TRT’de Kürtçe yayın Anayasa’ya aykırı

 

 
 
 
 

 

 

 

Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ART’de canlı yayımlanan programı Ceviz Kabuğu’nda, devlet televizyonunun hem Anayasa hem de TRT Kanunu’na aykırı şekilde Kürtçe yayına başlaması masaya yatırıldı: Dilde ayrışma birliği bozar.  


Kürtçe yayın Anayasa’ya aykırı

Devletin televizyonunun Anayasa’ya ve TRT Kanunu’na aykırı olmasına rağmen Kürtçe yayın yapan kanal kurması, Ceviz Kabuğu’nda tartışıldı. TRT Yasası’nın MGK bildirisine benzetildiği programda, yasanın uygulanmadığı vurgulandı


Atatürk, 1926’da bir yasa çıkararak, Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı şirketlerin kendi iç yazışmalarının bile Türkçe yapılmasını emretmişti

Haber: Macit SOYDAN
Büyük Türk düşünürü ve şair Yahya Kemal Beyatlı ölümünden 50 yıl sonra eserleri ve fikirleriyle Ceviz Kabuğu’nda anıldı. Yahya Kemal’in düşünceleri üzerinden tarihle güncelin birleştirildiği programda son siyasal gelişmeler de tartışıldı. Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ART televizyonunda canlı olarak yayınlanan Ceviz Kabuğu programının konuğu TÜRKSAV Başkanı Şair Yahya Akengin idi. Akengin, devlet televizyonu TRT’nin TRT 6 (TRT ŞEŞ) adıyla 24 saat yayın yapmasını eleştirdi ve, “Bir arada olmanın en önemli öğesi olan dilde ayrışma yaptıktan sonra bir arada olunacağını nasıl söylersiniz?” diyerek karşı çıktı.

Türkiye bölünmez ama ağır bedel öder

Yahya Akengin, Türkiye’yi Kürtçe kanalla bölmenin mümkün olmadığını ifade etti. Akengin, Türk milletinin kendini böldürmeyeceğini düşündüğünü belirterek dünle bugün arasındaki şu benzerliğe dikkat çekti: “20. yüzyılın başında Balkanlar’dan çıkarıldık. 1,5 milyona yakın Türk katledildi. Balkan Dağları’yla bugünkü Türkiye’nin doğusunun dağları birbirine çok benziyor. 20. yüzyılın başında ıslahatçılar gelip başımızda duruyordu. Şimdi AB’nin adamları… Bu kanal bizi birleştirecek diyorlar. Birlikte olmanın unsurlarından biri dildir. Dilde ayrışma yapıp da birleşmeyi nasıl bekliyorsunuz? Bence Türkiye bunlarla bölünmez ama bu durum Türkiye’ye ağır bedeller ödetir. İlerleme yerine aynı yerde kalır. Enerjisini buna harcar. Türkiye hep hasta ve yatakta kalır. Türk milleti kendini böldürtmez.” Akengin, Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlerin her fırsatta ileri sürdükleri bir konuya da değindi ve “Ezberlerimizi bozalım diyorlar. Bu ezberlerden biri vatanın milletiyle bölünmez bütünlüğü ilkesidir. Bunu mu bozacağız… Milliyetçiliğimize ırkçılık diyorlar” dedi. Hulki Cevizoğlu TRT’nin Kürtçe kanalı ŞEŞ’in adı ile ilgili önemli bir noktaya dikkat çekti. Tavlada kullanılan ’şeş, beş’yani ’altı, beş’deyimindeki ’şeş’in Kürtçe’den değil Farsça’dan geldiğini belirten Hulki Cevizoğlu “Ne yani? İnsanlar bunca yıldır tavlayı Kürtçe mi oynuyordu?” dedi.

Allı pullu Farsça, Kürtçe oldu

Cevizoğlu Arapça ve Farsça’nın allanıp pullanıp Kürtçe diye önümüze sürüldüğünü şu sözlerle açıkladı: “Onları da kendimizi de kandırıyoruz. Arapça’yı Farsça’yı allayıp pulladık… Biz bilimsel gerçekleri nasıl reddederiz? Anayasa’da anadil Türkçe yazıyor ama biz Türkçe öğretmek yerine Kürtçe öğretiyoruz. TRT vatandaşın parasıyla bu işi yapıyor. Bu kültürel eylem de ülkenin birlik ve düzenine karşı değil mi? Doğuda karda kışta ayağında terlikle okula gidiyor. Benim paramla bir iş yapacaksanız gidin onlara sahip çıkın. Kürtçe yayın Anayasa’ya aykırı. Önümüzde yerel seçimler var. YSK da, Türkçe’den başka dille propaganda yapılmasının yasak olduğunu açıkladı. TRT Kanunu’nda da benzer hükümler var. Buna karşın, devletin televizyonu nasıl Kürtçe yayın yapan bir kanal kurabilir? Atatürk, 1926’da bir yasa çıkararak, Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı şirketlerin kendi iç yazışmalarının bile Türkçe yapılmasını emretmişti.” Programa telefonla katılan dilbilimci Şükrü Alkan, Cevizoğlu’nun bu görüşlerini destekledi: “Kürtler Türk uluslaşması içinde yer aldılar. Bu şekilde bir kimlik kazandılar. Sosyolojik olarak bilimsel bir biçimde ele aldığımızda gerçek bu. Kürtler dünyaya Türkçe ile açılıyorlar. Şeş Farsça’da da kullanılıyor. Kürtçe diye adlandırdıkları dil komşu dillerden etkilenmiş bir lehçe. Kendi içinde de farklı ağızları olan bir lehçe.”
Baykal da bilmiyor mu?
Hulki Cevizoğlu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “Kürtçe televizyonu özel sektör yapmalıydı” sözlerini de eleştirdi. Cevizoğlu, Baykal’ın bunu söylemesinin akıllara “Anayasayı da mı bilmiyor?” sorusunu getirdiğini söyledi. Cevizoğlu bu eleştirisinin nedenlerini şöyle sıraladı: “Baykal, ’özel sektör yapmalıydı’ diyor ama Anayasa’ya göre özel sektör de yapamaz devlet de… TRT yasasında da bu duruma karşı pek çok madde var hatta, TRT yasası MGK bildirisi gibi. Bunu uygulayacak olana tabi… Kısacası al birini vur ötekine. Türkiye’de halk istemediği insanlar arasına sıkıştı. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu. Biz demokrasicilik oynuyoruz.” TÜRKSAV Başkanı Şair Yahya Akengin, büyük düşünür Yahya Kemal’in kültürel kavramlara yüklediği tarih bilgisi ve bilincinin onun kendi kimliğini bulmasında etkili olduğunu kaydetti. 1903 yılında Fransa’ya giden ve giderken ’ateist’, ’sosyalist’olduğunu belirten Yahya Kemal, orada ’Türk’ve ’Müslüman’kimliğini ortaya çıkardığını belirtiyordu. Onun bu şekilde davranmasının nedenini Yahya Akengin şöyle aktardı: “O ’ben kökü mazide olan bir atiyim’derdi. Paris’te Avrupa’ya bakıp kendi kimliğine yöneliyor. Orada o ülkenin yazarlarıyla, otorite hocalarıyla tanışıyor. O dönemde bir de Türkçülük akımı var. Jöntürklere katılıyor.” Hulki Cevizoğlu o yıllarda yaşanan Türkçülük akımının yerine şimdi Kürtçülük akımı olduğunu söyledi. Cevizoğlu, “Maalesef bugün böyle bir akım yok. O tarihteki Türkçülük akımı bu tarihte mümkün değil. Bugün Kürtçülük akımı var” dedi.
Şaşkın üniversite görevlisi…
Ceviz Kabuğu’nu telefonla arayan İstanbul Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Yusuf Akçay ise farklı görüşleriyle çokça tepki aldı. “Dil konusunda hissi davranmak bizi ne kadar doğru bir sonuca götürür bu tartışılır?.. Doğu toplumları toprağa bağlıdır. Vatan olarak toprağı görüyor. Vatan, ulus devletin ihdas ettiği bir kavramdır. Sosyal şizofrenidir bu… Bizim dilimiz çatışma yaratan bir dildir… İnsanın devredilemez mülkiyeti vardır. Örneğin düşünce hürriyeti… İmam Hatip mezunuyum ama bu İslâmiyet’i savunmamı gerektirmez… En büyük ateistler teoloji ile uğraşanlardır… Ben insan olmanın erdemini savunuyorum… Görüşleri için birine vatan haini, diğerine vatan şairi demek doğru değildir… Türkiye’de Jakobenizm uygulanıyor. Bir zihniyet oligarşisi vardır…” gibi sözler sarf eden Akçay’a, hem stüdyo konukları hem de Cevizoğlu yanıt verdi. Hulki Cevizoğlu, yaklaşık bir saat telefonla kalan Akçay’a şunları söyledi: “Siz, üniversitede sosyoloji, toplumbilim okuyan 1. sınıf öğrencisi gibisiniz. Kavramları yeni öğrenmiş ama henüz hazmetmemiş gibisiniz. Sizin ayağınız bu topraklara basıyor. Bu sözlerinizle yalnızca Türkleri eleştiriyorsunuz, ama birçok kavram tüm insanlık için geçerli. Asıl siz, zihniyet oligarkı gibi davranmıyor musunuz?. Sizin gibi düşünmeyenleri jakoben, baskıcı olarak değerlendiriyorsunuz. Hem İmam Hatip mezunuyum diyorsunuz, hem de İslâmiyet’i savunmuyorsunuz… Vatan kavramı yalnızca bize mi özgü ki bu kadar eleştiriyorsunuz? Sosyolog olarak nasıl etrafınıza bakmazsınız? Siz aydın olduğunuzu ve düşünce hürriyetinden yana olduğunuzu söylüyorsunuz ama emperyalizme karşı bile tavır almıyorsunuz. Böyle aydın olunuyor mu? İnsan olmanın erdemi, sömürgeciliğe ve insanların katledilmesine karşı çıkmak değil midir?.. Ateistlerin din bilimi ile uğraşanlar arasından çıktığını söylüyorsunuz. Buna halk dilinde kafayı yeme derler. O yüzden bu işi bilenlerle birlikte araştırmak gerekir, yoksa insan dengeyi kaybeder.”

