Sefa Yürükel
I. Keşmir’deki Vekâlet Savaşlarının Tarihsel Arka Planı
Keşmir meselesi, Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra başlayan ve günümüze kadar süren bir sorundur. Hindistan ve Pakistan’ın Keşmir üzerindeki hak iddiaları, her iki ülkenin de bu bölgeyi stratejik bir öneme sahip olarak görmelerine neden olmuştur (Verma, 2017). 1947’de Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte, Keşmir Prensliği’nin Hindistan’a katılması üzerine başlayan gerilim, 1947-1948 yıllarında ilk Keşmir Savaşı’na yol açtı. Sonrasında, 1965 ve 1971 yıllarında daha büyük askeri çatışmalar yaşandı. Ancak, bu çatışmaların ardından, Keşmir’in statüsü büyük ölçüde donmuş bir hal aldı (Ayoob, 2008).
Keşmir’deki gerilimin günümüze kadar devam etmesi, sadece Hindistan ve Pakistan arasındaki askeri çatışmalarla sınırlı kalmamış, aynı zamanda her iki ülkenin istihbarat örgütlerinin bölgedeki militan gruplara verdiği destekle şekillenmiştir (Ganguly, 2001). 1990’lardan itibaren, Pakistan’ın desteklediği militan gruplar, Hindistan’ın Keşmir üzerindeki kontrolünü zayıflatmaya çalışarak, bölgedeki vekâlet savaşlarını derinleştirmiştir (Fair, 2014). Bu süreçte, Hindistan’ın gizli servisi RAW (Research and Analysis Wing) karşı stratejiler geliştirmiştir (Chaudhuri, 2009).
II. Pakistan’ın ISI’sinin Keşmir’deki Rolü
Pakistan’ın Inter-Services Intelligence (ISI), Keşmir’deki militan grupların en önemli yönlendiricisidir. ISI, 1980’lerin sonlarından itibaren, özellikle Sovyetler Birliği’nin Afganistan’daki müdahalesinin ardından, Keşmir’deki isyanı desteklemek için çeşitli stratejiler geliştirdi (Kux, 2003). Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından, Pakistan, Keşmir’deki direnişi desteklemek için cihatçı ideolojiyi teşvik etmeye başlamıştır (Sharma, 2016). Bu dönemde, ISI, Hindistan’a karşı bir “proxy war” (vekalet savaşı) başlattı ve Keşmir’deki Müslüman isyancılara maddi ve askeri destek sağladı (Ganguly, 2001).
ISI’nin Keşmir’deki militan hareketleri yönlendirme rolü, yalnızca finansal ve askeri destekle sınırlı kalmamış, aynı zamanda ideolojik olarak da bölgedeki militanları etkilemiştir. Pakistan, Keşmir’deki militanlara “Cihad” (kutsal savaş) ideolojisini aşılayarak, Hindistan’a karşı direnişi desteklemiştir (Schofield, 2010). Bu, Hindistan’ın iç güvenlik ve siyasi stratejileri açısından önemli bir tehdit oluşturmuştur.
ISI, Keşmir’deki militan grupların örgütlenmesinde de aktif bir rol oynamıştır. Pakistan, Keşmir’deki bazı grupları doğrudan eğitip silahlandırırken, diğerlerini Afganistan’daki direnişçi grupların benzer yöntemleriyle eğitim vermek üzere göndermiştir (Kux, 2003). Bu gruplar, Hindistan’ın Keşmir üzerindeki yönetimini zayıflatmayı hedeflemekte ve zaman zaman Hindistan’a bağlı Hindu nüfusunu da hedef almaktadır (Fair, 2014).
III. Hindistan’ın RAW’unun Keşmir Stratejileri
Hindistan’ın Research and Analysis Wing (RAW), Pakistan’ın Keşmir’deki militan gruplara verdiği desteği engellemeye yönelik bir dizi strateji geliştirmiştir. RAW, bu militan gruplara karşı, Keşmir bölgesine özel istihbarat ağları kurmuş ve Pakistan’ın desteklediği grupların faaliyetlerini izleyerek karşı önlemler almıştır (Chaudhuri, 2009). Hindistan, bu bağlamda, Pakistan’ın Keşmir’deki militan hareketlerinin kaynaklarını kesmeye yönelik çeşitli stratejiler izlemiştir (Narain, 2010). Ayrıca, diplomatik düzeyde de Pakistan’a karşı baskı oluşturmuş ve uluslararası camiayı Hindistan’ın Keşmir’deki yönetimini desteklemeye çağırmıştır (Verma, 2017).
