MUHALEFETE NİYE OY VERMİYORLAR?
Vahşi kapitalizmin en güçlü yanlarından biri, onun oyununun kurallarına göre düşünmenizi sağlamasıdır…
Mesela bunların arasında en masumları, üretim-verim, kalkınma, karlılık, asgari ücret filan gibi şeylerdir…
En tehlikeli olanları ise “kredi kartları” açık (ek) hesaplar, tüketici kredileri…
Elinize yapıştılar mı çıkarıp atamazsınız…
Aykırı düşüncelerle atmak isterseniz çoğu zaman, ama bir şekilde “makul” gerekçelerle tekrar alırsınız elinize…
Siz, biz, hepimiz onların kurduğu “okey masalarının” dördüncü ayağıyız…
***
Kalkın masadan “oyun bozulur.” Ama “vahşi kapitalizmin” büyüsü yüzünden masadan kalkmamak için o kadar çok makulünüz vardır ki…
Şu da bir gerçek onlar istemeden kalkamazsınız masadan…
Mecbursunuz…
Bittiniz mi, cebinizde paranız mı kalmadı; şaşkın şaşkın etrafa bakınıp “makul” bir şeyler aramaya başlarsınız…
Borçlanmak bile “makul” olur…
İlginçtir kafanızda “borç verecek-verecekler” anında hazırdır…
Oyuncular…
Bankalar…
Ve “yakından tanıdığınız” dost bildiğiniz “tefeciler…”
***
Alırsınız ve bağımlılık başlar…
Öde öde bitmez…
Acizane tavsiyem; bunlar ve benzeri şeyler aklınıza geldiğinde zerre-i miskal kadar düşünmeden kafanızdan savurup atın bunları…
***
SOMA’ da maden kazası oldu, yüreklerimiz yandı, onlarca ocak söndü…
Madenciler…
Sendikalar, STK’lar ayağa kalktı…
Soma halkı da…
Suçlular, sorumlular ortadayken hiçbiri hakkında yasal bir işlem yapılmadı…
Ölenler öldükleriyle kaldı…
Seçim kapıdaydı…
Medya da “ölen madenciler ve Soma halkı bu seçimde OY VERMEYEREK Saray’a-iktidara ders verecek,” babında başlıklar atılıyordu…
Aynı süreçte yerel ve ulusal televizyon kanallarında konu hararetli hararetli tartışılıyordu…
***
O zamanlarda Adana’daydım ve üniversiteden ayrılmıştım, Hürriyet Çukurova ekinde rahmetli Sinan Tanyıldız’ın köşesinde yazıyordum…
Bir akşam HALK TV’ den aradılar; hocam dediler “SOMA’ da kime oy çıkar AKP’ye mi CHP’ ye mi?”
AKP’ye dedim…
Soma maden faciasına ve “hükümetin” ihmallerine rağmen mi?
Evet, dedim…
Neden hocam açıklar mısınız lütfen, dedi arayan…
Çünkü dedim; “Madencilerin neredeyse tamamının ve ailelerinin kredi-kredi kartı borcu var ve borcun ödenmesi gerekiyor…”
***
Yanılmadım; Soma’da halk, seçimde acılarla dolu maden faciasına rağmen AKP’ye oy verdi…
O günlerde çok sayıda Somalılarla görüştüm…
Ekonomi bozulsa da…
Borçlar artsa da sistem içerisinde bazı şeylerin “lehlerine” değişebileceğine ve bu değişimi ancak AKP’ nin yapabileceğine inanıyorlardı…
İnsanın aklına mantığına ters düşüyor tabi…
“Nasıl olurda herkes bu kadar bataklığa, her gün daha da kötü duruma düştüğü halde, sorumluları değiştirmeyi düşünmez?
Bugünlerde çoğu mutludurlar; çünkü kredi kartının-kartlarının limiti arttı…
***
Şimdi 2014 yılından bu yana dikkatle bakın; ülkenin borcu da, halkın en az yüzde sekseninin de borcu aşırı miktarda artmaktadır…
Yönetenler “devleti borçlandırarak” 86 milyon vatandaşın geleceğini ipotek ederken, kredi-kredi kartı kullanarak borçlananlar ise;
Çalıştıkları günleri, ayları kurban etmekle kalmayıp, çalışacakları günleri, gelecek ayları da yani hayatlarını da kredi-kart veren “bankalara” yatırıyorlar…
Maalesef çoğunun “asgari oranını” yatırmaktan başka çareleri de yoktur…
***
Yapılan açıklamalara göre on milyonlarca vatandaşımız geri ödeyemedikleri kredi ve kredi borçları nedeniyle icralık olmuşlar…
Her şeylerini hatta hayatlarını bankaların önüne atmışlar…
Hiçbir edinimleri…
Gelirleri ve sair garantileri olmadığı için hapse girenler var…
Yönetime…
Yönetenlere “isyan ettiklerini” duydunuz mu bu süreçte?
Duyamazsınız…
Açlık-yoksulluk varmış…
Ekonomi kötüye gitmiş, borçları artmış, evlerine araçlarına hesaplarına e-haciz gelecekmiş…
Nafile…
***
“Borcu olan asla isyan edemez, dik duramaz…”
***
İnsanlık tarihi boyunca duyduğunuz, duyacağınız en tuhaf, en anlamsız, en aptalca sebep (makul) hazır; “gelen bunlardan daha iyi mi olacak?”
Oysa bunun adı “kişinin-bireyin kendini, aklını zekasını inkardır…”
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 13.02.2025 04.44
Bir yanıt yazın