Sefa Yürükel
Gizli servisler ve mafya arasındaki ilişkiler, devletlerin güvenlik politikalarına derinlemesine etki eden ve bu ilişkilerin geleceği sadece ulusal güvenlik açısından değil, aynı zamanda küresel güvenlik yapıları bakımından da önemli sonuçlar doğuracak bir meseledir. 21. yüzyılın başlarından itibaren, küresel güvenlik ortamında ortaya çıkan yeni tehditler, bu ilişkilerin evrimini şekillendiren temel faktörlerden biri olmuştur. Terörizm, siber saldırılar, biyolojik savaşlar, küresel iklim değişikliği ve pandemiler gibi tehditlerin artışı, gizli servislerin operasyonlarını dönüştürmüş ve yeni etik ve güvenlik sorunları yaratmıştır.
Yeni Tehditler ve Küresel Güvenlik
Günümüzdeki küresel güvenlik tehditleri, yalnızca devletleri değil, aynı zamanda devletler arası işbirliklerini de zorlamaktadır. Küresel terörizm, siber suçlar ve biyolojik tehditler gibi faktörler, devletlerin gizli servislerini daha karmaşık güvenlik stratejilerine yönlendirmiştir. Özellikle, internet üzerinden yapılan kara para aklama, siber dolandırıcılık ve dijital casusluk gibi faaliyetler, mafya gruplarını etkin oyuncular haline getirmiştir. Bu gruplar, devletlerin güvenlik operasyonlarıyla örtüşerek, giderek daha fazla stratejik bir müttefik olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte, bu tür işbirlikleri, devletlerin uluslararası imajını zedeleyebilir ve uluslararası hukuku ihlal etme riski taşıyabilir. Bu bağlamda, gizli servislerin yasal sınırları aşan işbirlikleri, devletlerin güvenlik stratejilerinde yeni tehditler doğurmakta ve etik sorunları gündeme getirmektedir (Keegan, 2003; Scahill, 2013).
Gizli Servislerin Küresel Stratejileri ve Mafyanın Rolü
Gizli servislerin uluslararası stratejileri, daha fazla işbirliği ve karşılıklı güvene dayanmaktadır. Bugün, gizli servisler sadece kendi ulusal güvenlik tehditlerine karşı değil, aynı zamanda küresel güvenlik tehditlerine karşı da birlikte hareket etmektedir. Bu bağlamda, devletler, bölgesel güvenlik stratejileri oluştururken, yerel mafya ve militan gruplarını stratejik müttefikler olarak kullanabilmektedir. Örneğin, Ortadoğu’da bazı devletlerin, yerel mafya grupları ve silahlı militanlarla kurduğu ilişkiler, bölgedeki güç dengesini koruma amacını taşırken, bu işbirliklerinin etnik ve ideolojik çatışmalara yol açması muhtemeldir (Roberts, 2010). Bu tür stratejiler, yerel suç örgütlerinin küresel suç ağlarına dönüşmesiyle daha karmaşık hale gelmekte, devletlerin mafya ile olan ilişkilerinin denetimini zorlaştırmaktadır.
Gizli Servislerin Mafya ile İşbirliği ve Etik Sorunlar
Gizli servislerin mafya ile olan ilişkileri, etik bir ikilem yaratmaktadır. Yasadışı faaliyetleri teşvik etmek, devletin güvenlik politikalarına katkı sağlayabilirken, bu tür işbirlikleri aynı zamanda devletin halkına karşı olan sorumluluklarını ihlal edebilir. Gizli servislerin mafya ile kurduğu ilişkiler, genellikle devletin meşruiyetine zarar verir ve halkın güvenini sarsabilir. Bu durum, aynı zamanda demokratik yapıları da tehdit eder. Mafyanın şiddet, korku ve yolsuzluk yoluyla kurduğu hâkimiyet, devletin mafya ile olan ilişkileri halkı daha da tehlikeli bir ortamda bırakabilir. Bu nedenle, gizli servislerin bu gruplarla olan ilişkilerini şeffaf bir şekilde denetleyebilmeleri, devletin iç ve dış politikalarına zarar vermemek adına kritik bir öneme sahiptir (Micklethwait & Wooldridge, 2003; Vickers, 2004).
Sonuç: Yeni Çözüm Yolları ve Küresel İstihbarat
Gizli servislerin mafya ile olan işbirlikleri, yalnızca ulusal güvenlik stratejilerini değil, aynı zamanda küresel güvenlik yapılarının sağlamlığını da etkilemektedir. Bu işbirliklerinin etik ve yasal boyutları, devletlerin güvenlik stratejilerinde yeniden yapılanmaya gitmelerini zorunlu kılmaktadır. Küresel güvenlikteki yeni tehditler karşısında, gizli servislerin mafya gibi yasadışı gruplarla işbirliği yapmaları hala bir gereklilik olsa da, bu ilişkilerin yasal çerçevede kalması ve etik değerlere saygı gösterilmesi büyük önem taşımaktadır. Devletler, uluslararası işbirliklerini güçlendirerek, aynı zamanda bu işbirliklerini daha denetlenebilir hale getirmelidir. Bu süreçte, uluslararası istihbarat paylaşımının artması ve şeffaflık ilkelerinin ön planda tutulması gerekmektedir.
Sonuç olarak, gizli servislerin ve mafyanın işbirlikleri, sadece ulusal güvenlik için değil, aynı zamanda küresel barış ve istikrar için daha sağlıklı bir temele oturmalıdır. Gizli servislerin, mafya ile olan ilişkilerini etik bir çerçevede tutmaları, küresel güvenliği tehdit etmeyen, daha sürdürülebilir bir strateji geliştirmelerine olanak sağlayacaktır.
Kaynakça
• Keegan, J. (2003). The Politics of Intelligence and the Intelligence of Politics. London: HarperCollins.
• Micklethwait, J., & Wooldridge, A. (2003). The Company: A Short History of a Revolutionary Idea. New York: Modern Library.
• Prouty, L. F. (1973). The Secret Team: The CIA and Its Allies in Control of the World. New York: Prentice Hall.
• Roberts, J. S. (2010). Mafia: The History of the Mob. New York: Macmillan.
• Scahill, J. (2013). Dirty Wars: The World Is a Battlefield. New York: Nation Books.
• Sifakis, C. (2005). The Mafia Encyclopedia. New York: Facts on File.
• Vickers, P. B. (2004). CIA and the Mafia: The True Story of the U.S. Government’s Secret History of the Mob. New York: St. Martin’s Press.