RAW, aynı zamanda Keşmir’deki militan hareketlerin finansal kaynaklarını kesmek için çeşitli operasyonlar gerçekleştirmiştir. Örneğin, Hindistan, Keşmir’e silah ve mali kaynak gönderilmesini engellemek amacıyla sınır bölgesindeki denetimlerini artırmıştır (Sharma, 2016). Bu tür önlemler, Hindistan’ın Keşmir’deki egemenliğini koruma çabalarının önemli bir parçası olmuştur.
IV. Militan Hareketler ve Keşmir’deki Vekâlet Savaşları
Keşmir’deki militan hareketler, Pakistan’ın ISI’si tarafından desteklenen gruplardan oluşmaktadır. Bu gruplar, Hindistan’ın Keşmir’deki yönetimini sarsmayı hedefleyen, genellikle silahlı isyanlara dayalı örgütlerdir (Ganguly, 2001). Bu gruplar arasında Jaish-e-Mohammed, Lashkar-e-Taiba, Hizbul Mujahideen gibi örgütler bulunmaktadır (Fair, 2014). Bu grupların çoğu, Keşmir’in Hindistan’a ait olmadığını ve bölgenin Pakistan’a verilmesi gerektiğini savunmaktadır (Schofield, 2010).
Keşmir’deki bu radikal militan gruplar, Hindistan’ın yönetimini hedef alırken, yerel halk arasında da ciddi güvenlik sorunları yaratmaktadır (Kux, 2003). Hindistan’ın güvenlik güçleri, bu grupların faaliyetlerine karşı büyük bir direnç göstermiş, ancak militanların destek buldukları Pakistan sınırında yapılacak daha geniş askeri operasyonlar, Hindistan’ın stratejisini daha karmaşık hale getirmiştir (Verma, 2017).
V. Uluslararası Boyutlar ve Keşmir’deki Savaşın Geleceği
Keşmir’deki vekâlet savaşları sadece Hindistan ve Pakistan’ı değil, aynı zamanda uluslararası güçleri de etkilemektedir. Özellikle, Keşmir meselesi, Hindistan ve Pakistan arasındaki ilişkilere doğrudan etki etmekte ve bölgedeki güvenlik politikalarını şekillendirmektedir (Ayoob, 2008). Keşmir meselesi, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası organizasyonların diplomatik çabalarını da etkilemiştir. Uluslararası toplum, Keşmir’in statüsü konusunda uzun süredir bir çözüm önerisi geliştirememiştir (Schofield, 2010). Son yıllarda, Hindistan’ın Keşmir’deki özel statüyü iptal etmesi ve bölgeyi doğrudan yönetmeye başlaması, bölgedeki gerilimi artırmıştır (Fair, 2014). Pakistan ise Keşmir’in bağımsızlık mücadelesini uluslararası arenada savunmaya devam etmektedir (Narain, 2010).
VI. Sonuç
Keşmir’deki vekâlet savaşları, Pakistan ve Hindistan arasındaki gerilimin somut bir yansımasıdır. Pakistan’ın ISI’si, Keşmir’deki militan grupları desteklerken, Hindistan’ın RAW’u bu hareketlere karşı çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Keşmir’deki çatışmalar, sadece iki ülkenin güvenliğini değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel güvenlik dengelerini de etkilemektedir. Bu çatışmanın çözülmesi, bölgedeki istikrarı sağlamak ve daha geniş bir barışı tesis etmek için kritik öneme sahiptir.
Kaynakça
• Ayoob, M. (2008). The War on Terror and the Politics of Identity in South Asia. Asian Journal of Comparative Politics, 4(2), 144-160.
• Chaudhuri, A. (2009). India’s Foreign Policy and National Security: A Strategic Perspective. Delhi: Academic Foundation.
• Fair, C. C. (2014). Fighting to the End: The Pakistan Army’s Way of War. Oxford University Press.
• Ganguly, S. (2001). The Crisis in Kashmir: Portents of War, Hopes of Peace. Cambridge University Press.
• Kux, D. (2003). Hindu Nationalism and the Kashmir Issue: The Indo-Pakistani Conflict. New York: United States Institute of Peace.
• Narain, I. (2010). The Kashmir Conflict: A Brief History. New Delhi: Vikas Publishing.
• Schofield, V. (2010). Kashmir in Conflict: India, Pakistan, and the Unfinished War. I.B. Tauris.
• Sharma, P. (2016). Understanding the Kashmir Issue: Perspectives from India and Pakistan. New Delhi: Sage Publications.
• Verma, R. (2017). Kashmir’s Struggle for Independence: Pakistan and India’s Influence. New York: Routledge.
• Ziegler, C. E. (2009). The Politics of Kashmir: A Historical Perspective. International Journal of Peace Studies, 14(1), 23-42.
• Lentz, L. (2012). Global Power and the Kashmir Dispute: South Asian Dynamics. Political Science Quarterly, 127(3), 321-340.
Bir yanıt yazın