Sabahattin ÖNKİBAR
Ergenekon operasyonları bağlamında herkesin bir hesabı var.
Kimileri art arda yapılan operasyonlara, gündemi değiştiriyor ve hükümeti rahatlatıyor diye alkış tutuyor.
Kimileri 28 Şubat’ın rövanşı diye destek oluyor.
Kimileri askerden intikam diyor.
Kimileri operasyonları devlete sızma ve kurumlarını ele geçirmede kullanmak istiyor.
Kimileri çok korktukları müesses nizam aşınsın diye omuz
veriyor.
Kimileri de varsa çeteler cezalansın istiyor.
Peki ABD ile İsrail’in hesabı ve de bilinen destekleri niçin mi?
Hayır hayır, Ergenekon’a verilen ABD desteğini komplo teorisi olarak ben uyduruyor değilim. Neo-Ergenekoncuların üstadı ve şeyhi Fehmi Koru yazdı bunu…
Koru’ya göre Ergenekon Beyaz Saray’daki Bush-Erdoğan gizli görüşmesinin en önemli gündem maddesidir.
Peki ama Ergenekon’un Washington için önemli olması niçin mi?
Daha önce de yazdık, ABD NATO’yu bile sorgulamaya başlayan Türk Silahlı Kuvvetleri’nden artık Soğuk Savaş sürecindeki gibi hoşnut değildir.
Tersine Washington olaylar karşısında sorgulayıcı tavırlar alan ve milli duruşlar sergileyen TSK’nın bu halinden rahatsızlık duyuyor.
Bunun için de bölgenin en güçlü ordusu olan TSK’ya karşı zayıflatmak amacı ile art arda psikolojik operasyonlar yapıyor.
Bu operasyonların amacı içeride ve dışarıda Türk askerinin karizmasına çizik atmaktır.
Çuval geçirme, Aktütün, Dağlıca, generallerin hepsi bu çiziklerden birkaçıdır.
Hedefi Türk ordusunu imaj olarak çökertmektir.
ABD ve İsrail bunu TSK projelerimize diklenir kaygısı ile yapıyor.
Mesela Washington ılımlı İslam ile BOP olayına Türk askerinin sıcak bakmadığını biliyor.
Keza TSK’nın Kuzey Irak ve Kerkük’te yapılacak oldubittilere kayıtsız kalmayacağını da görüyor.
Bunun için de Türk askerinin üniformasını itfaiye ya da zabıta üniformasının saygınlığına düşürmek istiyor.
Diyeceksiniz ki sadece ABD mi, İsrail yok mu?
Paxamericana, zaten kamuflajlı Yahudi devleti gibidir. Dolayısıyla ABD’in olduğu pek çok yerde İsrail olmanın ötesinde bizatihi merkezdedir.
İşte bu emperyalist konsorsiyum hinterlandımızda hem enerji havzasını kontrol etmek, hem de İsrail’in nihai güvenliğini sağlamak için bölgeye yeni bir şekil vermek istiyor.
Bölge planlamasında Türkiye’ye biçilen misyon ılımlı ve güdümlü İslam devleti olmasıdır.
Bunun için de Türkiye’deki ulus devletin tasfiyesini şart görüyorlar.
Evet hedef kültürel bağlamda adeta ayrı ayrı mahallelere dönüşmeye başlayan Türkiye’nin federasyona geçirilmesi ve bunun altyapısının inşasıdır.
Altyapı inşasının en önemli adımı da federasyona başkaldıracak cephelerin çökertilmesidir.
Bunun için seçilen öncelikli hedef de Mustafa Kemal’in ulus devlet misyonunu temsil eden TSK’dır.
Yapılan Ergenekon operasyonlarının bu boyutu diğer unsurlardan çok daha önemlidir.
Hedefleri milli direnci kırmak ve federasyona diklenecek yapı ile iradeleri bugünden sindirmektir.
TRT’nin millet yaratma anlamını taşıyan Kürtçe yayınının bugünlerde başlatılması tesadüf değildir.
Göreceksiniz, çok yakında Kürtlerin kurucu unsur olarak Anayasa’da yer alması dillendirilecek ve ardından süreç başlatılacaktır.
Ergenekon’la yapılan, mıntıka (!) temizliğidir!
Bir yanıt yazın