Sefa Yürükel
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen ve Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) her seviyedeki kamu görevlisini yargı kararı olmaksızın görevden alma yetkisi veren yasa, sadece hukukun üstünlüğünü yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de demokratik düzenin son kalesine yönelik büyük bir saldırıyı simgeliyor. Bu düzenleme, yürütmenin yargı üzerindeki mutlak hâkimiyetini perçinleyerek, muhalifleri ve bağımsız kurumları tasfiye etmenin önünü açmaktadır. İktidar, bu hamlesiyle sadece baskısını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kendi kaçınılmaz sonunu hızlandırıyor.
İktidarın Panik Hamlesi: Tek Adam Rejimini Güvenceye Alma Çabası
Bu yasa, DDK’ya bakanlıklardan valiliklere, belediyelerden kamu bankalarına, hatta meslek odalarına kadar geniş bir yetki tanımakta ve herhangi bir yargı süreci olmaksızın kamu çalışanlarını keyfi şekilde görevden uzaklaştırma hakkı vermektedir. Seçilmiş belediye başkanları dâhil, herkes artık tek bir imza ile koltuğundan edilebilecektir. Hukukun tamamen ortadan kaldırıldığı bu sistem, demokratik yönetimin son izlerini de silmekte ve devleti tek bir kişinin iradesine mahkûm etmektedir.
Bu, salt bir denetim mekanizması değildir. Bu yasa, Erdoğan ve çevresindeki küçük bir oligarşik grubun, iktidarını sürdürebilmek adına muhalif gördüğü herkesi tasfiye edebilmesi için üretilmiş bir silah niteliğindedir. Ancak bu silahın, eninde sonunda sahibini de vuracağı unutulmamalıdır.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) Bir Parçası: Türkiye’yi Dizayn Etme Planı
Bu yasa, sadece iç politikada bir tahakküm aracı olarak görülmemelidir. Türkiye’nin yönetimini tamamen bir tek adam rejimine dönüştürmek ve ülkeyi dış müdahalelere açık hale getirmek, uzun süredir işletilen bir planın parçasıdır. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde, Türkiye’nin demokratik yapısının felç edilmesi, muhalefetin tamamen susturulması ve hukuk sisteminin iktidarın emrine verilmesi, ülkenin tam anlamıyla bir vesayet düzenine mahkûm edilmesini amaçlamaktadır.
Anayasa’nın 108. maddesi açıkça DDK’nın yalnızca idarenin hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi olduğunu belirtmektedir. Ancak bu yasa ile birlikte DDK artık bir icra organına dönüşmüş, hukuku bir kenara bırakarak doğrudan siyasi tasfiyelerin aracı haline gelmiştir. Bu, sadece bir yasa değişikliği değil, Türkiye’de yönetim biçiminin fiilen değiştirilmesidir.
İktidarın Korkusu, Kendi Sonunu Hazırlıyor
İktidar, bu tür baskıcı yasalarla kendi mutlak kontrolünü sağlamaya çalışırken aslında korkusunu da gözler önüne sermektedir. Ancak tarihte hiçbir rejim, halkına baskıyı arttırarak sonsuza kadar ayakta kalamamıştır. Ne Osmanlı İstibdadı ne de dünyanın diğer otoriter yönetimleri, halkın adalet ve özgürlük talebine direnerek varlığını sürdürebilmiştir.
Bu yasa, Erdoğan ve çevresindeki küçük bir çıkar grubunun, yaklaşmakta olan büyük hesaplaşmadan kurtulma çabasıdır. Ancak nafiledir! Halkın öfkesi büyümekte, muhalefetin birleşme dinamikleri güçlenmekte ve uluslararası toplum bu hukuk dışı uygulamalara karşı tavır almaktadır. İktidar, muhalifleri susturmaya çalışırken aslında kendi çöküşünü hızlandırmaktadır.
İktidar Ortakları da Hesap Verecek!
Bu hukuksuz düzenin sadece Erdoğan ve çevresiyle sınırlı kalmayacağı açıktır. İktidarın tüm ortakları, bu rejimin yürütücüsü olan bürokratlar, çıkar sağlayan sermaye grupları ve hukuksuz emirleri uygulayan yargı mensupları da bu sürecin birer parçasıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, her baskıcı rejimin bir sonu vardır ve o gün geldiğinde, sadece yöneticiler değil, bu hukuksuz düzene hizmet edenler de tarih önünde yargılanacaktır.
Hukuk bir gün mutlaka yeniden tesis edilecek ve bu dönemin sorumluları ağır bedeller ödeyecektir. Yargılanıp ibretlik cezalara çarptırılacak ve tarih, onların adını en karanlık sayfalarına yazacaktır. Türkiye’yi keyfi yönetimle kaosa sürükleyenler, hesap gününde kaçacak yer bulamayacaktır.
