İngiliz Kemal namlı Türk casusu Ahmet Esat Tomruk’u ölümün 59.yıldönümünde neden hatırlamalıyız?

İngiliz Kemal namlı Türk casusu Ahmet Esat Tomruk’u ölümün 59.yıldönümünde neden hatırlamalıyız?
AHMET ESAT TOMRUK’UN YAŞAMINDAN KESİTLER
· 1892-93 yılında İstanbul’da doğar.
· Babası öldüğünde (1897-98) Ahmet Esat beş yaşında yetim kalır.
· Babasının ölümünden sonra annesi ve dayısı Boğaziçi’nde Emirgân’a taşınırlar.
· Çocukluktan itibaren boks, yüzme ve yelken dersleri alır.
· İlkokuldan çıkınca Galatasaray Lisesine yazdırılır.
· Galatasaray Lisesi’nde özellikle Fransızcasını geliştirir.
· Yurt dışından edindiği arkadaşları ile mektuplaşmaya başlar.
· Yurt dışından adına sık sık mektupların gelmesi yüzünden Yıldız Sarayı hafiyelerince takibe alınır. Hatta tutuklanırsa da serbest bırakılır.
· Hafiyelerin devamlı takibinde olmasından endişelenen dayısı yurt dışına çıkması konusunda yeğenini ikna eder.
· Yahudi simsar aracılığıyla İngiliz vapur kumpanyası gemisiyle 1908 yılında kaçak olarak İngiltere’ye gider.
· Yolculuk sürecinde baba-çocuk yakınlığı gelişen 16 yaşındaki bu kıvırcık sarı saçlı, mavi gözlü bu gence gemi kaptanı “ Körli ” adını verir.
· İngiltere’de kimsesi olmadığını ve okumak istediğini öğrenen kaptan Londra’da evine götürür ve karısınca da sevgiyle karşılanır.
· Navy College yazdırılınca boksa devam eder ve başarılı ünlü bir boksör olur.
· Navy College 1914 yılında bitirir.
· İngiltere’de kaldığı yıllarda dilbilgisi kurallarını ayrıntısıyla öğrenir. O kadar ki, her türlü şivesini de rahatlıkla konuşabilecek düzeye erişir.
· 2 Ağustos 1914 tarihinde Almanya’nın Fransa’ya savaş ilan etmesi ile 1.Dünya Savaşı başlayınca 1914 yılı Ağustos ayında İstanbul’a döner.
VATANI MİLLETİ İÇİN BAŞARDIKLARI
· Seferberlik ilan edildiğinden bir müddet sonra Asteğmeni olarak Çanakkale cephesine sevk edilir.
· İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin askeri kanadının kurduğu ve ülkenin her yanında çeşitli meslekten, cins ve mezhepten olanların görev yaptığı Teşkilat-ı Mahsusa istihbarat örgütünde önemli görevler verilir.
· Bir İngilizden İngilizceye çok daha hakim olduğunda Çanakkale cephesinden İstanbul’a gizli görevle gönderilmiş, İngiliz denizaltıları ile ilişkiler kurar.
· Arabistanlı Lavrens adıyla anılan İngiliz casusu Thomas Edward Lawrence’ın bir süre takip etmiş, ve gizli çalışmaları hakkında hükümete önemli bilgiler verir.
· İttihat Terakki önde gelenlerinden biri olan Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın en güvendiği kişiler arasında yer alır.
· Bilgi alması için Irak cephesindeki Kutulamare(*) muharebesinde esir alınan İngiliz Generali Tawshen’den yanında bir süre hapiste bile kalır.
· 1918 yılında işgal edilen İstanbul’a gelir.
· İngiliz boksörlerle yaptığı maçlarda başarılar kazanması ve bir İngiliz gibi bu dili konuşması ile İngilizlerin sempatisini kazanır.
· Büyük Meclis açılınca, Ankara’ya gider İngiliz Kemal; Mustafa Kemal, Fevzi ve İsmet Paşalarla görüşür.
· İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Rumca bildiği için Genel Kurmay İstihbarat Şubesine atayıp, görevli olarak İzmir’e yollarlar.
· ABD’li gazeteci kimliği ile buralardan Ankara’ya değerli istihbarat bilgileri yollar
Yanana sığınan Çerkez Ethem’in adamlarınca tanıyıp ihbar edilmemesi ile tutuklanıp gönderildiği Yunanistan’da hapsedilir.
· İce zekası ve kurduğu arkadaşlıklar sayesinde hapishaneden kaçıp, serüven dolu bir yolculuktan sonra Türkiye’ye döner.
· Bu kez de Batı Trakya’ya yollar. O sırada Yunan Ordusu’nun emrinde çalışan Ermeni General Antranik’in karargâhına kadar girmeyi bile başarır.
· 1924 yılında Genelkurmay’daki istihbarat görevinden ayrılır.
· Milli Mücadele dönemini anılarını yazıp yayınlar.
· İstanbul’a yerleşir. Dört yabancı dil bildiğinden tercümanlık yapmaya başlar; bazen de turizm rehberliği gibi işlerle uğraşır.
1932 yılına dek, hafif sıklet boks şampiyonluğunu da kimseye bırakmaz. Yüzme ve yelken sporuyla ise, yaşlılık dönemine kadar devam eder.
· İkinci Dünya Savaşı sürecinde Balkan ve Avrupa ülkelerinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir istihbarat görevlisi olarak çalışır ve topladığı bilgileri Ankara’ya ulaştırır.
· Savaştan sonra ülkeye geri döner ve İstanbul Hilton Oteli’nin baştercümanlığını yapar.
· Turist kafilelerine rehberlik ederek İstanbul’u tanıtır.
· Ömrünün sonlarına doğru maddi sıkıntıya düşünce Emekli Sandığı’na yaptığı müracaat sonunda Vatana Hizmet Tertibi’nden, 500 lira aylık bağlanır.
· 9 Şubat 1966 tarihinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle arkadaşlarınca hastaneye götürülürken, “…benim gibi bir adam ölmemeli. Fakat bu fırtınalı hayatın sonu her halde kötüye gidiyor” der. Fransız hastanesinde beş gün komada kalan ünlü Türk casusu, 14 Şubat 1966 tarihinde sabaha karşı uçmağa varır.
· Soyadı kanunu ile boks sporundaki başarısı ve vurduğu sert yumruklardan dolayı “Tomruk” soyadı verilmiştir.
· Kimsenin cesaret bile edemediği zorlukların üstesinden gelerek hakkıyla kazandığı kırmızı şeritli “İstiklal Madalyası”nı bizzat Atatürk’ten alır.
· Hayatını anlattığı bir röportajda “Mustafa Kemal Atatürk tarafından yaptıklarımın karşılığı anlımdan öpülerek peşinen ödenmiştir” diyerek bu büyük onura her daim sahip çıkmış bir kahramandır.
Tomruk, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve II. Dünya Savaşı sürecinde vatanı, milleti için büyük hizmetlerde bulunmuş ulusal bir kahramandır.
Aziz anıları önünde saygıyla eğiliyorum.14.2.2025 Cuma
(BU YAZI DERLEMEDİR)
(*) Irak Cephesi’nde 29 Nisan 1916’da Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanan Kutulamare (Kut’ül Amare) muharebesi, 1.Dünya Savaşı’nın temel muharebelerinden biri olarak kabul ediliyor. Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz birliklerinin teslim alınmasıyla kazanılan bu zafer, Çanakkale’nin ardından 1.Dünya Savaşı’nın “en büyük zaferi” olarak kabul edilmektedir.
Bir yanıt yazın