir şekilde harekete geçmesini talep ettiklerini kaydetti.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Berlin eyalet meclisi üyesi Ülker Radziwill de SPD Uyum Çalışma Grubu’nun böyle bir konuyla yabancıların ve göçmenlerin yeniden malzeme yapılmalarından utanç duyduğunu belirtti.
Mitte ilçesinde görev yapan 68 okulun müdürü ortaklaşa bir açık mektup yayımlayarak, okullardaki eğitim şartlarını eleştirmiş, eleştirilerin başında da bazı okullarda göçmen öğrencilerin sayısının aşırı derecede fazla olmasına ve çok sayıda sosyal sorunun yaşanmasına yer vermişlerdi.
(ERB-EA-SRP)
***
-ALMAN TURİSTLERİN BU YIL TÜRKİYE, MISIR VE
DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNİ TERCİH ETMELERİ BEKLENİYOR
BERLİN (A.A) – 20.01.2009 – Alman turist sayısının bu yıl azalması, yurt dışına gideceklerin daha ziyade Türkiye, Mısır ve Doğu Avrupa ülkelerini tercih etmesi bekleniyor.
Almanya’nın önde gelen bankalarından Dresdner Bank’ın Stuttgart kentinde açıklanan araştırmasının sonuçlarına göre, Alman turistlerin seyahat harcamaları 8 yıl sonra ilk kez yüzde 1 oranında gerileyerek 60,5 milyar Avro’ya düşecek.
Bankanın turizm uzmanı Hans-Peter Muntzke, bu yıl Alman turistlerin uzak yerler yerine kısa mesafeli seyahatleri tercih etmelerinin beklendiğini söyledi.
Muntzke, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Portekiz gibi ülkelere giden Alman turistlerin sayısında azalma beklenirken, Türkiye, Mısır ve Doğu Avrupa ülkelerinin yaptıkları uygun tatil tekliflerinden dolayı Alman turistlerin daha yoğun bir şekilde bu ülkelere gitmelerinin beklendiğini kaydetti.
(EA-MCT)
Bir yanıt yazın