Halkın Direnişi Kurtuluşun Anahtarıdır
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bu düzenlemeye karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını duyurmuş, ancak mahkemenin bağımsız bir karar alıp almayacağı büyük bir soru işareti olarak ortada durmaktadır. Ne var ki, gerçek çözüm mahkeme salonlarında değil, halkın örgütlü mücadelesindedir. Türk milleti, her türlü istibdata karşı tarih boyunca direnmiş, en baskıcı rejimleri bile devirmiştir. Bugün de farklı olmayacaktır!
Bu yasa, sadece bugünü değil, geleceği de ipotek altına almaktadır. Susmak, bu hukuksuz düzene ortak olmaktır. Ancak bilinmelidir ki, baskıcı iktidarlar güçlerini artırmaya çalışırken halkın öfkesini de büyütürler. Zulüm ile abad olunmaz! Türkiye’de de baskıyı artıran bu iktidar, kaçınılmaz sona doğru hızla ilerlemektedir.
İktidar Kendi Ecelini Hazırlıyor!
Bu yasa, yalnızca kamu görevlilerinin değil, doğrudan Türkiye’nin demokratik yapısının tasfiyesi anlamına gelmektedir. Ancak korku büyüdükçe baskı artmakta, baskı arttıkça da toplumsal direniş güçlenmektedir.
İktidar, tüm kurumları kendi kontrolüne alarak yönetimde kalabileceğini sanıyor. Ancak tarihi unutmamalıdır! Zulümle abat olan hiçbir rejim ebedi olmadı! Türk milleti, her türlü baskıyı yıkmayı başarmış bir millettir ve bugün de aynısını yapacaktır.
Bu hukuksuzluk düzeninin sonu yakındır. İktidarın baskı politikaları, halkın sabrını taşırmakta ve demokratik mücadeleyi daha da büyütmektedir. Artık korkunun faydası yoktur! İktidarın ve tüm ortaklarının, bu hukuksuz düzenin hesabını ağır şekilde vereceği günler yakındır!
Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!
Halkın direnişi, bu karanlık düzeni mutlaka yıkacaktır!
Kaynakça
1. Euronews – DDK’ya Kamuda Görevden Alma Yetkisi Verildi, CHP AYM’ye Başvuracak
2. Yetkin Report – Sessiz Sedasız Yasalaştı: Devlet Denetleme Kurulu Belediye Başkanını Görevden Alabilecek
3. Sen Hukuk Bürosu – Devlet Denetleme Kurulu’nun Görevden Uzaklaştırma Yetkisi
4. Halk TV – Erdoğan’a İstediği Herkesi Görevden Alma Yetkisi Veren Düzenleme Meclis’ten Geçti
5. Oksijen Gazetesi – CHP AYM’ye Başvuracak: DDK’ya Kamuda Görevden Alma Yetkisi
6. Anayasa Hukuku Derneği – Kuvvetler Ayrılığı ve Yargının Bağımsızlığı Üzerine Rapor
7. Bianet – Yargının Bağımsızlığına Müdahale: Türkiye’de Hukuk ve Demokrasi Krizi
8. Hürriyet Gazetesi – Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kamu Görevlilerinin Görevden Alınma Yetkisi Genişletildi
9. BBC Türkçe – Devlet Denetleme Kurulu’na Verilen Yetkiler Tartışılıyor: Hukukçular Ne Diyor?
10. Türk Tabipleri Birliği – İktidarın Keyfi Kararları ve Kamu Görevlilerinin Güvencesizliği
11. Cumhuriyet Gazetesi – Hukuksuzluğa ve Otoriterleşmeye Karşı Toplumun Direnci
12. Al Jazeera Türk – Erdoğan’ın Yeni Yasa ile Gücünü Pekiştirme Çabaları
13. Akşam Gazetesi – DDK’ya Görevden Alma Yetkisi Veren Düzenleme Üzerine Tartışmalar
14. Yeni Şafak – Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kamu Görevlilerinin Görevden Alınmasına Dair Düzenlemeler
15. Sözcü Gazetesi – Türkiye’nin Hukuk Krizi: Devlet Denetleme Kurulu ve Kamu Görevlilerinin Hukuksuz Tasfiyesi
16. T24 – İktidarın Hukuku Kontrol Altına Alma Çabası: DDK’ya Sınırsız Yetki Veren Düzenleme
17. Reuters – Hukukun Üstünlüğü ve Demokrasi: Türkiye’deki Siyasi Durumun Analizi
18. NTV – Türkiye’de Kamu Görevlilerinin Görevden Alınması: Yasal Düzenlemeler ve Sosyal Tepkiler
19. Anadolu Ajansı – Yargının Bağımsızlığı ve Kamu Görevlilerinin Hakları: Devlet Denetleme Kurulu’nun Yeni Yetkileri
20. Hukuk Fakültesi Yayınları – Demokratik Değerler ve Hukuk Devleti: Türkiye’deki Anayasaya Aykırı Düzenlemeler Üzerine Bir İnceleme
Bir yanıt yazın