 

İzleyicilerden tepki yağdı
Kürtçe kanal Şeş Tv’ye, Ceviz Kabuğu’na telefonla katılan çok sayıda izleyiciden de tepki geldi. İzleyicilerden bazılarının görüşleri şöyle:
Fazıl Ahmet Bahadır (Şair): “Maalesef 1919’la hesaplaşıyorlar bugün. 1919’da yapamadıklarını 2009’da yapmaya çalışıyorlar.” 
Hüsniye Tan (Emekli Öğretmen): “Bir eğitimci olarak çok üzülüyorum. Neden insanlarımıza Türkçe öğretmek yerine bölüp parçalanmasına izin veriliyor.”
Nilüfer Mertoğlu (Avukat): “Bu bir seçim yatırımıdır. Kürtçe yayın Anayasa’nın 3. maddesine aykırıdır.”
Kadir Yıldız (Azerbaycan Türkiye Gençleri Dostluk Cemiyeti Başkanı): “TRT 6 ileride 7-8-9 olabilir. Ermeniler, Rumlar ve diğerleri de bu taleplerle gelebilir endişesi taşıyorum. AKP hükümeti ile pek çok konuda taviz verdik. En önemlileri Ermeni ve Kürt meseleleri. Karamanoğlu Mehmet Bey’in ’devlette Türkçe’den başka dil konuşulmayacak’sözlerini hatırlatıyorum onlara.”
Tunç Yaraman (Sosyolog- İsveç): “Avrupa için insan hakları evrensel değildir. Bu hakları buradaki yabancıları asimile etmek için kullanırlar. Irkçılık Avrupa’dan çıkmıştır. Kaynağı Alplerin kuzeyidir. Doğuda önyargı vardır ama ırkçılık kesinlikle yoktur. Bu batıya özgü bir şeydir.”
Avukat Naci Turan (Erzurum Barosu Başkanı): “Biz hiçbir ülkenin çıkaramayacağı kadar hain çıkaran bir ülkeyiz.”
Ömer Bagardi (İzmir Yerel Basın Mensubu): “Kürtçe televizyona bir gazeteci olarak değil vatandaş olarak baktığımda doğru bulmuyorum. Cahil ve bilinçsiz bir nesil yetiştiriyoruz. Ben o insanlarla ortak bir gelecek düşünemiyorum.”
Teröristin yapacağı bir şey kalmadı
Hulki Cevizoğlu, “TRT yasasında öyle maddeler yer alıyor ki MGK bildirisi gibidir neredeyse. Ama uygulayana tabi…” dedi ve şöyle konuştu: “Teröristin yapacağı bir şey kalmıyor artık. Onun eline silah alıp da isteyeceği bir şey yok. Bundan sonra ‘bölünsün’ diyecek. Kürtçe broşür yayınlayamıyor ama devletin kanalı Kürtçe yayın yapıyor. Ben savcı olsam hangi yasaya bakacağımı şaşırırdım.”
Avrupa’da ‘soykırımı var’ demeyeni vekil yapmıyorlar
Ceviz Kabuğu bu hafta yine izleyiciler tarafından telefon ve ileti yağmuruna tutuldu. Telefonla arayanlar arasında 40 yıldır Hollanda’da yaşayan bir Türk çift orada yaşadıkları sorunları dile getirirken, Türkiye’deki Batı hayranlarına, AB’ye körü körüne sevdalılara ancak 40 yılda alınacak bir dersi 10 dakikada verdiler. Hollanda’da işçilik yapan Ali Cerit ve eşi Saadet Cerit’in kulaklara küpe olması gereken sözleri şöyle: “Türkçe konuştuğumuz için cezalandırılıyoruz. Bırakın soykırım yok demeyi, var demeyeni burada milletvekili yapmıyorlar. Atatürk biraz daha yaşasaydı biz buralara gelmezdik… Türkiye’nin şerefini düşürüyorlar. Avrupa’nın nesine özeniyorlar. Torunumu okulda Hıristiyan duası yapmadı diye öğretmeni beş kez cezalandırdı… Kendi nikâhlarını kendileri kıysınlar, Bush’a kıydırmasınlar… Türk milleti kendine gelsin.” Cerit ailesinin bu sözleri üzerine Hulki Cevizoğlu “Bizim aydınlarımız nasıl bir safdillik içindeler ki AB’nin bir rüya olduğunun farkına varmıyorlar” dedi.

  - 1748579

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir