Gazi Mustafa Kemal’in Bursa Nutkuyla Türk gencine verdiği görev neydi?

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in(*) 6 Şubat 1933 tarihli Bursa Nutkuyla Türk Gençliğine verdiği görev neydi? - 6subat1933 BURSA NUTKU

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in 6 Şubat 1933 tarihli Bursa Nutkuyla Türk gencine verdiği görev neydi?

image.png

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in(*) 6 Şubat 1933 tarihli Bursa Nutkuyla Türk Gençliğine verdiği görev neydi?

·  Bursa Gençliği de ne demek? Memlekette parça parça, yer yer gençlik yoktur! Sadece ve toplu olarak Türk Gençliği vardır.

·  Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.

·  Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.

·  Bunları güçsüz düşürecek en küçük … bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir… nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

·  Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.Genç, ” Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır.

·  Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “…demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” diye düşünecek.Onu hapse atacaklar.

·  Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek

·  Diyecek ki, ” …ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

·  İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

 BURSA SÖYLEVİNİ HAZIRLAYAN KOŞULLAR NEYDİ?

·  CHP’ye karşı muhalefet yapması için, çok yakın arkadaşı ve Paris Büyükelçimiz Ali Fethi (Okyar)’ı bir muhalif parti kurmaya ikna eder. Serbest Fırka 12 Ağustos 1930’da böyle kurulur.

·  Ülkedeki gericilerin bu parti etrafında toplanması nedeniyle, Cumhuriyet kazanımlarını tehlikede gören Fethi Bey tarafından parti17 Kasım 1930’da kapatılır.

·  Gazi’nin talimatıyla 23 Ocak 1932 günü  Hafız Yaşar (Okur), Yerebatan Camisinde Cuma namazından sonra ilk kez Yasin Suresi’ni önce Arapça, sonra Türkçe okur.

·  3 Şubat 1932 Kadir gecesinde Ayasofya’da yatsı namazından sonra aralarında birçok tanınmış hafızın bulunduğu Mevlidhan Heyeti, önce Mevlid ve arkasından Kur’an Türkçe olarak okurlar.

·  Radyodan da yapılan canlı yayın bütün ülkede büyük yankı oluşturur.

·  5 Şubat’ta Süleymaniye Camii’nde ilk Türkçe “hutbe” okunur.

·   1 Şubat Çarşamba günü, Bursa Ulu Camisinden çıkan 100 kadar kişi, meraklıların da katılımıyla giderek artan kalabalık “ Ezan her yerde Arapça okunurken, neden bir tek Bursa’da Türkçe okunuyor? “ bağırışlarıyla Müftülüğe doğru yürür.

·  Müftü, ezanın yalnız Bursa’da değil, her yerde Türkçe okunduğunu, asıl yanıtı Vali’nin verebileceğini söylemesi üzerine, kalabalık Hükümet Konağı’na yürür. Makamında olmayan Vali’yi bekleyen kalabalık merdivenlere oturmuşlar, sonra da polisin müdahalesiyle dağılırlar. (Kocatürk, 1973)

·  Bursa’daki olayın haberi aldığında İzmir’de olan Ata, Başvekil İsmet Paşanın, Afyon’da kendine katılmasını bildirilmesini talimatını verir.

·  Beraberindekilerle 03.30’da trenle Afyon’a hareket eder. Afyon’da Başvekil İsmet Paşayla buluşurlar.( Şahingiray, 1955)

·  Bilecik’ten trenden inip otomobillere yola devam eden kafile 5 Şubat 09.30’da Bursa’ya ulaşır.(Önder, 1998).

·  Doğru Valiliğe gider. Olayın, düşündüğü gibi planlı, örgütlü bir mesele olmadığını anlar. Yine de Cumhuriyet’e hesap sorarcasına Vilayete gelip taşkınlık yapmasına görevlilerin sessiz kalmasını kabul edemez. Cumhuriyet yasasına aykırı bu olay nedeniyle kimsenin tutuklanmamış olmasını kabul edilebilir hal olarak görmez.

·  Hemen 6 Şubatta Bursa’ya İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Adalet Bakanı Yusuf K.Tengirşek de gelir.

·  Yapılan soruşturma sonucunda, ihmali görülen Savcı Sakıp Bey, Sulh Ceza  Hakimi Hasan Bey ve Bursa Müftüsü Nurettin Bey  görevden alınır ve 15 kişi tutuklanır.

·  Anadolu Ajansı’na verdiği resmî demeçte “ Olaya dikkatimizi bilhassa çevirmemizin sebebi, dinî siyaset ve herhangi bir tahrike vesile etmeye asla müsamaha etmeyeceğimizin bir daha anlaşılmasıdır. Meselenin mahiyeti esasen din değil, dildir. Kesin olarak bilinmelidir ki, Türk milletinin millî dili ve millî benliği bütün hayatında hâkim ve esas kalacaktır. demektedir. (Cumhuriyet, 7 Şubat 1933),
O akşam Çekirge Köşkü’nde onuruna verilen yemeğe katılan Ata köşkün  salonda olan gençlerden biri ”…Bursa Gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü”der. Bursa gençliği tanımlaması, hoşuna gitmeyen Gazi gözlerini gence diker ve adeta gürleyerek, sonradan  “ Bursa Nutku” olarak bilinen (üsteki)sözlerini irticalen söyler.

·  Onun kıskançlıkla koruduğu devrimlerin milletin olarak ne kadar yakınında veya uzağında olduğunun okuyanların sorgulaması temennimizdir.

·  Gazi’nin Büyük Söylevi ve Bursa Söylevinde görev verdiği Türk gençliğinin bugün örgütlü temsilcisi TGB(Türkiye Gençlik Birliği) Ve TLB(Türkiye Liseliler Birliği)’dir. Onları yakından izlemeliyiz.

İzleme bağı(link):

https://tgb.gen.tr

https://talebe.org

Bilginize….  6.2.2025P.be 

Okumak için sabrı gösterdiğiniz için teşekkürler.

(BU YAZI DERLEMEDİR)

 (*)Soyadı Yasası kabulünden 5 ay sonra 24 Kasım 1934 tarihinde TBMM tarafından oy birliği ile kabul edilen 2587 sayılı yasayla Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verilir. 17 Aralık 1934’te çıkarılan yasa ile bu soyadının diğer kişiler tarafından kullanılması yasaklanır. Bu nedenle (Atatürk) parantez içinde yazılmıştır.

image.png

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir